Sağlık Bakanı çıkıp da, ‘koronavirüs Türkiye’ye geldi, gelemedi, acaba geldi mi, yok canım bizde olmaz öyle şey, aa varmış meğer’ diyeli beri koronavirüsle yatıp kalkıyoruz.

Sağlık Bakanı kabul etmezden önce Evrim Ağacı’ndan bir sürü şey okudum. Neden bu kadar korkulur oldu, yayıldı vs aklımda oturmuştu.

Devlete hükümet edenlerin bu salgınla baş edecek kaynaklarının olmayışı bu salgının korku boyutlarını artırdı. Kolay ve hızlı bulaşan bu virüs neyseki ağırlığı nedeniyle asılı kalamıyor. Düştüğü yerde kalıyor. Dokunursak enfekte olabiliyoruz. Yüksek ateş, nefes almada zorluk ilk göstergeleriymiş.

Bazılarımız semptomlarını fark etmeyecekmiş bile. Yani bazılarımız bağışıklık kazanacak. Dünya nüfusunun %70 kadarının enfekte olacağı söyleniyor. Bu yüzdelik dilimde mutlaka bizden de birileri olacaktır. Korkuya lüzum yok. Ama etrafımızda yaşlılar varsa bence onlarla çok da görüşmemeliyiz. Örneğin ben canım Fatmam (anneannem)’la kendimde hafif bir etki görürsem görüşmemeyi düşünüyorum. En önemsediğim o. Fatmacığımı kendi çapımızda karantinaya almalıyız.

Anne babalar da biraz risk grubunda. Kronik hastalıkları oluyor genelde.

Keşke yerel yönetimler ilçelerindeki apartmanlara bir sistem yapsa. Ne bileyim apartmana girerken bir bölüm, ne bileyim bir çadır gibi bişi yapılsa. O çadıra girsek böyle dezenfektan üflense. Ne bileyim işte…

Toplu ulaşımlarda İzmir Büyükşehir Belediyesi dezenfektan ünitesi koydu. Çok da iyi oldu. Ama vapur iskelelerinde bu uygulama yok. Vapurlara koyulsa olmuyor mu? İşe gelip giderken vapur kullanan çok fazla yurttaş var.

Okullar sonunda tatil oldu. Çocuklar pek dışarıda takılmasın bu ara. Açsınlar Netflix’i. Mis gibi diziler, belgeseller var. Mesela ben size buradan birazını sayayım. Gezegenimiz diye bir belgesel var ki, her bölümde küçük minnak mavi gezegenimizin farklı bölümlerini anlatıyor. Okyanus bölümü örneğin efsane. İyi ki suyun altında nefes alamıyoruz da suyun altına dokunamıyoruz. Japon anime yönetmeni Miyazaki’nin dünyasından bir parça gibi. Öyle renkli, öyle farklı. İnsan gerçekten hayret ediyor.

Dünyada Gece belgeseli de şahane. Bir doğa dizisi bu da. Belgeselde yeni bir teknoloji kullanılmış. Geceleri doğada hayvanlar neler yapıyor, çok güzel görüntülerle çekilmiş.

Sonra az önce bahsettiğim Japon yönetmen Miyazaki’nin filmleri de Netflix’te artık. Hepsi değil ama birçoğu artık var.

Madem animelerden gittik, kült dizi Bleach var örneğin. Liseli arkadaşlar izlemediyse en baştan izleyebilir. Hele bir de cehennem bölümü var ki, üf!

Rick and Morty de var Netflix’te. Son sezon da geldi. Disenchantment var mesela. Çok güzel bir adada, şatoda yaşayan bir prensesin öyküsü. Ama prenses bildiğiniz prenseslerden değil. Bir cini ve bir de elfi var.

Çalışmayan anne babalar için de önerilerim var. Street Food mesela. Sokak yemeklerini anlatan, iştah açan çok güzel bölümleri olan bir dizi. Sonra yine bu anne babalar için başrolünde Jane Fonda’nın oynadığı Grace and Frankie adlı dizi var. Çok çok eğlenceli.

Bir de Russian Doll var ki, zamana kafayı takmış yetişkinler için çarpıtıcı olabilir.

Kingdom adında bir Çin dizisi var. Zombi dizisi, Çin Krallık döneminde geçen. Biraz saç baş yolduruyor ama iyi de gidiyor.

Sonraaa en en sevdiklerimden biri olan LillyHammer var. New York’ta yaşayan bir mafya babası, polise konuşuyor ve Norveç’in LillyHammer köyüne yeni bir kimlikle gidip yeni bir hayata başlamak istiyor. Çok güzel çok eğlenceli. Klasik bir İtalyan mafya babası Norveç’in buz gibi havasında nasıl bir hayat sürer? Norveç hayatına mı adapte olur yoksa İtalyanlığını mı konuşturur. Üf çok güzel dizi. Dizi bitince ‘ne iyi ettim de adamın tipine bakarak diziyi es geçmedim’ diyorsunuz. Ay bu arada Norveç Norveç diyip dururdum da ne sıkıcı hayatları varmış. Ne kuralcı ne acayip bir hayat tarzıymış bunu öğrenmiş oldum.

Bunlar benim bir çırpıda aklıma gelen, kendinizi eve kapatacaksanız (ki işiniz, okulunuz vs’leriniz yoksa mutlaka kapatın) Netflix’te izlenebilecek eğlenceli yayınlar.

Önümüzdeki haftada koronavirüs mücadelesinde nerede duracağız, neler yaşayacağız merak ediyorum.

Tam bir karantina olur mu, işlerimiz bundan nasıl etkilenir?

Biz nişanlımla eve gelir gelmez bir köşe yaptık. Antiseptik var. Anahtarlar, cüzdanlar vs onları hemen antiseptikle temizleyip, banyoya koşup dirseklerimize kadar sabunlanıyoruz.

Yapabildiğimizi yapıp, kendi önlemlerimizi alıp salgının geçmesini bekleyeceğiz.

Hepinize iyi hafta sonları dilerim.