SERAP ATKAN / İZ GAZETE - CEZA infaz yasası düzenlemesi Meclis’te görüşülmeye başlandı. İnfaz yasasında kadına şiddet, istismar ve terör kapsamdışı kalırken; düşünce suçluları, üniversite öğrencileri ve gazeteciler düzenlemeden yararlanamayacak.
 

AKP Grubu tarafından Meclis Başkanlığı’na sunulan taslak metnine göre; cezasının yarısını yatan, koşullu serbest bırakılacak. Kadın, çocuk ve yaşlılar için ise “konutta ceza infazı” genişletilecek.

İnsan Hakları Derneği İzmir Şube Başkanı Ahmet Çiçek, Yargı Reform Paketi’ninkamuoyununiçeriğihakkında bilgi sahibi olduğunu söyleyerek, Yargı Reform Paketi’nde eşitsizlik ve adaletsizliğin olduğunu söyledi.

Çiçek; Yargı Reform Paketi’nin, Kovid-19 ve genel af anlamında ele alınarak incelenmesi gerektiğini belirtti. Ahmet Çiçek, sıradan bir vatandaşın iktidar aleyhine yapmış olduğu sosyal medya paylaşımı savcılar tarafından “terör kapsamı” içersinde değerlendirdiklerini söyleyerek “ Savcı, vatandaşı, örgüt üyesi olarak değil ama terör ile ilişkilenmiş bir sürü gereksiz ifadelerle bulunarak istediği kişilere 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezaları verilebiliyor” diye konuştu.

 



‘AKIL KARI DEĞİLDİR!’

Çiçek, demokratik ülkelerde uygulanması gerekli olan düşünceyi ve ifadeyi açıklama, yazma ve yayma özgürlüğünün ülkemizde olmadığını hatırlatarak, “Gazeteciler işleri gereği toplumu bilgilendirmekle,haber yapmakla hükümlüdürler. Doğal olarak işleri gereği devletin yapmış olduğu herhangi bir uygulamanın veya Cumhurbaşkanı’nın söylemiş olduğu bir sözü kendilerince yorumlayabilirler. Bu yapmış oldukları yorumlar üzerinden onlara ‘terörist gazeteci’ olarak ifade etmek ve ‘örgüt üyeliği’ üzerinden ceza vermek akıl karı bir şey değildir” ifadelerini kullandı.

 



‘ORTADA CİDDİ SIKINTI VAR’

Halkların Demokratik Partisi’nin eskiEş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP milletvekillerinin,iktidarın yapmış olduğu olumsuz çalışmalarıeleştirdikleri için cezaevine atıldıklarını söyleyen Çiçek, “HDP,muhalefette yer alan bir parti.İktidarın yapmış olduğu olumsuz çalışmaları ortaya çıkarttıkları için şuan cezalandırılıyorlar. Bu insanlar, çıkacak yasayla ilişkilendirilerek adalet ve eşitlik gözetilmeden kapsam dışı bırakılırlarsa, ortada yasanın içeriğiyle ilgili ciddi bir sıkıntı var demektir” diye konuştu.

‘GEREKLİ KOŞULLAR ALINMALI’

Aliağa Şakran Cezaevi’nde iki hekimin Kovid-19 testinin pozitif olduğunu hatırlatan Çiçek, “Şakran Cezaevi’nin toptan bir karantinaya alınması gerekmektedir. Oradaki mahkûmların korunma koşullarının yaratılması gerekilmektedir” dedi.

‘560 AĞIR HASTA HAPİSTE’

İHD’nin tespit etmiş olduğu 1563 hasta mahpus bulunduğunu bunların yaklaşık 560’ının ağır hasta olduğunu aktaran Çiçek, “Bu insanları içeride mahkûm etmenin ne adaletle ne insanlıkla alakası yok. Bu insanlar ayrım gözetilmeden hangi suçtan olursa olsun çıkması gerekiyor. Evde denetimli serbestlik verilsin” şeklinde konuştu.Kovid-19 affı ile genel affın ayrı tutulmasını belirten Çiçek, “İHD olarak toptan karşı çıkıyoruz. Kovid-19 ile ilgili olan kısımda ise hasta mahpusların kendilerini koruma ortamlarının sağlanması gerekmektedir ” dedi.

 



‘EŞİTLİK İSTİYORUZ’

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şube Başkanı Serdar Gültekin ise 10 yıldır birbiri ile örtüşmeyen yasal düzenleme paketlerinin yapıldığını belirterek yasamanın böyle bir şey olmadığını ve çok ciddi sorunlar doğuracağını açıkladı. Gültekin, infaz yasası paketinintorba düzenleme ile başladığını ve beraberinde eşitsizlik getirdiğini savundu. Gültekin, “Hastalık nihayetin buluşmayla ilgili seçici davranıyormuş gibi, bazı suç tipleri çemberin dışında bırakıldı. Toplum vicdanında rahatsızlık yaratacak kimseler çok gönül rahatlığı ile salınırken, eşitlik istiyoruz. Daha güzel yönetim istiyoruz diyenler hapishanede olmaya devam edecek”dedi.
 



‘KENDİ İMKANLARIYLA HİJYENİ SAĞLIYORLAR’

Gültekin’de Şakran cezaevinde iki hekimin Kovid- 19 testinin pozitif çıkan testine değinerek, hijyen açısından cezaevleri şartlarının kötü olduğunu belirtti. Gültekin şöyle konuştu:

“Binlerce kişinin yaşadığı kapalı alana bu virüsü yaydığınız zaman oradaki insanların planlı öldürülmesinden başka bir şey değildir. Hapishanede hijyen diye bir şey yok. Mahpusular kendi imkânlarıylahijyeni sağlamaya çalışıyorlar. Kapasitenin on kat üzerinde olan yerde koşullar çok zorlanır”

Şakran cezaevinde bir metre sosyal mesafenin sağlanamadığı hücreler ve koğuşların olduğunu söyleyen Gültekin, “Nihayetinde sadece bir suçlama ile zanaltında olduğu için tedbirle tutulan kimselerin, hayatları söz konusu ise ölme ihtimalleri bu kadar yakın ve güçlü ise o zaman bu tedbirden vazgeçmek zorundasınız. Yaşam hakkını ihlal etme tehlikesini bu kadar yoğun olduğu durumda derhal serbest bırakmalısınız” ifadelerini kullandı.

 



‘ADİL OLMAYAN BİR DURUM’

Gültekin, hükümetin bu durumu da fırsata çevirdiğini ve düşmanca yaklaşım ortaya koyduğunu açıklayarak “Katiller, hırsızlar, dolandırıcılar, mafya babaları bir kısım tecavüzcüler, uyuşturucu satıcıları gönül rahatlığı ile dışarı çıkartılırken düşünce suçluları, Kürtler, muhalifler, solcular içeride kalmaya devam edecek. Böyle çarpık ve adil olmayan bir durumla karşı karşıya kalacağız gibi duruyor“ diyerek sözlerini noktaladı.

Editör: Haber Merkezi