Hrant Dink Vakfı tarafından düzenlenen “İzmir ve Çevresi: Toplumsal, Ekonomik ve Kültürel Değişimin Yüz Yılı, 1850-1950” başlıklı bilimsel toplantı başladı. İki gün boyunca Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek etkinlikte yaşanan toplumsal, ekonomik, politik ve kültürel değişimler ayrıntılı bir biçimde ele alınacak.

Osmanlı İmparatorluğu'nun son zamanları ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ilk yılllarındaki, İzmir ve çevresindeki başta Rum ve Ermeni halkı olmak üzere 'azınlıkların' durumu konuşulacak. Etkinlik bu alanda yapılan yeni çalışmaların akademik dünyaya tanıtılmasını ve aynı zamanda  bölgenin yaşadığı dönüşümlerin kapsamlı ve eleştirel perspektifle ele alınabilmesinin önünü açmayı da hedefliyor. Konferansta 8 ayrı oturumda 24 teblig sunulacak. 
    
Konferans Bilim Kurulu üyesi İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ayhan Aktar’ın açılış konuşması ile başladı. Çok uluslu tarıma dayalı bir impatorluktan ticarete dayalı ulus devlete geçişin sancılı olduğunu hatırlatarak "Cumhuriyetin ilk yıllarındaki tarih dergilerinde Anadoluda ezelden beri Türklerin yaşadığı mesajı veriliyordu. Bu toplantılarımızda yerel tarihteki bu geçişi ele alacağız. İzmir'in doğal liman kenti olması nedeniyle 1850'li yıllarda ticaret ile birlikte dönüştü. Bir taraftan geleneksel esnaf, diğer tarafta yeni sistemin parçası burjuvazi, bankalar, ihracat yapan şirketler ve bunların çalışanları vardı. Orta sınıfların ilk nüvelerini oluşturdu. Bu kesimlerin Osmanlı ailelerinden farklı bir yapıları vardı. Dünyaya açıktılar, kozmopolitlerdi" dedi.

'GEÇİŞ BİR FELAKETLE BİTTİ: İZMİR YANGINI'

Orta sınıfların beraberinde milleyetçiliği ile getirdiğini de belirten Aktar şunları söyledi  "Hem Anadolu Rumları hem de Türkler açısından. Bu sürecin sonu bir felaketle bitti: İzmir Yangını. Bu yangın bütün Rum mahallesini silip süpürdü. Yunan ordusunun geri çekilme sürecindeki bir ay bu kent açısından acılı geçti. Yunan ordusu ile birlikte Rumlar da yerlerini terk etti. Savaşla birlikte duvarlar çekildi ve herkes kendi ülkesini kurdu. 1923'ten sonra İzmir kendi içine çekildi. Mübadale ile birlikte 1 milyon 200 bin civarındaki Rum'un şehri terk etmesi İzmir'in kopuşu oldu. Yerel halk ekonomik açıdan zorluklar yaşadu. Bu da İzmir'in muhalifliğini etkiledi. Sekiz sene önce Türk süvarilerini alkışlarla karşılayan İzmir rejime karşı muhalif bir tavır sergiledive Serbest Fıkra'yı kucakladı. Bu daha sonraki süreçte de milli kent yoğunluğu olan bir şekle dönüştü".    

SUNUMLARLA DEVAM EDECEK

Konferansta Evangelia Achladi, Canan Bolel, Ayça Akarçay, Nurhan Davutyan, Sezgin Polat, Emre Erol, Ellinor Morack, Andreas Baltas. Anahit Kartashyan, Nikos Ordoulidis, Esin Berktay, Nikolaus Uzunoğlu, Andreas Bouroutis, Michail Varlas, Hasmik Grigoryan, Ari Şekeryan, Alp Yücel Kaya, Erkan Serçe, Emre Eldem, Ümit Kurt, Talat Ulusoy, Alexandros Lamprou, Ioannis Karachristos, Onur İnal, Zakarya Mildanoğlu, Esra Danacıoğlu Tamur, Ümit Eser gibi isimler de sunumları ile yer alacak. 

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi