CEREN DUMAN / İZ GAZETE - Geçtiğimiz gün Türkan Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen etkinliğin sunumunu Bekir Yurdakul gerçekleştirdi. Yurdakul konuşmasına, “Sanatıyla beraber insanlığın kabalığını yok etmek ve bu kabalık insanlığa bulaşmasın diye uğraşılan 45 yıl. İşte, emeğin ve gülün şairi dediğimiz Asım Gönen neyin şairi değil ki?” sözleriyle başladı.

Vefa İstasyonu, Konak Belediyesi ve Kültür Müdürlüğü katkılarıyla gerçekleştirilen etkinlik, Yurdakul’un konuşmasının ardından şair Gönen’in 45 yıllık sanat yaşamının görsel derlemesiyle ilerdi. Ferhat İşlek tarafından hazırlan 20 dakikalık sunum dinleyiciler tarafından ayakta alkışlandı.

"SANATÇILAR ACIYA TERCÜMAN OLMAK ZORUNDA KALIYOR"

Gülşen Ersanın şiir dinletisiyle devam edilen edebiyat buluşmasında, Ersan’a Asım Gönen şiirleriyle Haldun Özerli ve Süreyya Türkay eşlik etti. Özerli, dinletiden önce Tezer Özlü’nün “Bu ülke bizi öldürmek isteyenlerin vatanıdır” sözlerine değindi. “Sevgiden, iyilikten, eşitlikten, özgürlükten yani insandan yana olan bütün herkes, bu topraklardaki acıyı yaşıyor, paylaşıyor. O yüzden şair ve sanatçılar da bu acıya tercüman olmak zorunda kalıyorlar. Asım Gönen imge gerçekten kaçışın değil, gerçeğin sırrına ermenin güzelliğidir der. O, şiirlerini hep güzellik hep insan için yazar” sözlerine yer verdi.

Türkay ise, “Gülşen Ersan ile etkinlik öncesi yazışmalarımıza katılan Asım Gönenin kendi deyimiyle ‘Ey seslerinin kınasıyla geceme doğan sürün kuşları siz ses verdikçe ben duyguların ummanında esrik gemiler gibi yüzüyorum’. Bugün ben böyle bir şairin şiirlerini seslendireceğim için onur duyuyorum.” ifadelerinde bulundu.

"SİSTEM BİZİ KENDİSİYLE BATAĞA ÇEKİYOR"

Türkan Saylan Kültür Merkezinde gerçekleştirilen şiir dinletisinin ardından “Yazın Yaşamında Asım Gönen” söyleşine geçildi. Konuşmacılardan Mehmet Yaşar Bilen’in katılamadığı oturumu Tacim Çiçek yönlendirdi. Asım Göneni ve onun edebiyatını tartışacak Bilsen Başaran ve Lütfi Demirkapı ise konuşmacı olarak yer aldı. Oturumu “Bizim ülkemizde meşakkatli bir iştir az sözle çok şey söyleme sanatı. Asım Gönen bunu başarabilen şairlerimizdendir” sözleriyle başlatan Çiçek’in ardından konuşmayı devralan Başaran, “Türkiye’de düzenin iyiye yönelik gitmesine dair umutlarımız olsa da bu düzen hep tam tersine işledi. Bizi kendisiyle beraber batağa çeken bir sistemde bulunuyoruz. İçinde yaşadığımız dönemde birbirimizin gönlünden tutarak bu günlere göğüs gerdik ve Asım Gönen de bu gönül dayanışmasını bizlere sunan bir şairdir. Suya düşse ıslanmaz toprağa düşse paslanmaz.” açıklamalarında bulundu.

Konuşmacılardan Demirkapı, “Bir insanı tanımak istiyorsanız ne okuduğuna bakın. Asım’a baktığınızda ise emek görürsünüz. Kendisi bize mücadelemizde yoldaşlık etti, öğretmenlik etti. Asım, dinlerken öğrenir size de çok şey öğretir. Hem öğrenci hem de öğretmendir. İdeolojik tutarlık, sağlamlık, yeterlilik bazında örnek alınası bir insandır.” dedi.

Oturumda şairin, “Yalancı Baharın Çiçekleri” ve “Fırtınada Kaçkar Çıplaktı” kitaplarına da değinildi.

Şiir dinletileriyle izleyicilerle tekrar buluşan Gülşen Ersan ve Süreyya Türkay, sahneyi İrfan Ünal’a bıraktı. Ünal etkinlikte, “Mevlam Birçok Dert Vermiş”, “Dersim Dört Dağ İçinde”, “Bilmem Ağlasam Mı”, “Geldi Geçti Ömrüm Benim”,“Haydar Haydar” türkülerine yer verdi. Ünal’ın ezgileri dinleyicilerden büyük ilgi topladı.

18.00’da başlayan etkinliğin sonlarında “Emeği geçen dostlarımıza teşekkür ederiz” diyerek sözü Asım Gönen’e bırakan Yurdakul, Vefa İstasyonunun 8 kişilik bir ekipten oluştuğunu ve amaçlarının “Daha insanca bir yaşam, daha adil bir ortam. Bu adil ortamda yaşayabilmek adına kötülüğün etkisini geçirebilmek” olduğunu vurguladı.

EMEKÇİLERİN ÖRGÜTLÜ GÜCÜ...

Gönen konuşmasında, “Ben buraya sizleri fethetmeye gelmiştim ama sizler beni fethettiniz. Eğer bir şair toplumun acı çektiği yerde acı çekmiyorsa, o şair, şair değildir. Ülkeyi korumanın en büyük yolu, o ülkenin insanlarının huzurla yaşayabileceği kalkınmayı sağlamaktır. Bunlar olmazsa karıncadan bile korkar hale geliriz.” ifadelerini kullandı. Sözlerine Pablo Nerudanın ‘Şiirlerde ne olacak yani, bu tan kızıllığı için, olmadıktan sonra, insanın vurulmuş yüreğinin ölüme hazırlandığı şu viran köşe için olmadıktan sonra, şiirlerde ne olacak yani.’ dizeleriyle devam eden Gönen, “O viran köşe bu halkın bağrıdır, soyup soyana çevrilmiş ülkenin çırıl çıplak dağlarıdır. Halkının yaşadığı ne ise, şairin yaşadığı da odur. Bu ülkenin insanlarını cahilleştirmek adına, din, spor, kültür, sanat siyasete alet ediliyor. Bunlara karşı aydınlaştırma çalışmamız devam edecektir. Bunu örgütlü güç sağlayacaktır. Onun için emekçilerin örgütlü gücü diyoruz. Babamın oğlu değil hiçbirisi. Onlar olmadan, örgütlü güç olmadan ne aşıklar aşklarına kavuşabilir, ne de soframızda mutlu bir bunalım olur. Bunun dışında çözüm arayan çıkmaz sokaklara giriyor demektir. Sanat burada devreye girer. Bizler bunun için buradayız.” dedi.

Editör: Haber Merkezi