SERAP ATKAN/ İZ GAZETE - İzmir Bağımsız Tiyatro İnisiyatifi (BTİ) tiyatronun hak ettiği aydınlığa kavuşabilmesi için geçtiğimiz hafta kuruluşunu ilan etti. İzmir BTİ, çatısı altında birleşen on altı tiyatrodan biri olan ‘Bir Varmış Bir Yokmuş Tiyatrosu’nun oyuncusu Burak Candan ile keyifli bir söyleşi yaptık. İzmir BTİ’niniçinde bulunma fikrine nasıl sahip olduğunu anlatan Candan, “Artık tiyatroyu sahnelerden çıkartıp, sokaklara, meydanlara, köylere ulaştırmak biz tiyatro insanlarının görevidir” dedi.
 

TİYATRO AYNA TUTAR!

Sizce tiyatro nedir ve neden değerli?

Tiyatro sanatı insanlık tarihinin en eski sanatlarından biridir vebirçok sanat disiplinini içinde bulunduran bir yapıdır. İnsanın sesi, bedeni ve tüm benliği ile ortaya koyduğu bir sanat dalıdır. İlkel toplumlarda yağmur duaları, av şenlikleri, erginlenme törenleri vb. ritüellerle başlayan tiyatro sanatı birçok evreden ve değişimden geçmiştir. Ama özünde hep aynı amacı taşır: ‘Hayatı ve toplumda gelişen olayları anlamak ve anlatmak’. Tiyatro hep gelişimden, iyileşmeden yanadır. İnsanoğluna gösterilen, dayatılan şeylerin altındaki gizli gerçekleri anlamları ortaya koyarak, eleştirerek toplumları ve dünyayı değiştirmeyi, dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Bu yüzden tiyatro seyircilere ve topluma bir ayna tutar. Bu ayna sayesinde günlük hayatta fark edemediklerimizi ya da üstün körü gördüklerimizi sahnede bizlerin karşısına koyarak bir algı ve farkındalık oluşturur. Bu tiyatronun asli görevi ve amacıdır. Küreselleşen dünyada tiyatro sanatı, bu amacından saptırılmaya ya da değersizleştirilmeye çalışılsa da mücadelesine her zaman devam edecektir. Burada AugustoBoal'in sözünü hatırlamamız gerekir; ‘Tiyatro devrimin provasıdır.’
 

‘BENCİL DÜNYAYA GİDİYORUZ’

Tiyatro beklediği önemi görüyor mu ve gençlerin tiyatroya ilgisi nasıl?

Maalesef beklediği önemi görmüyor. Bunun en önemli nedeni git gide dijitalleşen dünya ile kültürlerin yozlaşması. Evlerimize giren teknolojik aletlerle birlikte artık sanatsal etkinliklerden ve üretimlerden uzaklaşmaktayız. Tabii ki bunda tiyatronun; devlet yapıları ve yerel yönetimler tarafından gerekli önemi görmemesi ve desteği alamaması da var. Bu bağlamda gençlerin tiyatroya olan ilgisi her geçen gün daha da azalmaktadır. Düşünen, üreten, eleştiren, geliştiren toplumlar yerine sorgulamayan, üretmeyen, bencil bir dünyaya doğru gitmekteyiz. Bu egemenlerin bizlere sundukları ve istedikleri bir politikadır. Tam da bu noktada tiyatro sanatı, bu durumla mücadele etmektedir. Ama maalesef dünya gün geçtikçe daha da dijitalleşmekte ve tembelleşmektedir. Bu da tiyatro sanatına olan ilginin gün geçtikçe azaldığını göstermektedir. İşte bu noktada tiyatro sanatçılarına ve seyircilerine önemli görevler düşmektedir. Tiyatroyu basitleştirmeden, içini boşaltmadan, yolumuza devam etmeli, tiyatro seyircisini de bilinçlendirmeliyiz. Artık tiyatroyu sahnelerden çıkartıp, sokaklara, meydanlara, köylere vb. ulaştırmak biz tiyatro insanlarının en büyük görevidir. Kapalı salonlar içinde kısıtlı bir kesime oyun oynamak bizi bir yere götürmeyecektir. Tiyatro salonuna gelemeyen ya da gelmeyenlere tiyatro götürmek değişimin başlangıcı olabilir. Bu da tiyatronun özgürleşmesidir.

Oynadığınız oyunlar toplum meselelerine dâhil oluyor mu?

