İstediğin kadar en büyüğü, en güçlüsü, en zengini ol, kamuoyuna vermek istediğin mesajlar, duyurmak istediğin haberler; kimilerinin ‘Merkez’ bizimse yandaş yalaka havuz medyası dediğimiz yayın organlarının; yani iktidarın işine gelmiyorsa, tek satır yazı bile olamazsın!

Türk İş’e bağlı Metal İş Sendikasının ilk kez düzenlediği Yerel Medya Kurultayında Başkan Pevrul Kavlak’ı dinlerken aklımdan geçenler bunlardı. Düşünün, 215 bin üyesiyle en büyük sendika, mali olarak çok güçlü bir yapı ne var ki, Saray medyasında yani basının büyük kısmında hiç yoklar. Sadece onlar mı, işçi hakları sendikal mücadele, iş cinayetleri, hak, hukuk arayışı, direnişler… Bu medya grubunun umurunda değil, tek ses, tek nefes gidiyorlar! İşçinin, emekçinin sesi ise, külliyen yok sayılan haberler.  

Kurultayda, devrimci ve cesur bir konuşmaya imza atan Başkan Kavlak da bence bu gerçeğin farkında ve artık kendilerini ifade edebilecekleri tek mecranın ‘yerel basın olduğu’ bilincinde. O nedenle; katılımcı yerel basın mensuplarına ‘Sesimiz olmanıza, nefesimiz olmanıza ihtiyacımız var. Mücadelemize vereceğiniz her destek, yapacağınız her haber, yazacağınız her yazı emekçilerin sofrasında bir dilim ekmek olacaktır’ diye seslendi.

Metal İş Sendikası önemli bir eşikte, 2021-23 dönemi toplu sözleşme dönemine giriyorlar, ilk altı ay için yüzde 29,57 artış talep ediyorlar. Tabii bu zorlu bir müzakere, kamuoyu desteği önemli ve işte tam da böyle bir süreçte sendika, basınla iş birliğinde rotayı yerel medyaya çeviriyor.

Sendikalar;  örgütlü toplum, örgütlü mücadelenin olmazsa, olmazı. Bunu biliyoruz. Ancak işverenlerin çoğu sendikayla çalışmak istemiyor, Kavlak’ın ifadesiyle ‘Çalışanlarını sömürmek, onları boğaz tokluğuna çalıştırmak’ istiyorsa, burada büyük resme bakmak gerekir. Resmin büyüğü bize bunun siyasal bir tercih olduğunu söylüyor:

Sendikalaşmak Anayasal hak ama kullandırılmıyor, sendikalı olmak isteyen işten atılıyor ama bunu engelleyen işverene yasa cezai yaptırım olduğu halde uygulanmıyor. Nitekim Kavlak soruyor: “Sendikalaşmayı engellediği için hapis yatan işveren gördünüz mü?’ Grev hakkı ellerinden alınmış, en önemli silahını kullanamaz hale getirilmiş sendikalar, bu olumsuz koşulları değiştirecek arayış içinde. Çözümü bence basit, bu koşulların yaratıcı siyasal iklimi sonlandırmak için üzerlerine düşeni yapmak!

Gelelim, henüz birincisi yapılan Yerel Medya Kurultayı ile ilgili genel değerlendirmeye; başta da söylediğim gibi Sendika Başkanının konuşması cesur bir çıkış ama çözümü sadece yerel basın ile iş birliğinde aramak yetmez. Elbette önemli ama sahip oldukları gücü değişim için de kullanmalılar.

Yerel medya da hem sendikalaşma hem mali zorluklarla başa çıkma konusunda sorunlar sarmalı içinde. Ama İzmir yerel basını hiç kuşku yok ki bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da ‘emeğin sesi’ olmaya devam edecek. Metal İş’in İzmir’de öncelikle yerel basının çatı örgütü olan İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve tüm gazeteler ile yakın ilişki içinde olup, bilgi, haber akışı sağlaması gerekiyor.

Bu kurultayda beklerdim ki, bizlerin de üç beş cümle ile düşüncelerimizi aktarmamıza fırsat verilsin, olmadı. Akademik konuşmalar elbette değerli ama bu iş birliğinin yolunu açacak hayatın içinden katkılar yapabilirdik.

Şunu da ifade etmeliyim, örnek verilen Bursa yerel basını gibi İzmir yerel medyası da güçlü ve dinamik bir yapıdır. Uzatılan eli geri çevirmez hele söz konusu emek ise…