‘Lastikler patlak’ mı dersiniz, ‘gemi her yerinden su alıyor’ mu dersiniz, ‘uçuruma yuvarlandık’ mı dersiniz bilemem… Ama şurası bir gerçek! Artık bu ülkeyi toparlamanın, düze çıkarmanın iyice zorlaştığı, çok yurtsever yönetimlerin iş başına gelmesi halinde bile var olan ağır hasarı onarmanın yıllar alacağı bir durumdayız.

Bunu sadece ekonomi, eğitim, sağlık, yargı gibi devletin en temel birimlerinin alaşağı edilmesiyle ilgili söylemiyorum. Evet devlet yapısı, ülkenin yönetim sistemi alt üst oldu! Çöküntü her alanda yaşanıyor. Seçimle gelen, ancak sanki hiç gitmeyecekmiş gibi hava estiren tek adam ise, içeriye, dışarıya ‘geldim ama ne olursa olsun gitmeye niyetim yok’ mesajı verme derdinde. Bu bile başlı başına çok büyük bir sorun, o ayrı; ama asıl bu yönetimin yaratmaya çalıştığı utanç verici bir insan modeli var. Bunlar devletin, ülkenin imkanlarını fütursuzca yemekle talan etmekle kalmıyor; bir de cezasızlık kalkanıyla sarmalanıyorlar.

Kokocu eleman münferit bir örnek mi sanıyorsunuz, adam içiyor çevresindekiler ‘satıcıydı’ diyor, hazret ev hapsine gönderiliyor. Gariban torbacıları içeri atan ‘ibreti alem’ diye bir şarkıcıyı yıllarca hapiste tutan zihniyet, kendi adamları ‘faş’ olunca yine merhametli ellerini uzatıyorlar.

Bu ve benzeri tipler Akp döneminin ürettiği prototipler. Daha büyüklerin ‘danışmanlık’ adı altında ayakçılığını yapan, kim bilir hangi kirli işlerinin aracılığına soyunan müptezeller. Akp’nin din iman diye pazarladığı laikliği kaldırmaya kadar varacak muhafazakarlığı zorladığı şu sistemde besleyip büyüttükleri tipler işte böyle koko çekerken ayaklarına dolanıveriyor.

Bu modellerden çok var… Giyimleri, saç tıraşları, alışkanlıkları, hâl ve tavırları o kadar bariz ki!.. Lafta ‘büyüklerinin’ dilindeki o milliyetçi dinci söylem, gerisinde içkiler, uyuşturucular! Genel bir tabirle bu ‘çomarlar’ hangi davanın savunucusu? Devleti soymanın mı?

Yaratılan bu cahil, emir kulu, gözü doymaz, hırsız kriminal insan modeli bir anda oluşmadı. Akp yıllarca emek verdi. Ve iktidardan gittikleri zaman bu güruhun dönüştürülmeleri de kolay olmayacak. Zira çok tehlikeliler.

İmam, cemaat ilişkisi ve kızaran haritamız

Harita kızarınca kendini bilmezler ‘vatandaş önlem almadı sokaklara çıktı’ diye suçu halka yıkma telaşına kapıldı. Böylelerine ‘sıkıyorsa tek adama laf söylesene’ diyesi geliyor insanın. Bir yılı aşkındır kurallara uyup eve kapanan, maskesini bile kendi alan, olmayan aşı için sıra bekleyen, izin verilen günlerde dışarıya çıkan vatandaşı suçlamak kolay tabii!

Hazret, kongrelerini bitirdi Ankara’dan bütün illere virüs ihracını başarıyla tamamladı, şimdi vatandaşı eve tıkıp, esnafa kepenk indirme kararlarını gururla açıklıyor.

Tek adam aylardır cenazelerde kongrelerde salgını köpürttü, ne Bilim Kurulu ne Sağlık Bakanı ‘tık’ diyemedi, şimdi kalkmışlar halka ‘vay maskeni çeneye indirdin’ diye abanıyorlar.

Meşhur laftır, imam gaz çıkarırsa, cemaat tuvaleti doldurur!.. Salgının yayılmasından haritanın kırmızıya boyanmasından vatandaş sorumlu değildir. Sorumlu olan, herkese yasakladıklarını kendileri rahatça yapan yönetimdir.

Vatandaşa iban vermeyi filan geçtik, yastık altındakileri isteyen bir yönetim, daha ne olabilir? Bir sonraki hamle kefen parasını mı isteyecekler artık?