Bir Varmış Bir Yokmuş Tiyatro olarak, doğaçlama tiyatro disiplini altında çeşitli formatta oyunlar oynamaktayız. Oyunlarımızı, festivallerde, salonlarda, köy meydanlarında oynuyoruz. Yaptığımız tiyatro interaktif bir tiyatro olduğu için toplum meseleleri, gündem ve o an oynadığımız yerdeki yerel meselelerden besleniyoruz.Doğaçlama Tiyatro -hangi format olursa olsun - doğası gereği toplumdan ve o toplumun sorunlarından, sevinçlerinden, hüzünlerinden beslenmelidir. Örneğin, AUgustoBoal'in ‘Forum Tiyatro’ tekniğinde toplumsal bir sorun seyircilere sunulur ve birlikte bu sorunun çözümü aranır. Bir Varmış Bir Yokmuş Tiyatro olarak amacımız bu yöntemleri sokaklara, köylere, taşımak ve çocuğu, genci, yaşlısıyla tiyatro aracılığı ile farkındalık yaratmak ve değişimi gerçekleştirmektir.

‘BTİ, SOLUK GETİRECEK!’

İzmir Bağımsız Tiyatro İnisiyatifi kuruldu. ‘Bir Varmış Bir Yokmuş Tiyatro’ olarak siz de yer alıyorsunuz. Niçin kurulduğunu ve inisiyatif içinde bulunma fikrine nasıl sahip olduğunuzu sizden dinleyelim.

Öncelikle şunu söylemek isterim, İzmir BTİ yaşadığımız şehirde ve ülke genelinde tiyatro sanatına yeni ve dinamik bir soluk getirecektir.İzmir BTİ, İzmir yerelinde bağımsız olarak hareket eden on altı tiyatronun birleşmesiyle kurulmuş bir yapıdır. İzmir BTİ’nin amacı birlikte hareket etmek ve tiyatro sanatını tüm şehre hatta daha geniş şekilde ulaşabildiği yerlere yaymaktır. İzmir BTİ içerisinde tiyatronun farklı disiplinlerinden oluşan tiyatro yapıları bulunmaktadır. Böyle bir çeşitlilik tiyatro alanında çok önemli ve değerlidir. İzmir BTİ'nin her hangi bir yönetim kurulu ya da yönetenleri yoktur ve tüm üyeler arasında “oy birliği” esası vardır, bu da dayanışmanın ve birlikte şeffaf bir şekilde hareket etmenin değerini ve önemini ortaya koymaktadır. İzmir BTİ çalışmaları ve pratikleri ile Tiyatro alanına yeni deneyimler ve yeni projeler kazandırarak, kentin kültürel alanda gelişmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu amaca da adım adım ilerlemektedir.Bizler Bir Varmış Bir Yokmuş Tiyatro olarak, sevgili Yılmaz Tüzün'ün daveti üzerine İzmir BTİ çatısına girmeyi hiç düşünmeden kabul ettik. Çünkü İzmir BTİ egoların ön plana çıkmadığı, herkesin taşın altına eline soktuğu ve paylaşımla ilerleyen bir yapıdır. Çünkü dayanışma güçlendirir, ilerletir, değiştirir. Çünkü dayanışma iyidir. Dayanışmayla...
 

‘BİRLİKTE HAREKET ETMELİYİZ’

Peki tiyatronun geleceği nereye gidiyor?

Tiyatronun geleceği çok iyiye gitmiyor gibi gözüküyor ve genel konjonktüre baktığımızda ama böyle söyleyip sadece eleştirmek bizleri hiç bir yere götürmeyecektir. O yüzden umudumuzu yitirmeden daima mücadele etmeliyiz. Bunun için çok çalışmalı, kendimizi doğru ifade etmeli ve egolarımızı bir kenara bırakıp birlikte hareket etmeliyiz. İzmir BTİ’nin bu anlamda bir öncü olduğunu düşünüyoruz.

‘SANATLA HARMANLANIN’

Son olarak gençlere ve sanat okuyanlara önerileriniz var mı?

Şunu söyleyebiliriz, sanatın hangi alanı olursa olsun; sanat insana çok şey katmakta ve insanı özgürleştirmektedir. O yüzden genç arkadaşlarımıza diyoruz ki: Bırakın telefonları, tabletleri, üretime katılın. Hangi alanda olursa olsun sanatın içinde harmanlayın kendinizi.Sanat okuyan arkadaşlarımıza ise şunu hatırlatmak isterim; sanatı taşıyabileceğiniz kadar çok yere taşıyın. Ulaştırabileceğiniz kadar çok insana ulaştırın. Sanat o zaman kıymetli ve değerli olacaktır. Televizyonun ve egemen kültürün normlarına kaptırmayın sanat olgusunu ve kendinizi. Ve son olarak tiyatroya gönül veren genç dostlarımıza şunu söylemek isteriz; tiyatro sanatı çalışma ve eğitim gerektiren bir olgu. Eğer tiyatroya gönül verdiyseniz çalışın, araştırın, bol bol eğitime yer verin.
 

Editör: Haber Merkezi