Geçmişimize baktığımızda bizi üzen anıları daha çok hatırlarız. Nedense oturup düşündüğümüzde yüzlerce, binlerce anının içinden çok azını hatırlarız. İster istemez geçmişimizin bir bölümünü sileriz. Bazen bir isim, resim, fotoğraf, şiir, öykü bizi unuttuğumuz anıların içine götürür. 2010 yılında “Direnişin Adı Gültepe” kitabını yazmak için araştırma yapmaya başladığımda Aydın Erten ismine rastladım. İşte o an kendimi, babamla elimizde bir tapu, arsamıza ev yapanlara hesap sormaya giderken buldum. Tapunun altında Aydın Erten Gültepe Belediye Başkanı yazıyordu.

Yazdığım kitap birazda Aydın Erten üzerinden şekillenmeye başlamıştı. Araştırdıkça, Gültepe’nin ara sokaklarında, dik yokuşlarında dolaştıkça kaybettiğim çocukluğuma ulaşıyordum. Tanzim Satış mağazasının (Kapanan TANSAŞ) önünde sıra beklerken bu yapıyı sadece Gültepe halkı ucuz ve temiz gıdaya ulaşsın diye Aydın Erten’in kurduğunu bilmiyordum. Göreve geldiğinde yol yok, evlerde şebeke suyu yok, elektrik yok, park yok… Yok… Yok… Yok…

Elektrik direklerini beklemektedir. Bir türlü gelmez. Bu işlerle ilgilenen devletin birimini arar ve direklerin ne zaman geleceğini sorar. Cevap pek hoşuna gitmez, çünkü tarih belli değildir. Biraz düşünür, tekrar arar “Peki, direkleri biz kendi imkânlarımızla alıp diksek” diye sorar karşıdaki görevli kısa bir sessizlikten sonra “Olabilir” der. Gültepe halkının gençleri ile birlikte tüm direkleri sırtlayarak elektrik sisteminin gelmesini sağlamış.

hatta Türkiye’de ilk arsa dağıtımını gerçekleştirir. Konutu olmayan insanların, yoksulların, evsizlerin bu şekilde konut sahibi olmalarını sağladı. “TARİŞ OLAYLARI” diye geçen dönemde, Çiğli Tariş’te çalışanların önemli bir bölümü hep yaşayanlardı, o Çiğli’de Gültepeliyi sahipsiz bırakmadı. Hatta orada çalışan bütün Tariş işçilerine sahip çıkmış.

Halkın temel gıda maddesi olan ekmeği ucuza alabilmesi için iki tane ekmek fabrikası kurmuş. 12 Eylül darbesiyle birlikte belediyesi kapatılan, işkence gören, hapis yatan, 17 yıl siyasetten uzaklaşmak zorunda kalan…

Halkı için, çok çalışan, hep çalışan onlara kol kanat geren, toprak dağıtan Aydın Erten vasiyeti üzerine Toros mezarlığına gömülmesi nedeniyle, hayatını adadığı Gültepe’de sadece yattığı bir karışlık toprağı vardır.

Geçmiş hepimizde küçük küçük izler bırakır. Bunlar bizimle birlikte içimizde büyür, onlarla yüzleşmezsek derin yaralara dönüşür. Küçük izleri silebilir yaralara sadece dikişler atabilirsiniz. Aydın Erten ile ilgili görüştüğüm herkes o dönem ufak tefek çizikler almış gibiydi. Anlatırlarken çok dalıp gittiklerini fark ettim. Bu büyük başkan birçok kişinin yolunu aydınlatmış. Onu özetleyen en güzel cümle ise “O sadece Aydın Erten” abartısız, bizden, aileden, arkadaşlarımızdan biri gibi…