YAĞIZ BARUT/ İZ GAZETE- İzmir Barosu, Konak İlçe Seçim Kurulu’nun İzmir 1. İdare Mahkemesi kararını tanımaması nedeniyle Genel Kurulu’nu yapamadı. Ancak avukatlar bugün Genel Kurul’un yapılacağı Kültürpark 3 No’lu Hol’de bir araya gelerek hukuksuzluğa tepki gösterdi. Alandaki polis barikatlarının varlığı ise Türkiye demokrasisi ile seçme ve seçilme hakkına darbe olarak nitelendirildi.

CHP İzmir İl Başkanı Av. Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekilleri Av. Sevda Erdan Kılıç ve Av. Murat Bakan, eski hakim CHP Karşıyaka Meclis Üyesi Av. Murat Aydın ve İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Deman Güler, İz Televizyonu için önemli açıklamalarda bulundu.

‘DEMOKRASİ MÜCADELEMİZE GÜÇ VERİYOR’

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, yasalara rağmen baroların seçimlerinin genelgelerle iptal edilmesinin önümüzdeki süreçte yerel ve genel seçimler açısından da aynı tehlikeye işaret olduğunu belirtti. Yücel, İzmir Barosu’nun alandaki tepkisinin, hukuka ve meslek onuruna sahip çıkan birlikteliğinin demokrasi mücadelelerine güç verdiğini de vurguladı.

‘GEREKEN TEPKİYİ VERİRİZ’

İlçe Seçim Kurulu’nun mahkeme kararını tanımamasına tepki gösteren Yücel; bu hukuksuzluğun, avukatların ve demokrasiye inanların mücadelesini engelleyemeyeceğini vurguladı. Genel veya yerel seçimlerde aynı hukuksuzlukla karşılaşılırsa, gereken her türlü tepkiyi vereceklerini açıklayan CHP’li Yücel, “Bu anlayışa asla ve asla teslim olmayacağız. Bugün, bir avukat olarak tüm meslektaşlarımla gurur duydum. Çağdaş Avukatlar Grubu’nun ve Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun burada birlikte mücadele vermesi de ayrıca değerli. En gencinden en yaşlısına kadar avukatların bu direnişe sahip çıkması bizim mücadelemize güç veriyor. Baroları etkisizleştirmeye çalışan bu anlayışa karşı İzmir Barosu’nun verdiği mücadeleyle gurur ve onur duyuyorum” dedi.

‘HER GÜN BAŞKA BİR GARABET’

CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç ise AKP iktidarının hak ve hukuk diyen herkesi susturmak için elinden geleni yaptığını belirterek her gün ayrı bir hukuk garabetiyle karşı karşıya kalındığına dikkat çekti. Hukukun ayaklar altına alınmasına karşı tüm CHP’lilerin de bir arada olduğunu söyleyen Kılıç, alandaki avukatların hiçbir ayrım gözetmeden haksızlığa karşı el ele durmasının çok değerli olduğuna vurgu yaptı. Demokrasinin ve özgürlüğün şehri İzmir’in her zaman haksızlığın karşısında duruş gösterdiğini kaydeden Kılıç, “İzmir Barosu’nun ve avukatların mücadelesi bizim mücadelemizdir” dedi.

‘HAKİMLER İNFAZ TİMİ GİBİ!’

CHP İzmir Milletvekili Av. Murat Bakan, yargıdaki siyasallaşmaya dikkat çekerek bazı hakimlerin adeta infaz timi gibi mahkemeden mahkemeye dolaştırıldığını ve onlara hukukçu denemeyeceğine vurgu yaptı. Türkiye’de artık ‘tek adamın’ isteklerine göre hareket eden bir yargının olduğunu söyleyen CHP’li Bakan, onurlu hakimlerin ise büyük bir baskı altında olduğunu ifade etti. İktidarı seçimle göndereceklerini, aynı hukuksuzlukla genel seçimlerde de karşılaşılırsa halkın gereken karşılığı vereceğini ve AKP’nin yaptığı hesapların tutmayacağını kaydeden Bakan, hukuksuz şekilde iptal edilmesinin ardından 800 bin oy farkla kazanılan İstanbul seçimini hatırlattı.

