Gizem TABAN/İZ GAZETE- Efes Selçuk Belediyesi ev sahipliğini yaptığı ve 2-6 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek olan 14. Türkiye Tiyatro Buluşması’nda üç gün geride kalırken dördüncü gün de atölyelerle başladı. Akşam saatlerinde ise Ahmet Ferahlı Parkı’nda ‘Yerel Güç ve Dayanışma’ söyleşisi gerçekleşti. Programın moderatörü Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi Temsilcisi Kamer Yıldız Ok olurken konuklar ise; İzmir Bağımsız Tiyatrolar İnisiyatifi Temsilcisi Gülder Pınar, İzmir Tiyatrolar Derneği Başkanı Özgür Başkaya, Ege Tiyatrolar Birliği Temsilcisi Arkın Selek oldu. 

ATÖLYELER DEVAM

Tiyatro Buluşması’nın dördüncü günü Çağrı Özgür Hün’ün Şan Atölyesi ile başladı. Ardından Cengiz Toraman ile ‘Oyuncu musun? Öyleyse Yak Kendini’ Atölyesi’ni, Kamer Yıldız Ok, Yazarlık Atölyesi’ni gerçekleştirdi Yüksel Saymaz Işık Atölyesi’ni, Ayşe Emel Mesci ‘AEMA Ritüelden Dramaya;Hikaye Anlatıcılığı’ Atölyesini, Meltem Yorulmaz Dans- Hareket Atölyesi’ni, Faysal Tekoğlu Tango Atölyesi’ni gerçekleştirdi. Temel Demirer ise ‘Ezilenlerin Tiyatrosu Diz Çökmez’ adlı söyleşiyi gerçekleştirdi. 

TUNÇ SOYER’E SİTEM

‘Yerel Güç ve Dayanışma’ söyleşisinde konuşan İzmir Tiyatrolar Derneği Başkanı Özgür Başkaya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e sitemde bulundu. Başkaya, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, seçim konuşmasında İzmir’i Sivil Toplum Kuruluşları ile (STK) kenti yöneteceğini söylemişti. Buna yönelik çalışmaları olduğu da görülüyor. Bir İzmir Tiyatroları Buluşması planlandı. Ama bugün bütün tiyatrolara bir telefon geldi, ‘orman yangınlarından dolayı biz bu buluşmayı öteliyoruz’ denildi. STK’larla kenti yönetecekseniz bunu STK’lara da soracaksınız. Eğer bunu STK’lara sormazsanız kafanıza göre kenti yönetiyorsunuz demektir. İzmir Tiyatroları Buluşması’nın ertelenmesi trajiktir” diye konuştu.

‘TRAJİK BİR DURUM VAR’

AKP iktidarına yönelik eleştirilerde de bulunan Başkaya, “Bu memlekette deprem olur, sel olur, tiyatrolar kapatılır. Suudi Arabistan Kralı ölür, yas ilan edilir, tiyatrolar kapatılır. Burada trajik bir durum var. Bunu devlet yapıyor. Bu insanların yaşama özgürlüğüne engeldir. Siz ormanlar yanarken tiyatroların yapılacağı buluşmayı engelliyorsanız o zaman pavyonların kapatılmasını da gündeme getireceksiniz. Tiyatroyu eğlencelik bir şey olarak göremezseniz, görüyor gibi davranamazsınız. İşte yerel güç ve dayanışma bu yüzden önemli” dedi.

‘GÜCÜMÜZÜ HALKIMIZDAN BULUYORUZ’

Yerel gücü sadece belediye olarak görmediğini belirten Ege Tiyatrolar Birliği Temsilcisi Arkın Selek ise, “Bence yerel güç, yerel halktır. Belediyenin gücü her şey değil, biz gücümüzü halkımızdan buluyoruz. Bu pandemi döneminde tiyatro yapamamaktan çok etkilendik, çok üzüldük ama koca bir hükümetle karşı karşıyayız. Tiyatro, eğlence sektörü olarak geçiyor, sanat umurlarında değil. O yüzden bir felaket olduğunda önce tiyatrolar kapatılıyor. Biz karnımızı bir şekilde doyurup sanatımızı yapmaya çalışıyoruz. Eksiklerimizi, birbirimize yardımcı olarak, dayanışarak tamamlamaya çalışıyoruz” açıklamalarında bulundu. 

‘BİZDEN KORKUYORLAR’

Selek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Orman yangınları için ‘kim yaktı? neden yaktı? uçaklar nerede?’ diye sorduğumuzda vatan haini ilan ediliyoruz. Biz sanatçı olarak eleştiriyoruz. Sadece hükümeti eleştirmiyoruz, söyleyecek sözümüz var ve eleştiriyoruz. Sahnede söyleyecek sözümüz var ve bizden korkuyorlar, gençlerden korkuyorlar. Bir şey söylediğin zaman bir yafta vuruyorlar. Biz insanız, biz sanatçıyız.”

‘YANLIŞ ÜLKEDE DOĞMUŞUZ’

İzmir Bağımsız Tiyatrolar İnisiyatifi Temsilcisi Gülder Pınar da, “Biz pandemi sürecinde birbirini bulan dostlar olduk. Çünkü bağımsız üreten tiyatrolarız. Kurulduğumuzdan 6 ay sonra İzmir’de festival düzenleme kararı aldık, ne kadar bilet satıldı umursamadık ve tüm gelirimizi ortak bölüştük. İnisiyatif olarak çok ciddi kararlar aldık, herkesin eşit söz hakkı edindiği bir yapılanmada aynı yolda aydınlığa ulaşacağımıza inandığımız hep beraber yürüdüğümüz bir yapılanma haline geldik. Bu yapılanmada huzurluyum. Çünkü gerçek dayanışmanın, anlaşarak dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu gördük. Bahtsız sanatçılar olarak yanlış ülkede doğduğumuzu düşünüyorum. Yerel güçten keşke daha fazla destek görebilsek” ifadelerini kullandı. 

‘YERELE SIKIŞMAMALIYIZ’

‘Yerel tanımı, bizleri kısıtlıyor gibi hissediyorum’ diyerek konuşmasına başlayan Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi Temsilcisi Kamer Yıldız Ok, şunları söyledi: “Yerele sıkışmamamız gerektiğini düşünüyorum. Kentsel bir mücadeleyi yurtsal bir mücadeleye dönüştürdük. Hepimizin sorunlarının ortak olduğunun farkına vardıktan sonra hep beraber dayanışmamız gerektiğini gördük. Yerel tanımından çıkıp yurtsal bir meslek tanımına dönüşürsek çok daha güçlü olacağımızı düşünüyorum. Ne zaman evrensel tanımını kabul edersek, gerçek anlamda dayanışarak, omuz omuza olursak o zaman güçlü olabileceğimizi düşünüyorum.

‘TEK ÇARE SİVİL ÖRGÜTLENME’

Orman yangınlarıyla ilgili ‘Help Turkey’ paylaşımı yapanlara soruşturma açılacağı iddialarına da değinen Kamer Yıldız Ok, sivil örgütlenme vurgusu yaptı. Ok, “Bizleri kurtarabilecek tek şey sivil örgütlenme. ‘Help Turkey’ çağrısını en son 2 buçuk milyon yaptı. Yazan herkese soruşturma başlatılacağı iddia ediliyor. Bu bile bir gözdağı. Bence tek çare sivil örgütlenme” dedi.

KUVAYİ MİLLİYE SAHNEDE

Saat 21.00’de Yaşar Gündem ile Kuvayi Milliye Destanı tiyatroseverlerle buluşacak.

Editör: Haber Merkezi