CİHAN SAMGAR / İZGAZETE - 29 yıldır bu görevde bulunan Girgin, röportaj sırasında unutamadığı ve özlem duyduğu fuar ve yazarları sorduğumuzda ise geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz Şair ve aynı zamanda eski Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Enver Ercan’ın kendisine hediye ettiği fuları gösterirken gözyaşlarını tutmakta zorlandı.

İşte Sunay Girgin ile yaptığımız o keyifli söyleşinin tamamı:

Öncelikle sizi tanıyalım. Sunay Girgin kimdir ve TÜYAP’taki görevi nedir?

Ben İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunuyum. 3 yıl mühendislik yaptıktan sonra TÜYAP’a girdim. Bu sene TÜYAP’ta 29’ı yılım. 15 yıldır proje grup başkanı olarak görev yapıyorum. TÜYAP’ın tüm Türkiye genelinde düzenlediği kitap fuarlarının organizasyonlarında çalışıyorum. 2018 yılında Adana, Samsun, Bursa, İzmir, Erzurum, Diyarbakır ve İstanbul kitap fuarlarımız var. Bunun dışında yurtdışı fuarlarına da gözlemci olarak katılmamız gerekebiliyor. Özellikle bu konuda sektörün büyük fuarlarından biri olan Bologna Kitap Fuarı, çocuk kitapları konusunda dünyada 1 numara olarak kabul edilen bir fuar, Bursa Kitap Fuarı bitiminde 15 gün kadar Bologna Kitap Fuarı’nı ziyaret ettik. Dünyadaki gelişmeleri izlemek yayıncılık anlamında, stand kurulumu, organizasyon anlamında bize çok şey kattığını düşünüyoruz.

Dediğim gibi 29. yılım. İzmir Kitap Fuarı’nın ilk düzenlendiği günden beri buradayım. Buraya ilk fuar alanını görmeye gelişimizi hatırlıyorum. İlk sene yaptığımız yer şu anda yıkıldı. 9-10-11 numaralı binalarda organize ediyorduk fuarlarımızı. Ne kadar olduğunu tam anımsamamkla birlikte, sanıyorum 10-12 yıldır da burada fuarımızı gerçekleştiriyoruz. Benim TÜYAP’taki görevim ağırlıklı olarak satış yönetimi. Buraya katılan firmaların, derneklerin organizasyonu. Ama onun dışında tabi herşey. Özellikle İzmir’de kendi fuar alanımız olmadığı için, İZFAŞ’tan kiralama yaptığımız için açıkçası benim İzmir’deki görev tanımım çok değişiyor. Yıllardır her konuda, perdelerin asılmasından tutunda temizliğin, güvenliğin, sözleşmelerin yapılmasına kadar herşeyi kapsıyor. Fuarın başından sonuna her türlü işleyişte biz varız.

İzmirlilerin fuara katılımını ve okuyucu kitlesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Diğer illerle kıyaslama yapacak olursak İzmir Kitap Fuarı nerede kalıyor?

İzmir bizim en eski Anadolu fuarımız diyebilirim. Bu yıl 23.sünü gerçekleştiriyoruz. İzmir ziyaretçi anlamında İstanbul’dan sonra en yoğun geçen fuarımız. Biz de bundan dolayı çok büyük mutluluk duyuyoruz. Aynı şekilde yayınevlerinin katılımı anlamında da öyle. Bir de İzmir tüm yayıncılarımızın çok özenle hazırlandıkları bir şehir. Bunun çok önemli sebepleri var. Sadece ziyaretçi sayısının çok olması değil aynı zamanda İzmir iline gelmek de onları, herkesi çok heyecanlandırıyor. Fuar alanının şehir merkezinde olması çok önemli.

Kitap fuarının taşınması söz konusu. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Yeni bir fuar merkezi var ve İZFAŞ yönetimi ‘Gelin burada çok daha sağlık gerçekleştirebilirsiniz fuarlarınızı diyor’ ama İzmir’in yapısını tanıyorsunuz. İstanbul’da belki Beylikdüzü’ne gelebiliyor okurlar ama İzmir’deki ziyaretçi şehir merkezine çok alışkın. Biz bir ‘makina fuarı’ olmadığımız için, buraya gelen okurları görüyor ve gözlemliyoruz, belki iki günde bir geliyorlar. Buraya ulaşım çok kolay. Dolayısıyla bu fuarı orada yaşamamız çok zor. Ziyaretin rahatlığı anlamında bu merkez bizim için çok önemli. Burada özellikle dikkatimizi çeken şeylerden biri, istatistiklerimize baktığımızda, İstanbul’dan sonra en fazla etkiliklerin izlendiği il İzmir. Etkinliklere katılım çok güçlü. Sivil toplum kuruluşlarına ilgi çok fazla. Bunlar çok değerli özellikler. Baktığımızda yaş ortalaması da birçok ile göre yüksek. Bunun çok olumlu olduğunu düşünüyorum. Bizim Türkiye genelinde 40 yaş altı çok önemli bir kısmını oluşturuyor ziyaretçilerimizin, ama İzmir farklı. Bunun fuar merkezinin şehir merkezinde olmasının da sebeplerinden biri olduğunu düşünüyoruz. Ulaşım çok rahat. Belki yürüyerek, belki tek bir otobüs ile gelebiliyor. Elbette öğrencilerin gelişine çok önem veriyoruz. Birçok evde hala büyük bir kitaplık yok. Evinde kitap bulundurmayan, bulunduramayan çok sayıda aile var. O yüzden buraya ilk geliş çok önemli. Birçok kitaba ilk kez dokunuyorlar. Ailesi ile gelen, okulu ile gelen çok sayıda çocuk var. Bu da çok değerli bizim için. Tabi denemeden görmeyeceğiz ama o fuar merkezine ulaşımın daha zor olması belki İzmirlilerin özellikle belirli bir yaş grubunun gözlerini korkutabilir.

