Ümit Kartal / İz Gazete -  Sözcü Gazetesi'ne yönelik operasyon kapsamında İzmir Karşıyaka'daki evinden gözaltına alınan gazeteci Gökmen Ulu'nun son haftalarda yaptığı haberler, "Acaba düğmeye bu haberlerden ötürü mü basıldı?" sorularını akıllara getirdi. 

Sözcü Gazetesi sahibi Burak Akbay'ın ve İzmir muhabiri Gökmen Ulu'nun da aralarında bulunduğu 4 gazeteci hakkında "FETÖ/PDY üyesi olmamakla birlikte bu örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla başlatılan operasyonun gerekçesi olarak Gökmen Ulu'nun "Sözcü Erdoğan'ı buldu" haberi gösterildi. 

Ancak, 15 Temmuz günü saat 16.25'te Sözcü Gazetesi'nin internet sitesinde yayınlanan haberle ilgili şimdiye kadar 7 Savcı görev almasına rağmen, Gökmen Ulu hakkında henüz işlem dahi yapılmamış, hem Ulu hem de çeşitli gazeteciler, haberin suç unsuru oluşturmasının mümkün olmadığını, hayatın olağan akışı içerisinde yapılan haberin, olağanüstü bir durum olan darbe girişimi ile ilişkilendirilmesinin yanlış olacağını vurguluyordu. 

TARİH MANİDAR: 19 MAYIS

Yaklaşık 10 aydır haber ile ilgili hakkında işlem yapılmayan Gökmen Ulu'nun 19 Mayıs günü başlatılan bir operasyonla gözaltına alınmasına ailesi ve yakınları "19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı özellikle seçildi. Sözcü'den ve Atatürkçülerden hesap sormak istiyorlar" şeklinde tepki gösterdi. 

Öte yandan; Gökmen Ulu'nun son haftalarda yaptığı haberler de akıllara, "Acaba bu haberlerden rahatsız olan rant çevreleri mi oldu? Neden bu haberlerden sonra düğmeye basıldı?" sorularını getirdi. 

YAPTIĞI HABER YASAKLANMIŞTI

Gökmen Ulu'nun 4 Mayıs günü Sözcü Gazetesi için yaptığı "Yandaş müteahhit denizi doldurdu, 7 katlı bina dikiyor" başlıklı haberi, 6 Mayıs günü mahkeme kararı ile yayından kaldırılmıştı. Ulu, yayın yasağına dair sosyal medya hesabından "Değerli dostlarım; gazetemiz SÖZCÜ'de, iktidara yakın müteahhit Mesut Sancak'ın İzmir Çeşme'nin cennet koylarına yasaları ihlal ederek kondurduğu inşaatları haber yapmıştım. Ancak kimse bunlara dokunmazken, mahkeme, inşaatlarla ilgili haberimize yasak getirdi. Halkın haber alma hakkı engellendi." şeklinde açıklama yapmıştı. 

YASAĞA SEBEP OLAN HABER NEYDİ?

"İktidara yakın müteahhit Mesut Sancak'ın şirketi Folkart Yapı A.Ş'nin İzmir Çeşme'nin koylarında yürüttüğü inşaat faaliyetlerinin yasalara aykırı olduğu ileri sürülüyordu. SÖZCÜ Gazetesi, doğa harikası Çeşme'de tepki çeken bu yapılaşmaları 2015 yılından bu yana adım adım takip ederek kamuoyunu bilgilendirdi.

Fenerburnu ile Büyükliman Koyu'nda 7'şer katlı iki inşaat çalışması yürüten Folkart, son olarak Ardıç Koyu'na da denize sıfır 7 katlı rezidans dikileceğini duyurdu. Üstelik, rezidans yapacağı alanın yan tarafında deniz dolgusu nedeni ile mühürlü olan tesiste de inşaat faaliyetine başlayan şirket, dolguyu daha da genişletti. Koya adını veren asırlık ardıç ağaçları kesildi. SÖZCÜ'nün haberi 4 Mayıs'ta yayınlandı. Aynı gün mahkeme Çeşme'deki yasadışı inşaat iddialarını Türkiye'ye duyuran SÖZCÜ Muhabiri Gökmen Ulu ile söz konusu şirket arasında süren maddi ve manevi tazminat davalarına dikkat çekerek, proje hakkındaki aleyhte yayınların tedbiren durdurulmasına karar verdi.

