İZ GAZETE - “Yıllar sadece bir sayı” diyor Atiba Hutchinson malumunuz üzere kendisi bir futbol filozofu. Yıllar geçiyor evet. Biz de o sayıların arasına onlarca yaşanmışlık sığdırıyoruz. Acılar, öfkeler, sevinçler, umutlarla sarıyoruz etimizi. Rüyalarımızda gördüğümüzün peşinden gidiyoruz açtığımızda göz kapaklarımızı. Bazen eski hatalarımı, yüzünü unuttuğum bir dostu alışveriş merkezinde görür gibi yaptığımı fark ediyorum. Unutulmuş zamanların anıları.

Öylece geçip gitmiyor tabi sayılar, açtığı yaralar derin oluyor bazen. Misal tüm mücadele hayatım boyunca fiziken aldığım yaralardan daha büyük izi kalmıştır keskin sözlerin usumda. Hayatta en korktuğum şey korkmak ve hak etmediğim cümleleri işitmek olmuştur hep. Ve hak etmediği cümleler hep beliriverir insanın hayatında. Türlü sancıları çektiğiniz yerden vururlar sizi, işe yaramaz kabusların şeytanları. Evet tamam bazen yanı başımızda olurlar, kabul kandırılabilir insan. Ve üzerine atılan çamur ışığı ne kadar saklayabilir ki. Ama güneşin haberi olmasa da ona atılan kurşundan, kurşunu sıkan elin nefretinin kalp atışını duyar. Öyle ya karalar bağlamaya başladıysa içiniz ve vücudunuzdan kafanıza doğru bir ateş sarmaya başladıysa geçmişin keskilerinden durun daha çok kesecekler. O zaman en uygun şey doğru bildiğini yapmaya devam etmek ve küsmemek kendine.

Örneğin yeni yıldan beklentim gerçeklerin mıhlama gibi çakılması yurttaşlarımın usuna. Gerçekler sis perdesini araladığında, görünen tek şey karikatürize edilmiş bir canavar olacak. Çok çabuk ortadan kaybolacak bir çizgi film kahramanı. Bizi aptal yerine koyan heybetli kralların sonunu yazan oyunları keyifle okudum yıllarca. Halkın kendi içindeki çatışması sona erdiğinde mutlulukla biten masalların tanığıyım. Sanık olarak yer almak istediğim tek dava da masalların zulmedenlerini pastaya çevirdiğim dava olsun isterim.

Ankara’da doğdum 15 yılı aşkın süredir İzmir’de yaşıyorum. Ve git gide bu kente benzedim. İzmirli hissediyorum kendimi. Ve tanımladığım İzmirli olma kavramı da böyle bir şey. Bu kent için ne yapabilirim diye gece uykularım kaçıyor desem yalan olmaz. Uyutmayan heyecanların sebeplerini de söylemeden olmaz. İyisiyle kötüsüyle Konak Belediyesinde koca bir 5 yıl geçirdim. Sema Pekdaş’ın Konak için gece yarıları parkları, sokakları gezdiğini görerek. Osman Özgüven’le ortak aklın nasıl çalıştığına tanık oldum. Şimdi Tunç Soyer’in Türkiye’nin 3. Büyük kentinin tüm dünyaya örnek olmak için nasıl çalıştığını görüyorum. Hayatım boyunca inanmadığım hiç bir çalışma biçimi içinde yer almadım. Beni heyecanlandırmayan, kente ve insana dokunmayan hiç bir işin parçası olmadım. İyi enerji de hissedilir ki bu beni, öyle düşünen başka insanlarla buluşturdu. Bazen onlar beni buldu, bazen de ben onları. Yazdığım yazıların bazılarına gelen eleştirilere de cevap olsun bu cümleler diye dokunuyorum klavyeye. İnanıyorum arkadaşım, bu kent çok başarılı bir yönetimi yaşayacak. Tüm dertleri bitirilecek gibi bu kısa vadede ama çoğu insan dikkat kesilirse yapılanlara kentin ne derece çalışkan, kentli insanlar tarafından düşlendiğini anlayacak. Gerçeğin peşine onlarla beraber düşecek ve İzmir’den yanan bu ateşi bu ülkeyi saracak.

Kişisel görüşlerinle yeni yıl yazısı yaz dedi sevgili Ceren Duman. Hazır yeri gelmişken değiniyim, aynı düşünmeyen, siyasete aynı yerde bakmayan insanları ve hepsinin söz söyleme hakkını savunan bu gazetecilerin emeği benim İçin 2019 açısından en takdir edilmesi gereken şeylerden biri. Ümit, Cihan, Murat, Tuğçe, Asya, Yağız ve onlarca genç, deneyimli gazetecinin ellerinde korkusuzca gazetecilik yapan bu ekibe baktığımda geleceğe dair umut doluyorum. Hülasa; yeni bir yıl bizim çalışmaya dair heyecanımızı arttırmakta, kentin kalp ritmine karışmakta kalbimizin ritmi. Kadifekale’de grafitti çalışmalarını görmeye gitmek gibi, Güzeltepe’de çocuklarla okul duvarlarını boyamak gibi, Ulamış’ta bir köyde tiyatro oyunu provası yapmak gibi atmaya başlıyor kalbimiz. 2020 ve sonrasında İzmir’in sanatın, turizmin, sosyalleşmenin ve sporun en önemli kenti olması umuduyla.

Masanın altındaki rakı kadehlerine selam olsun, Salı akşamı İzmir körfezine bakarak yeni bir yılın heyecanı adına diz çökmeyen tüm aktör ve aktrisler için kaldırıcam kadehimi.

İzmir, sahneler, sokaklar, köpekler ve ben bahtiyarız o gece de…

Editör: Haber Merkezi