Birçok ilde fuarlar düzenliyorsunuz. Sizin için en yorucu geçtiği iller ve en keyifli geçtiği iller hangileridir?

Az önce saydığım değerler çok öenmli. Eğer bir fuar ilgi görüyorsa, firmalarınız, katılımcılarınız memnunsa, dışarıya çıktığınızda da böyle bir İzmir havası, böyle bir bahar ortamında hissediyorsanız tabi ki İzmir’in çok keyifli olduğunu söyleyebilirm. Çünkü bizim için önemli olan yaptığımız işi en iyi şekilde gerçekleştirebilmek ve katılımcıyla, ziyaretçisiyle bir memnuniyet yaratabilmek ve sonuçlarını görebilmek. Bu sebeplerden ötürü ben şahsen İzmir’i diğer fuarlardan daha üst noktaya koyabilirim diye düşünüyorum.

Zorluklar heryere göre değişiyor. İzmir de başlangıçta çok kolay değildi. Belli bir süre sonra bütün işleyiş rayına oturuyor. Ilk yıllarda okur geldiğinde daha uzak durabiliyor kitaptan. Yıllar geçtikçe fuara katılım artıyor. Fuarın çeşitliliği artıyor. Ziyaretçi sayısı da ona bağlı olarak artıyor. Ama biraz önce de belirttiğim gibi İzmir’in yeri bambaşka tüm yayıncılarımızın ve bizim gözünde.

29 yıldır TÜYAP’tasınız. Bu 29 yıllık geçen süreçte, özlediğiniz fuarlar, özlediğiniz yazarlar mutlaka vardır.

Şu anda üzerimde olan şu fular bana Enver Ercan’ın hediyesi. Yakın zaman önce kaybettik. Cumartesi günü burada bir anması vardı biliyorsunuz. Tabi uzun yıllar birlikte geçirince yayıncılarınızla, mutlaka özlüyorsunuz. Yitirdiğimiz tabi çok yazar var. Ben de bir yazar kızıyım. Benim babam da çok genç vefat etti. Örneğin İzmir’deki ilk kitpa fuarlarımızdan birinin onur konuğu Şükran Kurdakul’dur. Babam da onun dostuydu. Hala özlemle, saygıyla anıyorum kendilerini. Ama çok güçlü yapıtlar bıraktılar, anılar bıraktılar bize. Çok teşekkürler ediyorum kendilerine.

Son olarak anonsları sormak istiyorum. Herkesi gülümseten o sempatik anonslar doğaçlama mı yoksa önceden bir hazırlık yapılıyor mu?

Biz TÜYAP’ta güzel, güçlü bir ailesiyiz, yayıncılarımızla, ziyaretçilerimizle hep birlikte. Çalışan kadrosu olarak ben 29. yılımda olduğumu söyledim. Bağlı olduğum koordinatörüm Deniz Kavukçuoğlu, kendisi 25 yıldır birlikte çalışıyorum. Birlikte iş yaptığımız arkadaşlarımız 10 yıldır, 15 yıldır birlikte çalışıyoruz. Biz mümkün olduğumuz kadar mümkün olduğu kadar hep birlikte, keyifle yapıyoruz. İffet Diler hanım da bu ailenin bir parçası. Iffet Diler TRT emeklisi, kendisi spiker. Biz kendisine ilk iş teklif ettiğimizde de tahmin ediyorduk çok doğru sonuçlar alacağımızı ve kitap fuarları için çok doğru bir isim olduğunu. Tamamen doğaçlama yapıyor anonslarını ve bizde çok büyük sempati oluşturuyor. Biz de sizin aracılığınız ile çok teşekkür ediyoruz kendisine. Ayrıca bu soruyu sorduğunu için size de çok teşekkür ediyoruz.

Bu güzel söyleşi sonrası Sunay Girgin fuarda A-1 711 nolu alanda bulunan İz Gazete, İz dergi ve Biz Kitap standını ziyaret etti ve başarılar diledi.

Editör: Haber Merkezi