İz Televizyonu’nda Pınar Teke ile Gün Doğdu programına katılan tiyatro sanatçısı Orçun Masatçı, kültür-sanat konusunda yerel medyanın önemini değerlendirdi. İz Gazete’nin abonelik çağrısına da katılan Masatçı, “İzmir’in kültür sanat ortamından kopmamak için İz Gazete’ye abone olmak vicdani bir sorumluluktur” ifadelerini kullandı. Yerel medyanın sanatın sesini duyurma konusunda büyük bir rolü olduğuna işaret eden Masatçı, “Sanatçının ürettiği ve biricik olan şeyi kitlelerle buluşturması için onu duyurmaya ihtiyacı var. Yaptığı işin neticesini, olumlu ve olumsuz eleştiriler yoluyla öğrenmek için de yine medyaya ihtiyacı var. Dolayısıyla sanatçının sesini duyurmak için medya olmazsa olmazlardan” dedi.

MEDYADA YENİ SÜREÇ

Kültür-sanat medyasında yeni bir inşa sürecinin başladığını da söyleyen Orçun Masatçı, “Ulusal ve ana akım medyada kültür ve sanatın ciddi bir şekilde yer almadığı ve son dönemlerde çok satan kitapların büyük zincir şirketlere geçtiği düşünüldüğünde, sanat alanında halkın yararına olmayan bir değişim sürecinin başladığını söyleyebiliriz” vurgusunu yaptı. Orçun Masatçı sözlerine, bu değişim sürecinde hem belediyelerin hem de tiyatrocuların ortaya koyduğu yeni fikirlerin, sanatseverle buluşmak için yerel medyaya daha da fazla ihtiyaç duyduğunu belirtti.

İZ GAZETE’NİN YERİ AYRI

Bu konuda yerel medya içerisinde İz Gazete’nin farklı bir yeri olduğuna da değinen Masatçı, “İz Gazete, günlük basıma geçtikten itibaren bir tiyatro sayfası ve tiyatrocu köşe yazarları edindi. İzmir’de kendini ifade eden birçok tiyatro insanı köşe yazarı olarak İz Gazete’de yer aldı” sözlerini kullandı. Yerel medya organlarının okuyucu, izleyici ve abone sayılarının artmasının olumlu olacağını da ifade eden Masatçı, “Yerel medyanın abone ve izleyici sayısı arttıkça, iyi ve kötü her eleştiri dahil olmak üzere, hepimizin bir arada bulunduğu çok önemli bir hareket içerisinde bulunmuş oluruz” dedi.

İz Gazete’nin abonelik çağrısına da ses veren Orçun Masatçı, İz Gazete’nin kendi yağıyla kavrularak bağımsız habercilik yaptığını, bu gazeteye abone olmanın vicadani bir sorumluluk olduğunu ifade etti. Bunun yanında Masatçı, “İz Gazete’nin tiyatroya ve toplumsal muhalalefete ayırdığı sayfaları düşünürsek, bizim de hayatımızda ona ayıracağımız bir yer olmalı ve bu yeri ekonomik destekle de sürdürmeliyiz” diyerek herkesi İz Gazete’ye abone olmaya çağırdı.

PANDEMİDE İNSANİ VİZYON

Pandemi döneminde tiyatrocuların durumunu da gözler önüne seren Masatçı, “Pandemi döneminde yerel yönetimlerin bir kısmı çok iyi iş çıkarırken bir kısmı da maalesef sınıfta kaldı. Bu eleştiriyi yapmak zorundayız. Öte yandan bence İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin o dönem içerisinde yaptığı çalışmalar tüm Türkiye’ye örnek olmalı. Büyükşehir Belediyesi elinden geldiğince sanatın her alanındaki insanı destekleyecek projeler üretti ve bu projeler üzerinden hareket etti” dedi.

Belediye’nin bu yaklaşımının Tunç Soyer’in vizyonuyla ilgili olduğunu belirten Masatçı, “Son dönemde yapılan tartışmalar da gösterdi ki özellikle Tunç Soyer’in insan odaklı bir vizyonu mevcut ve ben bu vizyonu çok değerli görüyorum. Pandemi döneminde sanata da açılan bu vizyon tüm Türkiye’de gerçekleşmeliydi” ifadesini kullandı.

BAKANLIK YETERSİZ KALDI

Kültür Bakanlığı’nın ise tiyatrocunun güç durumuna müdahalede geç ve yetersiz kaldığını belirten Orçun Masatçı, “Kültür Bakanlığı elbette bir şeyler yapmaya çalıştı. Ancak yapabileceğinin çok azını hayata geçirdi” diyerek bakanlığın pandemide tiyatroya yönelik desteğini eleştirdi. “Tekrar kapanma olursa kültür-sanat alanında neler yapılabilir?” sorusuna ise Orçun Masatçı, “Şu aşamada, böylesine büyük bir ekonomik dar boğazdayken tekrar kapanmaya gidilmesinin sağlıklı olmadığına inanıyorum. Eğer tekrar bir kapanma söz konusu olacaksa, bu durum toplumsal ayaklanmalara sebep olabilir. Çünkü bir önceki kapanmada da gördük ki hükumetin kapanma süresince insanların geçimiyle ilgili herhangi bir önlemi yok” yanıtını verdi. 

Editör: Haber Merkezi