TUGAY CAN / İZ GAZETE - Adalet Yürüyüşünün 25 gününde aktif görev aldığını ifade eden Gülseven, “Sadece İstanbul milletvekilimiz için başlatılan bir halk yürüyüşüydü ancak, sonrasında Türkiye’de yaşayan tüm mağdurlar için bir hak yürüyüşüne dönüştü. Muhalefetin birliğine dönüştü. Ben o süreç genel başkanımızın yanında, tarihi sürece eşlik ettiğim için çok mutluyum.” dedi.

“ATATÜRK’ÜN KOLTUĞUNDA OTURUYOR AMA..”

Meclis Başkanı’nın kadın tiyatrocuları sahneye çıkarmaması hakkında da konuşan Gülsever, “Bu kadının toplumda ötekileştirilmesi ve eve kapatılmasıdır. Kadınları sosyal hayattan koparmak için başlatılmış, aslında çok önceden torba yasalarla başlatılmış bir durum söz konusu. Sayın Kahraman, Atatürk’ün kurmuş olduğu Meclis’te, Atatürk’ün koltuğunda oturuyor ama, özellikle Çanakkale zaferini anarken özellkle Arıburnu’nu, Conk Bayırı’nı anarken, oradabulunan en önemli kişiyi Mustafa Kemal’i anmaktan yoksun. Bir vefasızlık örneği gösteriyor. Çanakkale zaferinde bir de kadınlarımız var. Hatice mücahir, Nezehat onbaşı... Bu kadınlarımızı yok saymaktır. Ben açıkçası bu süreci çok tehlikeli buluyorum. O nedenle genel başkanımızın dediği gibi kadınlar 2019’a damgasını vurmak zorundadır.” ifadelerini kullandı.

“ON MİLYON İNSANIN GEÇİMİNİ YOK EDİYORSUNUZ”

Gülsever, Şeker fabriklarının özelleştirlme süreci ile ilgili “Çok uzun zamandır, özelleştirme konsunda yapılan hatalarla tekel olması gereken yerler çözülüyor. Dolayısıyla, devletin korumaya alması gereken, tarım sektörü çok ciddi bir sekteye uğruyor. Atatürk zamanında halkın ihtiyaçlarını karşılamak için, şeker,un, dokuma üzerine üç beyaz politikası üretilmişti." ifadelerini kullanırken, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siz şeker bazlı nişasta üretenleri getirebilmek için, sermaye gruplarını oluşturabilmek için tarımı yok ediyorsunuz. Tarımdan geçinen on milyon insanın geçimini yok ediyorsunuz, ülkeye kattığı 17,5 trilyonluk bir katkıyı yok ediyorsunuz. Bir de Atatürk’ün kurduğu fabrikalara dikkat edin. Hep anadoludadır. Bir denge yaratmıştır. Bunların yok edilmesinin ülke ekonomisine ciddi zarar vereceğini düşünüyorum. Ayrıca halkın sağlığı açısından da bir sıkıntı var. Sağlıksız geliştirilen bir süreçte de, çevreyle ilgili, sosyo-ekonomik durumla da ilgili bir dengesizlik oluşacağı için de tarımla ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşanacak.”

"CUMHURİYET HALK PARTİSİ MEDYADA ÇOK AZ YER BULUYOR"

Doğan Medya’nın Demirören grubuna satılmasını farklı sesleri susturmak olarak nitelendiren Gülsever, “Tamamen taraflı bir medya oluşturulduğu için de Cumhuriyet Halk Patisi’ni çok az görürsünüz medyada. Bu tek taraflı bir medya ile halkı kandırmaktır. Kendi özgür fikirlerini sunan gazetecilerimizin olabileceğini düşünmüyorum. Bir başka sorun daha var. Buralarda çalışan insanlar için işsizlik de söz konusu. Hem kendilerini ifade ettikleri an itibariyle özgürlüklerinden oluyorlar, etmedikleri zamanda yandaş medya konumuna geliyorlar. Çok uzun bir süredir diktatörlük rejimi ile yöentiliyoruz. Özgür medyanın olmadığı bir yerde de dünyadan ve Türkiye’den doğru bir şekilde haber alamayacağımız için halkı uyutmaya çalışacaklarını düşünüyorum açıkçası.” şeklinde konuştu.

