SERAP ATKAN/ İZ GAZETE- İZMİR Bağımsız Tiyatro İnisiyatifi, (BTİ) yerelde faaliyet gösteren 16 tiyatronun tek çatı altında birleşmesiyle oluştu. Bunlar; Bir varmış Bir yokmuş Tiyatrosu, Günce Sanat Tiyatrosu, Han Tiyatrosu, İzmir Halk Tiyatrosu, New York Sanat Akademisi, Oyun Hamuru Tiyatrosu, Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu, Roket Yapım, Tiyatro Kalemi, Tiyatro Nienor, Tiyatro Pınarı, Tiyatro Punta, Tiyatro Salt, Tiyatrohane, Tiyatrolog, Toprak Sahne Tiyatrosu'dur. Birlikte örgütlenmek ve sorunlarına kalıcı çözümler bulmak için bir araya gelen topluluk, tiyatronun yaşadığı karanlık günlerin artık aydınlığa kavuşması ve bu dayanışmanın uzun soluklu olması görüşüyle kuruluşlarını ilan etti. Kentteki diğer üreten tiyatrolarla da bir araya gelerek kapsayıcı bir yapı olmayı hedefliyor.

‘KURTULUŞUN YALNIZ OLMADIĞINI HİSSEDİYORUZ’

COVID-19 salgını günlerinde aktif faaliyet gösteren, düzenli perde açan bağımsız tiyatrolar ile yeni oluşum başlatmak isteyen Bağımsız Tiyatro İnisiyatif dönem sözcüsü Tüzün, “İnsan ister istemez yarınlara dair düşünmeye başlıyor. Kurtuluşun yalnız olmadığını görüyor ve hissediyoruz. Yılmaz Tüzün ile birlikte ev hapsinde sohbet ederken kafamızda “Biz tiyatrocular neden iyi örgütlenip yol alamıyoruz?” diye sorgularken, bir çağrıda bulunmaya karar verdik. Çağrımız şuydu; “Bu sıkıntılı Pandemi süreci tiyatrocular için birçok yeni faaliyete, arayışa, tanımlamaya, çağrıya, öfkeye, hüzne, çaresizliğe, umuda, isyana ve insana dair her duyguya sebep oldu. İstiyoruz ki mesleğimizde aktif faaliyet gösteren düzenli perde açan, iyiy,i yeniyi, güzeli aramaktan vazgeçmeyen yol arkadaşlarımızla İzmir’de yeni bir oluşum başlatalım. Dileğimiz tiyatroyu artık bu karanlıktan çıkartarak hak ettiği aydınlığa kavuşturmaktır ”

 



‘KALICI OLABİLMEK İÇİN YOLA ÇIKTIK’

Bağımsız Tiyatro İnisiyatifi, bu dayanışmanın uzun soluklu olması temennisiyle kuruluşlarını ilan ederken kentteki başka üreten tiyatrolarla da bir araya gelerek kapsayıcı bir yapı olmayı hedefliyorlar. Tüzün, “Daha önceki örgütlenmelerden  edinilen tecrübelerle, neden yapı uzun soluklu olmasın, neden sürekli aktif bir çalışma içinde olmasın, neden hiçkimse ötekileştirildiğini düşünmesin diye düşünerek yola çıktık. Yapımız dışa kapalı bir yapı değildir. Diğer tiyatro topluluklarına da açık bir yapıdır.Tüzüğümüz son aşamasına gelmek üzere burada üye kabul esaslarımız da olacak. En çok önemsediğimiz şeylerin başında; düzenli üreten, aktif olan, gişe açan, telif ödeyen, topluluklarla bir araya gelme esası var. Bizimle bu yolu yürümek isteyen tiyatrolara kapımız açıktır” dedi.


 



'KURUMUMUZ EŞİTLİK İLKESİ, OY BİRLİĞİ VE ŞEFFAFLIK ÜZERİNE KURULMUŞTUR!'

