Ömrün uzun olsun İz Gazete


Teknoloji öyle büyük bir hızla gelişip, değişiyor ki baş döndürüyor. İletişim teknolojileri de bundan nasibini alıyor. Bu durumdan en çok etkilenen alanların başında da medya geliyor. Yeni mecralar ortaya çıkıyor. Önemlisi; basının etkisi de gücü de çeşitlenen kitle iletişim araçlarıyla giderek artıyor. Medya dünyasındaki anlık teknoloji gelişimi gazeteciliği farklılaştırıyor. Ama gazeteler, gazeteciler her şartta tüm zorluklara, dayatmalara direnmeye devam ediyor. Çünkü gazeteler en köklü, geleneği en sağlam basın organlarıdır.

Basın her alanda küreselden yerele, toplumsaldan bireysele en etkili, en geniş en güvenilir iletişim ağıdır. Elbette görevini kamu yararını gözeterek, ilke ve değerleri doğrultusunda yerine getirdiğinde…

Ancak ülkemiz basınının içinde bulunduğu kaygı verici durumu hepimiz biliyoruz.

Bu durum bütün dünyada itibarımızı zedelerken giderek demokrasiden de uzaklaşmamıza neden oluyor. Bu aslında sadece basının, basın çalışanlarının değil tüm toplumun demokrasi sorunudur. Ancak basını özgür olan toplumlarda demokrasiden söz etmek mümkündür. Bu nedenle de halkın haber alma, gerçekleri öğrenme hakkına sahip çıkması çok önemlidir. Özellikle de yerel basına.

Her geçen gün bütün dünyada yerel basının da sorumlulukları genişliyor ve önemi artıyor.

Yerel basın; bulunduğu coğrafyada yaşananlara, olaylara, gelişmelere dair her bilgiyi kamuya aktararak, sorunların çözümüne yardımcı olarak, yerelde kamuoyunun oluşmasına katkıda bulunarak ve yerel yönetimleri bir ölçüde denetleyerek, eleştirerek, sorunlara dikkat çekerek, farkındalık yaratarak kamu görevi yapmaktadır.

Fakat ne yazık ki ülkemizde, bu önemli işlevine rağmen varlığını sürdürebilmek için giderek artan çok büyük zorluklara göğüs germek zorunda kalıyor.

Yerel medya kuruluşlarının çoğu işletme gücü açısından yetersiz. Ana gelir kaynağı olan reklam-ilan-resmi ilan gelirlerinin kısıtlı olması nedeniyle, varlıklarını sürdürebilmeleri çok zor. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de medya kuruluşları neredeyse bütün gelirlerini reklam harcamalarından sağlamakta. Ülkemizde reklam gelirlerinin yaklaşık %75’i yaygın basın tarafından paylaşılırken yerel basın ise ancak kalan yaklaşık %25’i ile yetinmek zorunda.

Bütün bunlara baktığımızda da geçtiğimiz yıl yaklaşık 125, son dört yılda da 800 gazetenin kapandığını ya da birleşerek tek gazeteye döndüğünü görüyoruz. Yerel televizyonlar ve radyolar da aynı durumda.

Çözülmesi gereken, demokrasi için, bilgi edinme hakkı için, ifade ve düşünce özgürlüğü için olmazsa olmaz öyle çok sorun var ki. Bir yanda bunlarla baş edemeyip dayanma gücü tükendiğinde yayın hayatına son veren, geride onlarca, yüzlerce işsiz gazetecinin kaldığı, kendi sesini, nefesini kesmek zorunda kalan gazeteler, yayın kuruluşları varken, her şey bitiyor umutsuzluğuna kapılırken… Bir anda birilerinin suyun yüzüne çıkıp kocaman, derin bir soluk alarak yeni umutları besleyen bir gazeteyi doğurması büyük cesaret, inanç, biraz da çılgınca. Beş yaşına gelmiş. Umut hala… Ömrün uzun, kalemin her dem sağlam olsun İz Gazete.

Editör: Haber Merkezi