"HAYIR BLOKUNUN SONUÇ ODAKLI STRATEJİ İZLEMESİ LAZIM"

Yerli ve milli ittifak söylemini kutuplaştırıcı bir söylem olarak nitelendiren Gülsever “Bu mikro milliyetçilği tehlikeli görüyorum.” dedi.

Gülsever, "Yapılan bu ittifak yasası apar topar meclise getirilp, hızlı bir şekilde geçirildi. Bu ittifakla birlikte seçime büyük bir darbe vuruldu. Seçime güven durumu kalktı. Aynı zamanda AKP seçimi, il başkanları ve valilerle birlikte sandıkları taşıyabilir. Sandık güvenliği onlara bırakılmış durumda. Yasa ile birlikte siyasi partilerin temsilci bulundurma hakkını kaldırıyor. Dolayısyla bu durum seçimin güvenliğiyle ilgili artık tamamen bir şaibeye dönüşecektir. Mühürsüz oylar kabul edilecek, bu büyük bir sıkıntı. Hayır blokunun sonuç odaklı bir strateji izlemesi gerekiyor. Bunlarla ilgili de, acil olarak gönüllü sandık görevlilerinin bulunması gerekiyor. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu için komisyonlar kurulması gerekiyor. Sandıklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Çünkü çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız." şeklinde açıklamalarda bulundu.

“İTTİFAKLAR TABANDA KARŞILIK BULDUĞU TAKDİRDE BAŞARILI OLUR”

Gülsever sözlerini sözlerini şöyle sürdürdü:

"İttifakların tabanda yapılması gerektiğini düşünüyorum. Tabanda karşılık bulduğu takdirde başarıya ulaşılabilir. Üstelik yapılan ittifaklar anlaşmalara tabii olur ve anlaşmalar bozulabilir. O nedenle önemli olan tabanda halkın birleşmesidir. Bu tabanda yapıldığı takdirde bu seçimi kazanabileceğimizi düşünüyorum ve buna inanıyorum."

“GENEL BAŞKAN TAKDİR GÖRÜRSE...”

Gülsever, Doğan Beyazgül’ün sorduğu, ‘Çiğli Belediye Başkanlığı için adınız geçiyor. Siz ne düşünüyorsunuz?’ sorusuna  ise “Ben CHP’ye 26 yıldır emek veren biriyim. Bugüne kadar hiçbir beklenti içerisinde olmadım. 2015 yılında sadece ön seçime girerek siyasi yaşamına başladığım bir çalışmaydı. Yerel yönetimleri çok önemsiyorum. Yerel yönetimlerin başarıların ilk adımı olduğunu düşünüyorum.yerel yönetimlerde kalkınmanın rol model olduğunu düşünüyorum. İzmir Türkiye’de bir Avrupa şehri. Ben de uzun yıllardır bu şehri takip ediyorum. Yerel yönetimlerle ilgili çalışmalarım mevcut. Genel başkanımız takdir görürse, tüm görevlere hazırız. Ancak şurası ya da burasından ziyade amaç 2019 seçimlerine hazırlanmak, kaybedilmiş demokratik yapının yeniden kazanılmasıdır. Ben değil, biz siyasetine inanan bir insanım.” şeklinde yanıt verdi.

2019 KADINLARIN YILI OLACAK

Kadınların siyasette daha fazla yer alması gerektiğini savunan Gülsever “Aslında her branşta çok başarılı kadınlarımız var. İzmir özelinde de bu durum böyle. Parti içerisinde uzun dönem yoldaşlık yapan kadınlarımız var. Siyasette ne yazık ki durum erkek egemenliğinde gidiyor. Öncelikle kadınların kadınlara inanması gerekiyor. Ben kendi adıma parti de emek vermiş bütün kadın arkadaşlarımıza destek vermek istiyorum. Kadınların fark yaratacağına inanıyorum. Genel başkanımız da sık sık söylüyor 2019 kadınların yılı olacak. Ben kadınlara daha çok şans verileceğini düşünüyorum. Kendi sektöründe başarılı olmuş kadınlar ön plan çıkmalı.” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.

Editör: Haber Merkezi