AYŞE SOYKIRAY / İZ GAZETE - Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin VAKIF (TAKSAV) “tiyatrolar kenti” olarak bilinen, tiyatronun yaşayıp, yaşatıldığı İzmir’de, 2012’de başlayan tiyatro festivali her yıl farklı temaları ile birlikte yoluna devam ediyor. Geçtiğimiz yıl “Cesaret” temasıyla gerçekleştirilen festival, bu yıl "Yaşamak" temasıyla düzenlenecek.

TAKSAV tarafından 7-17 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek olan 7. Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali, yerli ve yabancı 27 oyun ile İzmirlilerle buluşacak. Yabancı konukların İran, Yunanistan ve Gürcistan olduğu festivalde, organizasyon kapsamında çeşitli ödüller de sunulacak. 15 TL ile 40 TL arasında değiştiği oyun biletlerine http://www.biletiva.com adresinden ya da hafta içi hergün 11.00–18.00 saatleri arasında TAKSAV’dan ulaşılabilir.

SAAT 10’DA SEVGİLİM

Festival kapsamında sergilenecek oyunlardan biri olan, Feraye Şahin’in yazdığı ve Bengi Heval Öz’ün yönettiği ‘Saat 10’da Sevgilim’ isimli tiyatro oyunu 9 Aralık Pazartesi günü sahnelenecek. Depremi anlatan konusuyla izleyenlere ‘Yaşamak’ teması üzerinden çarpıcı mesajları ileten oyun geçtiğimiz yıl İzmir’de sahne aldı. Bu yıl festival kapsamında gösterime sunulacak olan oyun Fabrika Oyuncuları tarafından hazırlandı.

‘FESTİVALLER BİR KUCAKLAMA VE KUCAKLAŞMA SEREMONİSİDİR’

‘Fabrika Oyuncuları’ndan Gerçek Özkök Yağcı ve Devrim Akkaya, Tiyatro Festivali ve oyun hakkındaki düşüncelerini gazetemizle paylaştı. Gerçek Özkök Yağcı ve Devrim Akkaya, “Fabrika oyuncuları olarak ilk kez TAKSAV tarafından düzenlenen bir Tiyatro Festivali’nde yer alıyoruz. Festivaller aslında bir kucaklama ve kucaklaşma seremonisidir. Önemli olan festivallerin kentte yaşayan insanlara ulaşması ve ulaştırılmasını sağlayabilmek. Dolayısıyla kent yaşamı içerisinde sıkışıp kalan insanların biraz olsun yaşamlarına bir renk bir doku katabileceklerinin farkına varmaları. Yaşamak teması olarak da bir içgüdüsel davranası gözler önüne seriyor. Oyunumuz depremzede bir kadının hikayesini anlatıyor. Depremzede kadının yaşadıkları ve her şeye rağmen hayatta kalmak, yaşamak temalı bir oyun olduğu için festivale seçildiğini düşünüyoruz. Deprem konusuyla biz yalnızlığı, ayakta kalmayı ve yaşamayı ön plana çıkartmaya çalıştık. Çünkü dünyanın her tarafında deprem çok büyük bir olgudur. Oyunda da bununla ilgili didaktik noktalar var. Özellikle yardım amaçlı deprem bölgelerine gelen eşyalar konusunda insanlar bilinçlendirilmeli. Depremzedelerin birincil ihtiyaçları karşılanmalı. Onların, kirli kırık veya kullanmış gereksiz eşyalara ihtiyaçları yok. Yardım kolileri temel eşyalar ile doldurulmalı. Biz oyunda bu kısımlara yer vererek, depreme karşı insanları bilgilendirmek ve bilinçlendirmek istedik. Bu amaçla bu oyunun her kesimden insanın izleyebilmesi gerekiyor. “ şeklinde düşüncelerini aktardı.

‘EMPATİ KURDURMAK TİYATRONUN EN TEMEL GÖREVİ’

Festivallerin hazırlanma amacının toplumlarda bir farkındalık yaratmak ve yaşadığımız dünyada empati kurma özelliğini insanlara kazandırmak olduğunu söyleyen Gerçek Özkök Yağcı “Son zamanlarda toplumlarda empati yoksunluğu yaşıyoruz. Bu nedenle her kesimden insanın tiyatroya erişebilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu amaçla bu tarz festivallerin yaygınlaşması, festival sürelerinin uzaması ve bilet fiyatlarının düşürülmesi gerekiyor. Hatta festival kapsamında para veremeyecek olan ve didaktik bilgiye gerçekten ihtiyaç duyan kesimlerin, bu festivallere gelmelerini sağlamamız lazım. Çünkü tiyatro toplumları iyileştirir. Üstelik empati kurma yeteneğini kazandırarak iyileştirir. “ dedi.

Editör: Haber Merkezi