Hep birlikte, nice yaşlara
Gazetecilik… Basın… Medya…
Herkesin gözünde sihirli 3 kelime…
Kimine göre cesur, kimine göre karizmatik, kimine göre de etkili bir meslek.
En azından benim gibi düşünenler için öyle.
Benim gibi hayatını bu mesleğe adayan gazeteciler için en onurlu görev.
1989 mesleğe başladığım yıl.
Dile kolay 32 yıl geçmiş…
Gazeteciliğin sonrasında gelen televizyon sektörünün her aşamasında görev alan biri olarak mesleğimi hala ilk günkü heyecanımla sürdürmenin mutluluğunu ve keyfini yaşıyorum.
Biraz geçmişle kıyaslama yaparsak…
Ne o eski gazeteler, ne de o eski gazeteciler kaldı.
İstisnalar hariç!
Örneğin ben gazetecilik hayatıma Yeni Asır’da başladım, tam 32 yıl önce…
Öyle bir gazete ve gazetecilik ki, yaptığınız haberler bir gün sonra anında karşılık buluyordu.
Attığınız manşetle bir gün sonra kentte taşları yerinden oynatıyordunuz.
O kadar etkili ve ses getirici gazetecilik yani…
Muhabirlerin kıyasıya rekabet içinde, birbirlerine haber atlatmak için verdiği mücadelelere tanık olmak müthiş bir heyecandı.
Her alanın özel muhabiri vardı mesela… Her muhabir kendi alanında uzmandı.
Şimdiki gibi hiçbir ayar gerektirmeyen profesyonel makinalarda sd karta değil slayt veya negatif filmlerle çekilirdi o tüm özel haberlerin fotoğrafları…
Diyafram, pozometre… Enstantane… Şimdiki yeni nesil gazetecilere ne kadar uzak bu kelimeler…
Ya da uzak bir yerden fotoğraf göndermek için 4 renk telefoto cihazı ile tek kare fotoğrafın saatlerce gitmesini ya da gelmesini beklemek…
Bugün medyaya ve sektöre yön veren usta kalemlerle ve isimlerle mesai yaptım.
Yeni Asır’la başlayan, ardından Gazete Ege, Ege TV, SKY TV, Yenigün Gazetesi ile devam eden meslek yaşamımda son adresim İz Gazete oldu.
Sevgili Ümit Kartal ile yaklaşık 2 yıl önce tanıştık. Daha ilk günden yaptığı “Abi birlikte çalışalım” teklifi kısa sürede karşılık buldu.
5 yıl önce kurulan İz Gazete ve İz Medya’nın bugün bir parçası olmaktan büyük gurur ve mutluluk duyuyorum.
İnanmak başarmanın yarısıdır. Ümit’in bu inancına ortak olarak İz Gazete’yi daha da büyütmek ve İzmir’in en çok okunan, tercih edilen gerçek gazetesi yapmak için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.
Bir kentte ‘taraf’ bir gazete çıkarmak, bunu ayakta tutabilmek ve aynı zamanda saygınlığını korumak herkesin harcı olmasa gerek…
5 yıl gibi kısa bir sürede İzmir’deki tüm resmi kurumlara, odalara, STK’lara, en önemlisi de vatandaşa kendini kabul ettirebilen İz Gazete’nin bundan sonra yıkılmasını hatta kapanmasını bekleyenler hüsrana ve hayal kırıklığına uğramaya devam edecek…
Yolun açık olsun İz Gazete ve İz Medya…
Hep birlikte, nice yaşlara…
