Kovid-19 salgınına karşı 29 Nisan 2021’de başlatılan son kapanma kararı tüm yurtta olduğu gibi İzmir’de de etkisini gösterdi. İzmir’de 17-23 Nisan haftası günlük yaklaşık ortalama 2000’i aşan vaka sayısı ile 40 civarında vefat sayısı görülüyordu. Kapanmanın sonuna doğru, 22-28 Mayıs haftasında sırasıyla yaklaşık 250 ve 5 civarına çekildi. Ama durum hala çok ciddi. Çünkü bu rakamlar geçen senenin vaka ve vefat sayılarının altı veya yedi katı kadar. 

Kovid-19 karşısında geçen yıla göre avantajlı olunan faktör aşının bulunmuş olması ve son beş aydır aşıların devam ediyor olması. Ama hızlanmak gerekiyor. İzmir’in Kovid-19 karşısında nispeten güvenli bir şehir olabilmesi için şehrin en az yüzde 65’inin iki doz aşılanmasına ihtiyaç olduğu görülüyor. Bu da 5.7 milyon doz aşı demek. Ocak ayından bu yana şehirde halen yaklaşık 2 milyon doz aşı gerçekleştirilmiş durumda. Günde ortalama 13 bin aşı yapılmış. Daha 3.7 milyon doz aşıya daha ihtiyaç var. Bu hızla gidilirse İzmir’de en erken yılbaşında Kovid-19 karşısında güvenli bir ortam tesis edilmiş olacak.

Aşı Kovid-19’la mücadelede en önemli koz. Hem sağlık risklerini büyük ölçüde azaltacak hem de ekonominin eski işlerliğine dönmesinin yolunu açacak bir faktör. Ancak, aşıda hızlanmaya çok ihtiyaç var. Özellikle turizm sektörü için bu hayati önem taşıyor. Keşke aşılama yönünden Haziran başında ülke olarak da şehir olarak da daha iyi durumda olabilseydik.

İlk Çeyrek Büyümesi, Hizmetler Sektörü, Turizm, İhracat  

Yılın ilk çeyreğindeki Türkiye’de büyümenin yüzde 7 civarında olduğunun açıklanması ekonomik aktörlere moral vermiş olabilir. İlk çeyrekte tarım sektörü yüzde 7,5, sanayi sektörü yüzde 11,7 ve hizmetler sektörü (inşaat dâhil) yüzde 5,3 oranında büyüme kaydetmiş gözüküyor. Tabii bu büyümeden İzmir’ de payını almış olmalı.

Hizmetler sektörü 2021’in ilk çeyreğinde toparlanma içinde gözüküyor olsa da son kapanma Nisan ayında hizmetler sektörünün bir bölümünü vurdu. Şimdi normalleşme ile birlikte İzmir’deki sayıları on bini aşan restoran, lokanta, kafeterya, pastane, kahvehaneler mücadelelerine yeniden hız verdiler.

Türkiye’nin turizm gelirleri 2019’da 35 milyar dolarken 2020’de yüzde 65’lik bir gerileme ile 12 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2021 yılının ilk dört ayının rakamlarına baktığımızda ise 2020’ye göre yüzde 40’lık bir azalma görülüyor. Yıl bu şekilde tamamlanırsa Türkiye’nin 2019 yılına göre ancak yüzde 20 kadar yani 7 milyar dolar turizm geliri elde edebilmesi mümkün olacak. Bunun turizm açısından ciddi sonuçları olabilir.  

Önemli turizm müşterisi olan Avrupa ülkeleri Türkiye’yi Kovid-19 nedeniyle riskli ülke olarak değerlendiriyor.  Diğer önemli bir müşterimiz olan Rusya ise Türkiye’ye uçuşları yine Kovid-19 salgını nedeniyle 21 Haziran’a kadar erteledi.

İzmir ağırlıklı olarak iç turizme hitap eden bir il olduğu için Kovid-19’un uluslararası boyuttaki etkisinden Antalya, İstanbul, Muğla ya da Aydın kadar etkilenmesi söz konusu olmayabilir. Bununla birlikte, eğitimin yaz ortasına doğru uzayabilmesi ve yeni eğitim döneminin erken başlayabilme ihtimali İzmir’in iç turizmden faydalanmasını sınırlayan bir faktör olabilir.

Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin Tarımsal Üretim Dönemi Kuraklık Risk Tahmin Raporunda ülke genelinde seyreden ve 41 ili çok olumsuz etkileyen kuraklık İzmir üzerinde önemli bir etki yaratmadı. Bu da İzmirli çiftçinin harcadığı emeğin, kullandığı tohumun, attığı gübrenin ve ilacın karşılığını almasına yardımcı olacak önemli bir faktör.

İlk dört ayda kanuni merkezi İzmir’de olan firmalar Türkiye’nin bu yıl ihracatta yukarıya doğru yaptığı hamleyi izleyerek geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 20’lik bir artışla 3.6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiler.

Yılın İlk Dört Ayında Açılan ve Kapanan Firmalar, Karşılıksız Çekler ve Protestolu Senetler

Genel gidişat hakkında bir fikir vermesi için yılın ilk dört ayında açılan kapanan (tasfiyeler hariç) firmaların sayılarına Tablo’1 de yer verildi. 2021 yılında hem Türkiye’de hem de İzmir’de açılan firma sayısında şimdilik önemli bir artış var. 2019 ve 2020’de 2018 yılının gerisine düşmüştü. 2021 Ocak- Nisan döneminde İzmir’de açılan firma sayısı 2913’e yükseldi. Bu İzmir’de ekonomik faaliyet açısından olumlu bir atmosferin olduğuna işaret ediyor. Buna karşın kapanan firma sayısında da dikkatlice takip edilmesi gereken düzenli bir artış görülüyor. Ama bu artış olağanüstü bir artış değil şimdilik.

           Tablo:1 Yılın İlk Dört Ayında İzmir’de Açılan- Kapanan Firma Sayısı

Yıl

İzmir

Türkiye

Açılan

Kapanan

Açılan

Kapanan

2018

2760

629

48195

11665

2019

2058

689

37643

12331

2020

2206

701

40501

13555

2021

2913

723

51747

12589

        Kaynak: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği   

Yılın ilk dört ayında İzmir’de karşılıksız çeklerin ve ilgili kişilerin sayısı son dört yılın en düşük seviyesinde. 2019’daki sayının yüzde yirmisinden daha az. Benzer durum protestolu senetler için de geçerli. 2021 yılının ilk dört ayındaki protestolu senetler 2019’dakinin yüzde 43’ü kadar.

   Tablo: 2 Yılın İlk Dört Ayında İzmir’de Karşılıksız Çek ve Senetler

Yıl

Karşılıksız Çek   Sayısı

Protestolu Senet Sayısı

2018

7876

13644

2019

14244

17908

2020

5085

13197

2021

2426

7788

                                   Kaynak : Türkiye Bankalar Birliği Veri Merkezi

Karşılıksız çek ve senetlerin sayısının azalmasında muhtemelen çeklerde karekod uygulamasının yaygınlaşması, borç ilişkilerinde daha ihtiyatlı davranılması etkili olmuş olabilir.

Yaza girerken İzmir ekonomisinin Türkiye ekonomisine benzer bir performansla ilerlediği düşünülebilir. Bununla birlikte turizmin iç talebe yönelik bir yapısının olması, tarımda kuraklıktan fazla etkilenmemiş olması onu ülke geneline göre biraz daha avantajlı kılan faktörler olarak karşımıza çıkıyor.