İzmir Devlet Opera ve Balesi sezonu Bornova Kültür Sanat Merkezinde sahnelenen “La Traviata” Operasıyla açıyor. Giuseppe Verdi’nin dünyada en çok sahnelenen ve beğenilen operasını efsane yönetmen Carlos Vilan sahneye koyuyor. Giuseppe Verdi'nin bestelediği, Francesco Maria Piave'nin librettosunu yazdığı üç perdelik opera, Alexandre Dumas' nın 1848 yılında yazdığı “Kamelyalı Kadın” (La Dame Aux Camelias) romanından opera sahnesine uyarlanmıştır. Dünya prömiyeri 16 Mart 1853’de Venedik'te, Teatro la Fenice’de yapılan “La Traviata”, Türkiye’de ilk defa Ankara’da 1954 yılında oynanıyor. Eser, İzmir’de ise ilk defa 1985 yılında Elhamra Sahnesinde sergileniyor. Özellikle dünyanın dört bir yanında verilen konserlerde, sevilen aryaları “Libiamo ne' lieti calici” ve “Un dì, felice, eterea” sayısız kez seslendirilmiştir. Operanın başlıca karakterleri Violetta Valéry , Giorgio Germont, Alfredo Germont ve eserin öyküsü sonradan çekilen bir çok filme ve yazılan esere ilham kaynağı olmuştur. Başrollerini Eylem Demirhan Duru, Evren Işık, Burçin Savigne, Erdem Erdoğan, Levent Gündüz, Aydın Uştuk, İnanç Makinel, Tamer Peker, Cengiz Sayın, Nazlı Alptekin, Melisa Özdemir, Ayşe Özmen, Eda Çapanoğlu, Evrim Özülgen, Burak Dabakoğlu, Murat Direk, Christopher Gagliardo, Cihan Özmen, Nejad Beğde, Doğukan Özkan, Soner Yıldırım, Burak Bardakcılar, Başar Ünal, Mehmet Deren Eladağ, Muzaffer Soydan paylaştığı eserde İzmir Devlet Opera ve Balesi Orkestrasını başarılı şef Tulio Gagliardo yönetiyor. 19. Yüzyıl Paris yaşantısından zengin bir kesitin yansıtıldığı eserde dekor tasarımı Kaan Güreşçi’ye kostümler ise Gülay Korkut Dinç’e ait. La Traviata, zengin dekoru, göz alıcı kostümleri, kalabalık sanatçı kadrosuyla seyircinin büyük beğenisini kazanıyor.

Hikayede toplum kurallarına uymadığı için toplum tarafından dışlanan Violetta’nın aşkla hayata tutunma çabasını anlatır. Sözde göz kamaştıran bir yaşantının ardında ölmekte olan ve yapayalnız bir kadının gerçeği vardır. La Traviata Operasını çekici kılan eserdeki karakterlerin, insan doğasını bütün gerçekliğiyle yansıtmayı başarmasıdır. Verdi bu eserde gündelik hayata dair bir konuyu opera sahnesine taşırken toplumun değer yargılarını irdeleyerek o zamana kadar hiçbir bestecinin cesaret edemediği bir şey yapmış, gerçekçi bakış açısıyla devrimsel bir düşünceyi opera sahnesine taşımıştır. La Traviata’nın ışık tasarımı ve eserde kullanılan görsel katkılar eserin dramatik yapısını güçlendiriyor. Özellikle ilk perdede parti sahnesinde evin dışında dans eden çiftler görsel anlamda olaya derinlik katıyor. Arka planda beliren dolunay ve gece görüntüsü eserin duygusal yönünü güçlendirirken bir rüya atmosferi yaratıyor. Güçlü ışık tasarımında Müfit Özbek’in imzası var.

Özellikle İzmir Devlet Opera ve Balesi Orkestrası eserin seslendirilmesinde çok başarılı bir rol oynuyor. Orkestrayı, orkestranın başarısında büyük pay sahibi olan deneyimli şef Tulio Gagliardo yönetiyor. İzmir Devlet Opera ve Balesi Korosunun bu kadar iyi bir iş çıkarmasında koro şefi Orhan Öner Özcan’ın etkisi tartışılmaz. Eserde solist sanatçıları olağanüstü güzellikteki sesleriyle dikkat çekiyorlar. Ses renkleri, ses kaliteleri ve sahne hakimiyetleriyle eserin dramatik yapısını ustalıkla sahneye yansıtıyorlar. La Traviata Operası çok emek verilmiş, üzerinde çok çalışılmış, zengin bir sanatçı kadrosunun yer aldığı görkemli bir eser. Sezon boyunca Bornova Kültür Sanat Merkezinde sahnelenecek olan La Traviata Operası mutlaka görülmesi gereken güzel bir çalışma.