‘KAZANAN HUKUK OLACAK’

Baroların olağan genel kurullarında bile bugünkü gibi bir ilk gün katılımı görmediğini belirten Bakan, avukatların çok duyarlı olduğunu ve alandaki birlikteliğin aslında seçim sonuçlarını gösterdiğini, seçim yapıldığında hangi aday kazanırsa kazansın hukukun üstünlüğünün kazanmış olacağını vurguladı.

‘BU BİR PROVA’

Eski hakim olan CHP Karşıyaka Meclis Üyesi Av. Murat Aydın; iktidarın baro seçimlerini iptal ederek aslında prova yaptığını belirtti. Bugün salgının bahane edildiğini söyleyen Aydın, yarın ise ülke güvenliği, kamu düzeni gibi bahanelerle genel ve yerel seçimlerin yaptırılmayabileceğine dikkat çekti. Aydın, her şeye rağmen umutsuzluğa kapılmanın yanlış olacağını söyleyerek, AKP’nin demokratik seçimler sonucunda gideceğini belirtti.

‘AKP, NOKTADAN BİLE KÜÇÜK’

Toplumsal hafızada ‘seçimler yapılmayabilir’ algısının oluşturulmasının çok tehlikeli olduğunu belirten Aydın, İzmir Barosu’nun eski başkanı Çetin Turan’ın ‘Barolar iktidarın borusu değildir, baroyla boruyu karıştırmayın’ sözlerini yineledi. 15-20 yıllık iktidarların, tarihi İsa’dan önce 600’lü yıllara dayanan baroları susturamayacağına dikkat çeken Aydın, Ahmed Arif’in ise ‘Havva Anan dünkü çocuk sayılır, Anadolu’yum ben’ dizelerini hatırlatıp AKP’nin, Anadolu kodlarının içindeki yerinin bir noktadan bile küçük olduğunu ifade etti. Siyasi iktidarın toplumsal ve hukuki meşruiyetini kaybettiğini vurgulayan Aydın, baroların yargı sisteminin en önemli ayağı olduğunu, bu yüzden barolara yapılan hukuksuzluğun sıradan yurttaşı da ilgilendirdiğini kaydetti.

‘DELİ GÖMLEĞİ BU MEMLEKETE UYMAZ’

İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Deman Güler, baro olarak 2 yıllık sürecin son 6 ayını barikatlara, panzerlere karşı mücadele ederek geçirdiklerini, bugün de aynı şeyle karşılaştıklarını kaydetti. Bu hukuksuzluğu ve zulmü, Türkiye halkının ve tarihinin kabul etmeyeceğini söyleyen Güler, “Zannediyorlar ki bu memlekette sadece kendi baskıcı ve otoriter rejimleri destek görüyor. Bu baskılar hep olmuştur ve tarihin kara sayfalarına yazılmıştır. Ancak, mücadele eden halk ozanları ve devrimciler hala kalplerde yaşıyor. 20 yıl sonra bugünleri biz gururla anlatacağız. Hiçbir zaman umutsuz değiliz. Bu mücadele başarı ile sonuçlanacak. Ülkemiz çağdaş, demokratik ve çoğulcu bir hale gelecek. Bu da demokratik yollarla gelecek. Üstümüze giydirmeye çalıştıkları deli gömleği bu memleketin bedenine uymaz” dedi.

‘KEŞKE HAKİM VE SAVCILAR DA OLSAYDI’

Hakim ve savcıların da avukatlarla beraber olması gerektiğini söyleyen Güler, “Bizler meslektaşız. Yargının farklı noktalarında birlikte çalışan ve Türkiye’nin hukuk devleti olması için mücadele eden insanlarız. Ama bir tarikatın üyesi ya da bir partinin payandası olarak hukuk devletini gerçekleştiremeyiz. Bugünkü eylem bütün hukukçuları kapsar. Keşke hakim ve savcılar da burada olsaydı. Altını çizmek lazım, medeni ülkelerde böyledir; hukukçular birlikte mücadele eder. Çünkü bizim ortak paydamız hukuk devletinin inşasıdır” diye konuştu.

Demokratik toplumun olmazsa olmazının güçlü sivil toplum olduğunu da kaydeden Güler, meslek örgütlerine saldırının barolardan başladığını ve bunun şaşılacak bir durum olmadığını ifade etti. Barolardan sonra okların diğer meslek örgütlerine çevrileceğini söyleyen Güler, “Baskı kime yapılırsa yapılsın biz baro ve avukatlar olarak yanlarında olacağız. Üretmeye çalıştıkları antidemokratik sistemi gerçekleştirmelerine izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi