Şair Arkadaş Zekai Özger’i 5 Mayıs 1973 yılında kaybettik. Kendine özgü dili, özgür ruhuyla kaleme aldığı şiirleriyle insanların yüreklerine fetheden şair için her yıl Mayıs Yayınları tarafından Arkadaş Zekai Özger Şiir Ödülü düzenleniyor. Genç şairlere destek vermek için 1996 yılından beri her yıl düzenlenen ödül, Türk Şiirine çok değerli kalemler kazandırıyor. Bu yıl Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü, Mustafa Torun’un “Yarası Olan” adlı dosyasına verildi. 8 Ocak 1948’de Bursa’da doğan Arkadaş bu dünyada çok kısa bir süre kalır, 5 Mayıs 1973’de hayata gözlerini yumar. Arkadaş Zekai Özger’i, kitaplarını basan ve anısını yaşatmak adına ödülü düzenleyen Mayıs Yayınları sahibi Avukat Suat Çelebi ile konuşuyoruz.

Arkadaş Zekai Özger adını ilk defa ne zaman, nasıl duydunuz?                                                

1981 güzünde Ankara Hukuk Fakültesine kaydolduktan sonra, kısa bir süre içinde kendi politik ve edebiyat çevremiz oluşmuştu. Bu dönemde Sadık Gürbüz kasetleri dinlerdik. Arkadaş’la ilk tanışıklığımız onun okuduğu “Sevdadır” şiiriyle oldu diyebilirim. 1984 yılında “Sevdadır” şiirinin ilk basımını yaptıktan sonra, Sadık Gürbüz’ün bir konserine gitmiş ve konser arasında kendisine kitabı hediye etmiştik. Elindeki kâğıda yazılı şiiri gösterip, “Kaybedeceğim diye korkuyordum, ne güzel oldu bu kitap” demişti.

Onun adına bir şiir ödülü yarışması düzenlemek aklınıza nasıl geldi?                                               

“Sevdadır” kitabının ilk basımını yaptığımız 1984 yılı ile Ödül’ü ilk kez düzenlediğimiz 1996 yılı arasındaki dönemde, “Sevdadır” kitabının üç basımı yapılmıştı. Öğrencilik, staj, askerlik, mesleğe başlama derken, 1994 yılında İzmir’e yerleştim. İzmir’e yerleşince, Mayıs Yayınlarını sürdürme ve Arkadaş Z. Özger’i yayımlama olanağım oldu. Sina Akyol’un da İzmir’de yaşıyor olması, ailenin de yüreklendirmesi ve manevi desteğiyle Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü’nü düzenlemeye karar verdik.

‘FARKLI OLANA SAYGI’

Neden böylesine gelenekselleşen bir ödülü düzenleme gereği duydunuz?                             

Başlarken 26’ncı yılı göreceğimizi, sizin tabirinizle “gelenekselleşeceğini” bilemezdik, isterdik elbette. Ödülü düzenlemenin birkaç nedeni var. Arkadaşın adını yaşatmak ve ödüle katılacak olanlar genç şairleri desteklemek Arkadaşın adını duyurmak açısından önemli. Sosyal medya olanaklarının olmadığı ve basına etki etmenin zor olduğu zamanlarda bu kolay değildi. 26 yıl sonra gelinen noktada bunu fazlasıyla başardığımızı düşünüyorum. Ödüle katılanlar yönüyle bakarsak, Arkadaş 25 yaşında ve “kitapsız” bir şair olarak öldü. Onun adına düzenlenecek ödülün de kitapsız şairlere, ilk kitaplarını yayımlama olanağı veren bir kurum olması gerekiyordu. 26 yıllık verime baktığımızda sayısı elliyi geçmiş ilk kitaptan bahsediyoruz. Bugünlerde ödüle katılanlar, hatta ödül alanlar, Ödül’ün düzenlendiği ilk yıllarda doğanlar olmaya başladı. Gençler, “Abi biz gözümüzü bu ödülle açtık” diyorlar.

