Halkların Demokratik Partisi (HDP) Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, bütçe görüşmeleri ve son iki Kanun Hükmünde Kararname’nin, “hükümetin 2018 yılını içeride ve dışarıda çatışma yılı olarak gördüğünün kanıtı olduğunu” söyledi.

Bütçe ile KHK’ların, hükümetin gelecek planlarıyla ilgili verdiği ipuçlarını bianet’e değerlendiren Kürkçü, bütçenin bir çatışma senaryosu üzerine kurulu olduğunu, Türkiye’nin bu tavrıyla, karşı karşıya kaldığı tüm meselelerde çözümsüzlüğe yöneldiğini ifade etti.

Meclis Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmelerinde HDP adına kapanış konuşması yapan Kürkçü, “Bu bütçe, demokrasiye kaynak tahsis eden, demokrasinin önünü açan, halkı demokratik tercihlerini ortaya koymada teşvik eden, onu kuran bir bütçeyi bize göstermiyor, bir savaş ve olağanüstü hâl bütçesiyle bizi baş başa bırakıyor” demişti.

Bianet’e yaptığı açıklamada da “Bu bütçe, içerdiği mali-ekonomik tartışmaların eşitsizliklere dair verdiği çarpıcı bilgilerin ötesinde başka bir şeyi haber veriyordu: Bütçe, uluslararası ve iç çatışma bütçesi” yorumunu yaptı.

Ertuğrul Kürkçü, “Bu bütçenin özellikle iç güvenlik ve savunma, yani polis-asker-istihbarat kurumlarına ayırdığı cömert yatırım bütçeleri hükümetin, 2018 yılını içerde ve dışarda çatışma yılı olarak gördüğüne yönelik net kanıtlardı” dedi.

Hükümetin tavrını çatışmacı olarak değerlendirirken sadece ideolojik yaklaşımlarından hareket etmediklerini, bu savlarına en iyi kanıtın 2018 bütçesi olduğunu söyleyen Kürkçü, sözlerine şöyle devam etti:

“Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek çok açık söyledi, ‘Silah alımları için 18 milyar lira ek bütçeye ihtiyacımız var, ya borçlanacaktık ya vergi salacaktık. Vergi salmayı tercih ettik’ dedi. Savunma bakanlığının yatırım bütçesine baktığımızda, Eğitim ve Sağlık bakanlıklarının yatırım bütçelerinin toplamından fazla olduğunu görüyoruz. Bu bütçe de S-400, İHA, SİHA alımları için kullanılacak.”

“Neden füze savunma sistemine ihtiyaç var?”

Bütçe tartışmaları sırasında savunma ve güvenliğe ayrılan kaynakların büyüklüğüne dair   herhangi bir doyurucu açıklama yapılmadığını da belirten Kürkçü, “Neden Türkiye’nin füze savunma sistemine ihtiyacı var?” diye sordu:

“Sistem Rusya’dan alındığına göre oradan bir saldırı beklenmiyor. Türkiye NATO müttefiki, demek ki ABD’den de beklenmiyor. İran’la kurulan yeni diplomatik ilişkiler de bu ihtimali dışlıyor. Çevrede de başka güç yok.

“Daha derinlemesine tahlil ettiğimizde anlıyoruz ki, bu bütçe, uluslararası silah piyasasına rüşvet dağıtmakla ilgili. Rusya’nın diplomatik desteğini elde etmek için verilen bir tavizden ibaret.”

“BİZE CEPHANE DEĞİL, AKIL LAZIM GELİYOR”

Kürkçü, savunma harcamalarına ayrılan bütçenin yanı sıra iç güvenlik harcamalarına da yüksek pay ayrıldığını ifade etti:

“İstihbarata, Emniyet’e yapılan yatırımlara baktığımızda, Kürt meselesinde silahlı çözümün, yani, Kürt meselesini ‘yok ederek’ meseleyi çözmenin hedeflendiğini, muhalif, demokratik kanadı imha stratejisinin sinyalini görüyoruz.”

KHK’ların “iç savaş kararnamesi olarak kaleme alındığını” söyleyen Kürkçü, “Bütçe biter bitmez hükümetin  iç savaş kararnamesi yayınlanmış olması da bütçeye dair öngörülerimizi doğrulamış oldu” dedi.

“Hükümetin, gelecek planlarını iç çatışma üzerine kuruyor olması, Türkiye için bir kabus. 2018 bütçesinin altından ciddi bir çatışma senaryosu çıkıyor. Senaryonun gerçeğe dönüşmemesini sağlamak, muhalefetin başlıca  demokratik görevi.

“Türkiye, saklamaya gerek duymadığı biçimde Suriye’de, Kürt meselesinde, Kıbrıs meselesinde, ABD ile ilişkilerde çözümsüzlüğe yatırım yaparken sadece Sudan ile çözüme oynandığına göre, kendisini kaçınılmaz olarak cephaneliğini büyütmek zorunda hissediyor. Ancak bunca çatışmaya dünyanın bütün cephaneleri yetmez. Bize cephane değil, akıl lazım geliyor.” 

Editör: Haber Merkezi