Ümit Kartal ile Kayıt programının konuğu İGC Emek ve Gelecek Grubu Başkan Adayı Dilek Gappi oldu. İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin 10 Haziran’da gerçekleştirilecek seçimi öncesi yaptıkları çalışmaları ve projelerini aktaran Gappi, “Kişisel derdi olan değil kurumsal beklentisi olan arkadaşlarla yola çıkıyoruz. Bizim ekipte hiç kimsenin tek bir kişisel beklentisi yok” diyerek sektörün sorunlarını çözmek istediklerini ifade etti.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin 75 bir yıllık bir çınar olduğunu söyleyen Gappi, “Son 10-20 öncesine kadar mesleğin saygınlığının da büyük olması bedeniyle cemiyetin etkinliği ve yeri önemliydi. Emek veren herkesi minnetle anıyorum. Uzun süreç içerisinde mesleğin saygınlığının barometresi görevindeydi. Bu yaratılan köklü başlangıçlar cemiyeti sadece gazetecilerin olduğu bir yuvadan öteye taşıyıp kent ve ulusal politikalara etki edecek niteliğe taşımış. Cemiyet tabii ki meslektaşlarımız çok önemli” dedi.

Gazeteciliğin hakkıyla yapılırsa en itibarlı mesleklerden biri olduğunu belirten Gappi, “Belki en büyük sorun itibarının yeterince vurgulanmaması ama özünde itibarı taşıysan bir meslek. Ama asıl sorun mesleğin farklı alanlarda kullanılıyor olması ve fazlaca baskı altına alınmasıdır. Böyle olmamalı” diye konuştu.

‘BAŞKA ŞARTLAR DA GETİRİLMELİ’

Cemiyet’e üyelik için kriterler hakkında konuşan Gappi, “Geçmiş tüzüklere göre giriş şartlarından biri basın kartı olmasıdır. Ama üyelerimizin dörtte birinde basın kartı yok. Bu sorunu bir bütün olmak gerekiyor. Eskiden Gazeteciler Cemiyeti basın katları komisyonunda yer alıyordu. Zamanla bu kuruldan çıkarıldık. Hepsi Cumhurbaşkanlığının yetki alanında toplandı. Burada kazanılmış bir hak var ve bunun üzerine gitmeliyiz. Biz de bir medya dayanışması oluşturduk. Danıştay’a dava açtık. Bu bir yönüydü. Evet, basın kartı şartı var. Bu şartı kaldırmak demek gazeteci arkadaşlarımıza iyilik demek olmayabilir. Kazandığımız zaman yapacağımız ilk şeylerden biri tüzük komisyonudur. Bence sarı basın kartı şartı veya başka şartlar da getirilmelidir. Sektöre baktığımızda en büyük sıkıntılardan biri de ortam kirliliğidir. Maalesef bir internet sitesi açan gazeteciyim diyebiliyor. Bu şartları net olarak görmek gerekiyor. Cemiyet’e giriş şartlarıyla ilgili meslektaşlarımızdan komisyon oluşturup tüzüğü ele alacağız. Hangi kriter gelecekse bir iki kişi değil komisyon karar verecek” açıklamasında bulundu.

‘İKİ BÜYÜK SORUN VAR’

Basın sektörünün iki büyük sorunu olduğunu dile getiren Gappi, “Biri dayanışma ve sendikalaşmadan uzak kalmak. Bunun bedelini ağır ödeyen bir sektörüz. Bir diğeri de meslektaşlarımızı basın sigortasına tabi tutabilmek. Bu mesleği hakkıyla yapanların listesini yayınlayacağız ve bu kuruluşlarla çalıştığınızda cemiyet güvencesinde olduklarını belirteceğiz. Uzun bir süreçte masaya yaratılması gereken konulardır. Bunları da oluşturduğumuz komisyonlar karar verecek” dedi.

Somut stratejik projelere inandığını ifade eden Gappi, “Cemiyet’imizin kurduğu, Elimizde 9 Eylül Gazete’miz var. Birkaç ilke koyduk. Arkadaşlarımız içeriden terfi etsin istedik. Onun yerine başka birilerini alabilelim. İşsizlik sigortası biten arkadaşlarımızı da biz bir süre işe alalım. Ayrıca dijital dönüşüm de yapmamız gerekiyor. İki temel amacımız vardı. Biz hem iş arayan meslektaşlarımıza dokunmak hem de okul niteliğinde olabilmekti. İletişim fakültesi öğrencilerine haftanın iki günü sayfa çıkarmaları için fırsat yarattık. Asıl meselemiz gazetemizi sendikalı yapmaktı bundan taviz vermedik. Daha okunabilir, güçlü ve sendikalı bir tavrımız olmalı. Çünkü sektörün en büyük sorunu örgütsüzlük. Toplum ne kadar farklı sorunlarla boğuşursa dayanışmadan o kadar uzak duruluyor. Bir de gazete sahipliği meselesi var. Gazetecilerin gazete sahibi olamaması sorunu var. Ne zaman ki dönüşüm olmaya başladı o zaman tekel olan bir medyaya dönüştü” dedi.