Ardıç Koyu'nda inşaat faaliyetinin yürütüldüğü alan kapatılan Türk Ticaret Bankası Emekli Sandığı ve Yardımlaşma Vakfı'nın bulunduğu bölge. Mesut Sancak arazinin ikinci sahibi. 2004'te tesisi Bravo İnşaat'ın ikinci sahibi Hakan Ergüven 3.4 Milyon liraya aldı. Yapıyı turistik tesise çevirmek isteyen Ergüven, yasayı hiçe sayıp üstüne dolgu yaptırdı, üstüne bir de yapı kondurdu. Çeşme Belediyesi 2005'te kaçak yapı gerekçesi ile tesisi mühürledi. Ergüven'in 2015'te vefat etmesi üzerine varisleri mühürlü tesisi Mesut Sancak'a sattı. Sancak'ın iş makineleri derhal Ardıç Koyu'na girdi. Denizdeki dolgu alanı genişletildi. Çeime'de 2 kattan fazla konut yasakken, tesisin yan tarafındaki alanda da denize sıfır noktada 7 katlı rezidans projesine başlandı."

'KÜLTÜRPARK FOLKART'IN ARKA BAHÇESİ OLAMAZ'

Uzunca süredir İzmir kamuyounda oda, sendika, dernek ve çeşitli muhalif siyasi partilerden oluşan 'Kültürparka Dokunma Platformu'nun yaptığı toplantılar, eylemler ve imza kampanyalarıyla gündeme getirdiği 'Kültürpark'ın Folkart'ın arka bahçesi olacağı'na dair kaygıyı, Çeşme'deki gelişmelerle birleştirerek haberleştiren Gökmen Ulu, 7 Mayıs'ta gazetesi Sözcü'de şu ifadeleri kullandı: "Çeşme’nin güzel koylarında yasadışı olduğu öne sürülen inşaatlarıyla dikkat çeken Folkart Yapı şimdi de İzmir Konak’ta gökdelen dikecek. Gökdelenin, Kültürpark’ı içine alması tartışma yarattı." Ulu, haberini Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı Halil İbrahim Arslan ve Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer'den aldığı görüşlerle güçlendirmiş ve 'İzmir'de ranta isyan' başlığını atmıştı.

TEHDİT Mİ EDİLDİ? 

Art arda yaptığı 'rant' haberlerinden sonra Gökmen Ulu'nun 9 Mayıs'ta sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ise tehditler aldığını ortaya koydu. Ulu açıklamasında şunları söyledi: "Biz, SÖZCÜ'deki hepimiz, rüşdünü ispat etmiş gazetecileriz. Tertemiz yaşadık, tertemiz öleceğiz. Hakikate tutkuyla bağlı yurtsever gazeteciler olarak, hiçbir güç odağının tehdit ve baskılarına boyun eğmeden, halkın gerçekleri öğrenme hakkına dürüstçe hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Tanıyanlar bilir; şeref ve haysiyet canımızdan bile kıymetlidir. Bir Allah'a can borcumuz var, o kadar. Kimseye eyvallahımız olmaz. Haklarındaki gerçekler ortaya çıktıkça telaşa kapılan bazı tiplerin bize atmaya çalıştığı çamur ancak onların elinde kalır. (Haberlerimizden duydukları rahatsızlıkla saldırganlığı değerli ustamız Uğur Dündar'a kadar vardırmaları da trajikomiktir ve nafiledir. Nitekim, Türk Basını'nın onuru Uğur Dündar halkımızın en güvendiği insandır.)  Güneş balçıkla sıvanmaz. Ve hakikat hedefine mutlaka varır."

'SÖZCÜ SUSARSA TÜRKİYE SUSAR'
Ulu, gözaltına alınmak üzere evinin önünde kendisine desteğe gelen gazeteciler ve millletvekilleriyle beklerden  "Bilirsiniz, ben, evrensel meslek ilkelerine bağlı, rüşdünü ispat etmiş gazeteciyim. Atatürkçü yurtseverim. Tertemiz yaşadım, tertemiz öleceğim. Biz bu filmi görmüştük. Bugün 19 Mayıs. Seçtikleri tarih manidar. Diyeceğim şudur : Gazetecilik suç değildir. Ve mesele esir düşmekte değil, teslim olmamakta bütün mesele." ifadeleriyle son açıklamasını paylaştı.

DÜĞMEYE Mİ BASILDI?

Gökmen Ulu'nun sosyal medya profil fotoğrafında  "Gazeteciysen boyun eğmeyeceksin, boyun eğeceksen, gazeteciyim demeyeceksin" yazıyor. Gökmen Ulu'yu yakından takip edenler, son haftalarda yaptığı rant haberlerinden rahatsız olan çevrelerin, Ulu'ya boyun eğdirmek ve haberlerin önünü kesmek için 'düğmeye bastığı'nı düşünüyor. 

İLGİLİ HABER: Sözcü Gazetesi İzmir muhabiri Gökmen Ulu gözaltına alındı

İLGİLİ HABER: Gökmen Ulu'dan mesaj var

 

Editör: Haber Merkezi