Şimdilerde baktığınızda, hemen hemen herkes müzik eleştirmenliği yapıyor deyince Önder hoca gülüyor. O tatlı gülüşüyle “Maalesef öyle oldu. Oysa ben, Evin İlyasoğlu ve Filiz Ali biz kendimize müzik eleştirmeni değil “müzik yazarı” demeyi tercih ediyoruz. Kendimizi eleştirinin bütününü yapan insanlar olarak görmüyoruz. Böyle yaparsak, bu sefer biz eleştiriliyoruz. Çevremizdeki insanlar bizi tanıyor, biz onları tanıyoruz. O yüzden, eleştirinin tam hakkını vererek yapamıyoruz. Sadece, belli bir izlenim vermeye çalışıyoruz” diyor. Müzik eleştirmenliği gerçek manada yapılmış olsaydı, Türkiye’de nasıl yapılmalıydı diye sorunca Önder Hoca yılların verdiği birikimle soruyu şöyle yanıtlıyor. “Birçok kusurlu konser var veya çaldığı zaman yorumlarında birçok kusur olan sanatçı var. Bunları yazardık. Örneğin, Ankara Operasından bir kemancı yıllar önce İzmir’e geldi. Çaykovsky’nin keman konçertosunu çaldı. Çok kötü bir konserdi. Sanatçının düzeyine göre Çaykovsky iyi bir seçim değildi, çok ağırdı. Belki bir Mozart konçerto ya da bir Mendhelson konçerto çalsaydı daha iyi olabilirdi. Gerçek bir müzik eleştirisi yapılsaydı, benim bunu, bu şekilde yazmam gerekirdi. Ama yazamadım.” Böyle durumlarda susmayı mı tercih ediyorsunuz? deyince “Bazen hiç eleştiri yapmadan eleştirmiş oluyorum. Geçenlerde İzmir’e ünlü bir sanatçı geldi ve Jack İber’in bir konçertosunu çaldı. Gelen sanatçı benim hiç tutmadığım ve o üne nasıl kavuştuğunu hiç anlamadığım bir sanatçı. Ben yazımda, falanca İzmir’e geldi ve şu parçayı çaldı dedim. O kadar. Ama nasıl çaldı? İşte o konuda hiç yorum yok. Bu da eleştirmeksizin bir eleştiridir.”

Önder Kütahyalı Türkiye’nin en saygın müzik eleştirmenlerinden biri ama kendisine sorarsanız müzik yazarı. 1936 yılında Tire’de doğan Kütahyalı, küçük yaşlarda geçirdiği hastalık nedeniyle görme yeteneğini yitirdi. İlköğretimini İzmir Sağır Dilsiz ve Körler okulunda yaptı. 1960 yılında Ankara Devlet Konservatuarı Yaylı Çalgılar Bölümü Keman dalından pekiyi dereceyle mezun oldu. Ardından İzmir Devlet konservatuarı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuarında öğretim görevlerinde bulundu. Önder Kütahyalı 1987 yılında doçent, 1999 yılında Profesör unvanlarını aldı çok sayıda öğrenci yetiştirdi ve 2004 yılında emekli oldu. Kütahyalı 2003 yılından itibaren Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı Derneği’nin kurucu üyesi, kitaplığın çıkardığı “Arkadaş” adlı Kültür ve Edebiyat Sesli Dergisinin sorumlu müdürü ve “Klasik Batı Müziği” köşesinin yazarıdır.

Önder Kütahyalı görme duyusunu çok erken yaşlarda yitirmesine rağmen olağanüstü bir çaba göstererek gittiği her okuldan pekiyi dereceyle mezun olmayı başarmış, hocası Şemsettin Görenel’den kabartma nota yöntemini öğrenmiş, Josef Stavrides’in orkestra çalışmaları sayesinde birlikte müzik yapma alışkanlığı kazanmış sıra dışı bir hoca. Görme duyusunu yitirdiği gerekçesiyle, öğrenim hayatı boyunca kendisine engellemeye kalkanlarla mücadele etmiş ve gösterdiği üstün başarıyla “görme engelliler müzik eğitimi alamaz” şeklindeki ön yargıları yıkmış çok saygın bir isim. Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük değerlerden biri olan ve bütün hayatı mücadelelerle geçmiş Önder Hocanın yeni nesil müzik eleştirmenlerine söyleyecek bir çift sözü var. “İyi bir müzik eleştirmeni olmak istiyorlarsa, öncelikle yabancı dil bilmeleri lazım. Dünyada büyük gazetelere, müzik dergilerine yazan çok iyi müzik eleştirmenleri var. Onların yaptığı eleştirileri okuyarak kendilerine yol çizmeleri gerekiyor.”