Çatısı altında bulunan “İletişim ve Medya”, “Proje ve Organizasyon”, “İdari ve Mali İşler”, “Belgeleme ve Raporlama”, “Etik” birimleri ve “Dönem ve Eş Dönem Sözcüleri”yle işleyiş yapısını oluşturan İzmir BTİ, tüm iç ve dış ilişkilerde şeffaflık, tüm kararlarda oy birliği, eşit hak ilkeleriyle kurulmuştur. Tüzün, “ Her birimiz düşünce geliştirebiliriz. Dinleyebilir, birlikte tartışıp kararlar alıp birbirimize saygı duyabiliriz. Düşünce bazında bu kadar şeffaf demokrat ve evrensel bir yaklaşımla insan haklarını önemseyen bir tavırla yola çıkarken bir de işleyiş denen bir şey var elbette ve işleyişe de bu bakışaçısını eksiksiz yansıtmak gerekiyor. İşte o zaman gerçek hayatta somut karşılığını bulabilecektir. Bu nedenle herkesin aktif çalışıyor olmasını ana ilkelerden birisi haline getirdik. Her yıl bir dönem sözcümüz olacak. Dönem sözcüsü sadece dış görüşmeler için inisiyatif adına söz söyleyen kişidir. Herhangi bir liderlik, başkanlık vasfı söz konusu değildir. Tek başına karar alma tek başına söz söyleme gibi bir hakkı yoktur. Dönem sözcüsüne bir de eş sözcü eşlik ediyor. Sözcümüzün yoğun olduğu dönemlerde dış ilişkilerde ve verilecek röportajlarda Dönem Sözcüsü'nün görevini yürütmek için. İletişim ve medya birimimiz var, proje organizasyon birimimiz var, mali işler birimi, belgeleme raporlama birimi ve etik birimimiz var. Etik birimimiz bir denetleme kurulu gibi çalışacak. Bütün üyeleri dil tavır ve çalışma disiplini açısından denetleyen bir birim olacaktır” dedi.






TUNÇ SOYER’DEN DOLAYI ŞANSLIYIZ!

İzmir Bağımsız Tiyatro İnisiyatifi sözcüsü Yasemin Şimşek Tüzün; yerel yönetimlere sanatın görünür kılınması ve halkın İzmirdeki bağımsız tiyatroların varlığından haberdar olması için büyük bir görev düştüğünü söyledi. “Ülkemiz şartlarında tiyatro yapmak biraz zor malumunuz. Bizim görünebilirliğimizi arttırmak için başta büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyelerin desteği çok önemlidir. Projelerimiz dinlediğnde fikrimiz önemsendiğinde belediye sanat ile yol yürüyor demektir. Bu ilişkide hem sanatçı hem kentimiz kazanır. İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kenti sanatçı kimliğiyle yönetmesinden dolayı da çok şanslıyız. Tiyatrolara Tunç Soyer’in yakın olduğunu bilmek bizi mutlu ediyor. Sanatı ve sanatçıyı seven ve bilen bir başkanımız var.Şanslıyız.


 


DİLEĞİMİZ SANATI KENTİN BÜTÜN KILCAL DAMARLARINA YAYABİLMEK…

COVID-19 salgını nedeniyle kapalı alanlara girmenin çok büyük risk taşıdığı bugünlerde Yasemin Şimşek Tüzün, ‘Bağımsız Tiyatro İnisiyatifi’nin sanatı, sokağa taşıma fikrine sahip olduğunu fakat sanatı taşırken kast ettikleri şeyin, provokatör sokak tiyatrosu, olmadığını açıkladı. Tüzün; ”Seyirciyle bir arada olmamız gerekiyor. Salonlara ne zaman girebileceğiz? Girdiğimizde ne kadar seyirci alabileceğiz? İnsanlar gerçekten girmeye cesaret edebilecek mi? Hijyen kuralları? Sahne kiraları? Vergiler? gibi birçok soru var tüm tiyatrolar için. Bunu bütün dünya yaşıyor. Bu noktada tüm dünya sanatçılarının da düşündüğü gibi sokağa sanatı taşımayla ilgili düşünceler dönüyor kafamızda.Tiyatronun estetik normları içerisinde sanatımızı dışarda, hayatın içinde, belki insana daha yakın hayata geçirmek gerekir. Çok şanslıyız İzmirde yaşadığımız için. İzmir’in M.Ö.3000 lere dayanan bir tarihi var. Burada yaşayan her toplum kendi izlerini bırakıp gitti. Bütün bu tarihi yapılar bizlere yeni oyun alanlarıdır. Doğa, kültür ve sanat birarada yaşayabilir böylece. Bu nedenle biz bu bakışaçısıyla projeler oluşturmaya başladık. Yanısıra liman kenti olmamız çok değerlidir. Her kente nasip olmaz. Denizin getirdiği olanaklar aklımıza geldi. Gemi gibi, konteynır gibi… İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız da sanatın işlevlerini yerine tam olarak getirmesi için kentin bütün kılcal damarlarına yayılabilmesinden bahsediyor. Biz de aynı yerden bakıyoruz hayata ve tiyatroya. Ve kentin kılcal damarlarına yayılmak için birçok proje üretiyoruz. Seyircileri salonlara alamasak da farklı bir şey görmek, tecrübe etmek için alternatif mekan ve alanlara gelmek isteyebilirler” şeklinde konuştu.

 

Editör: Haber Merkezi