‘ÇOK İYİ BİR GÖZLEM YAPTIM’

İGC’ye farklı kazanımlar getirdiklerini belirten Gappi, “Cemiyet’e girişim biraz tesadüfen oldu. Çok iyi bir gözlem yapma şansım oldu. Doğru, yanlış ve eksikleri görme fırsatım oldu. Her şeyi bütün olarak görmek gerektiğini düşünüyorum. Hiçbir Cemiyet üyesine alışveriş kartı vermemiş. Balo yapmamış. Bunlar çok güzel. Bunları yaptığımızda farklı kaynak yaratılması gerektiğine inandık. Şimdiki başkan Misket Dikmen’in de büyük motivasyonuyla farklı şeyler söylememiz gerektiğini ifade ettik. Sektörde başka sorunlar var. Dünya bir dönüşüm içerisinde. Dijital basın kavramı diye bir şey var artık. Basın akademisi oluşturup üyemizin donanımı arttıralım dedik. Avrupa Birliği destekli İGC Basın Akademisi’ni kurduk. Serbest gazeteciler de cemiyete bir aidiyet duygusu oluşturmak için 100 euro telif ücreti veren bir sitem getirdik. 270 arkadaşımız faydalandı. Ayrıca eğitimler yaptık. Bunlar artarak devam edecek” dedi.

‘EN ÇOK GENÇLERE GÜVENİYORUM’

Emek ve Gelecek Grubu’nu belirlerken dikkat ettikleri hususlara da değinen Gappi, “Yeni listede ben dahil 3 arkadaşız. 7 arkadaşımız yenilendi. Ama biz her şeyi yedek üyelerle birlikte 22 kişi üzerimde kuruyoruz. Özellikle genç arkadaşlarımız için oluşturduk bunu. Ana yönetimi 3’e böldük. 3’er yaşlı ve gençten oluşuyor. Yedek listenin de yüzde 80’i gençlerden oluşuyor. Biz çok gençleşmek istedik. Telif hakkı ve eğitimler gençler içindi. Gençler hayat kaygısı içindeler ve çok yoğun çalışıyor. Gelip de bir şeyin ucundan tutmaları çok kolay olmayabiliyor. Diğer yandan da cemiyet işlerine zaman ayırabilecek emekliler var. Bu meslekte en çok genç arkadaşlarımıza güveniyorum. Dünyayı çok iyi okuyabiliyorlar” şeklinde konuştu.

‘ULUSLARARASI BİR BASIN MERKEZİ İZMİR’E ÇOK YAKIŞIR’

Cemiyet’in İzmir depreminden sonra hasar alan binasının yerine uluslar arası bir basın merkezi yapılabileceğini ifade eden Gappi, “Depremden sonra orta hasar aldı. Cemiyet oradaki kira gelirlerinden giderlerini karşılıyordu. Şimdi ne yapacağız? Cemiyetin Karataş’ta yerinin olduğunu biliyoruz. Asıl önemsediğim şey basın merkezi. Uluslararası bir basın merkezi İzmir’e çok yakışır. Ama sadece cemiyetin elini taşın altına koyması yetmez. Bütçesi, planı var ve yerel yönetimlerin de elini taşın altına koyması gerekiyor. Seçimden bir ay sonra basın merkezimizi kuracağız. Ama destek veren olursa Uluslararası Basın Merkezi de kurulabilir. Dar kalıplardan sıkıldık. Artık dünyadan bakmak gerekiyor. Eksikleri yaşayarak ördüm ama hiçbir zaman sorunlardan kaçmadım. İleriye bakarsanız çok güzel yol alabiliyorsunuz. Kişisel derdi olan değil kurumsal beklentisi olan arkadaşlarla yola çıkıyoruz. Bizim ekipte hiç kimsenin tek bir kişisel beklentisi yok. Asla çizgimizi bozmuyoruz. Hedeflerimizi, projelerimizi anlatmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi