Ümit Kartal / İz Gazete -  Fuara dair ilk dikkatini çeken şeyin stantlardaki dağılım olduğunu ifade eden Yalman, “Bu sene gençlere yönelik Ot, Kafa, Pul Biber vb. dergilerin yer aldığı bölmelerin olduğunu gördüm. Bu dergiler ve ortaya karışık oluşumlar, Türkiye gerçeğini yansıtıyor. İnternet aracılığıyla hatırları sayılır yazarların tanınması umut verici, ama yine soru işaretiyle yaklaşılan bir konu...” dedi.

ESKİ HAVA YOK

İslamî içerikli yayınların olduğu stantların artığına dikkat çeken Yalman, kendisini en çok heyecanlandıran şeyin ise çocuklara yönelik stantların yaygınlaşması olduğunu söyledi. Yalman şöyle konuştu: “Çocuklarla bilimi buluşturan yayınlar beni heyecanlandırmıştır. Büyük ve adları yayıncılık piyasasında yer kaplayan yayınevlerinin de genelde çok satacak kitaplara yöneldikleri ve eski kitapları yeniden bastıkları dikkatimi çekti. Birçok farklı stantta Kafka'nın aynı kitaplarını farklı basımlarla gördüm. İnternet aracılığıyla hatırları sayılır yazarların tanınması yine umut verici, ama yine soru işaretiyle yaklaşılan bir konu... Kitap fuarındaki etkinlikler biraz etkilerini yitiriyorlar. Performatif sanatların salonlarda yansıtılması, müziğin, pantomimin ve projeksiyonun kullanımı da önem taşır diye düşünüyorum.  Hatıra kartlarının bastırılması gibi incelikler de yapılabilir. Yaklaşık dört senedir fuarda görevli ve katılımcı olarak bulundum. Bu sene sadece ‘Kültürlerarası Şiir ve Çeviri Akademisi’ standında bir günü içeren imza günü yaptım. Ama eski havanın olmadığını belirtebilirim. Belki de, dünyanın ve ülkenin durumuyla da paraleldir yaşananlar. Çünkü paranın ve ilişkilerin merkezde olduğu, imajın önem kazandığı, her şeyin hızla orantılı ilerlediği ve bilimkurgunun gündeliğe sirayet ettiği görsel bir çağa giriyoruz artık!”

Editör: Haber Merkezi