Arkadaş Z. Özger denince aklınıza hangi kelimeler geliyor?                                               

Zarif, naif, daha da naif, kırılgan, sevecen, devrim, isyan, anne, kurdeşen, arkadaş, aşk ve dostluk (bir arada), farklı olana saygı, pencere ve gökyüzü.

Onun ilk okuduğunuz şiirini anımsıyor musunuz? Sizi nasıl etkilemişti?                                  

İlk dinlediğim demek daha doğru, “Sevdadır” şiirinden bahsediyorum. Bu şiirin duygusal izleri gençliğimden bugüne artarak devam ediyor. Cebeci kampüsünün çimenlerinde arkadaşlarımıza az okumadık “Sevdadır”ı, “Aşkla Sana”yı.

‘KATKI SAĞLADIK’

En çok sevdiğiniz şiiri hangisi? Size neler anımsatıyor?                                                                 

En sevdiğim tek şiir söyleyemem, her biri ayrı öneme ve çağrışımlara sahip sevdiğim şiirleri söyleyebilirim. “Sevdadır”, “Aşkla Sana”, “Beyaz Ölüm Kuşları”, “Pencere”, “Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası”, “Ferhat”, “Adak” şiirleri örneğin. Bu şiirlerin bendeki yansımaları, anımsattıkları bana özel şeyler değil. Arkadaş’ın okuru olan herkesin ortak duyguları sanırım. Aşk ve devrim, isyan ve özgürlük, arkadaşlık, farklı olmaya saygı, yeni ve kendine özgü bir şiir kurma çabası.

Gençlik yıllarınıza dönüp baktığınızda, Arkadaş Zekai Özger ile ilgili olarak unutamadığınız bir anınız var mı?                                                                                                         

Arkadaş öldüğünde ben dokuz yaşındaydım. Onunla aynı dönemde aynı mekanları paylaşamadım, ancak ondan 10 yıl sonra aynı binalarda, aynı kantinlerde, aynı çimenlerde öğrencilik yaptım. O 71 darbesinin mağduru oldu, bizlerse 80 darbesinin mağduru olduk. Bir fark vardı. O kendi döneminde, o mekanlarda şiirlerinin topluca okunduğunu göremedi, biz gördük, okunmasına katkı sağlamış olduk.

Arkadaş Zekai Özger’in şiirlerini bu kadar özel kılan nedir?                                               

Bu konu bir gazete söyleşisini çok aşacak boyutta. Kısaca, yeni, değişen ve değiştiren bir şiir dili olduğunu söyleyebilirim. Çok naif bir gencin, yoksulluğun, acıların, çok hızlı değişen dünyasının yansıması olan yepyeni bir şiir olması, sanırım bugünün genç şiirini de okurunu da etkilemesinin nedeni olabilir. “Sevdadır” kitabında bu konuda ayrıntılı incelemeler yer alıyor. Gerisini meraklı okurlara bırakalım.

‘ÇOK SAYIDA ETKEN’

Zekai Özger’in kendisine “Arkadaş” denmesini istiyor. Neden özellikle “Arkadaş” kelimesini isminin önüne koyuyor ve Arkadaş kelimesini neden bu kadar önemsiyor?                                        

Arkadaş, sağlığında dergilerde yayımladığı tüm şiirlerini Arkadaş Z. Özger imzasıyla yayımladı. Zekai adını yalnızca kimlikte ve resmi işlerinde kullandı. Edebiyatçı, yazar, şair olarak adı Arkadaş Z. Özger’di. Bunu sonradan okurları ya da bizler yakıştırmış değiliz, bu kendi imzasıdır. Biz sadece ona saygı duyar ve öyle kullanırız. O nedenledir ki şiire ilişkin hiçbir metnimizde Zekai adı geçmez, Arkadaş Z. Özger’dir. Yaşasaydı bir isim tashihi davası açıp Zekai adının yerine Arkadaş’ı almak ister miydi, bilemeyiz. O dönemin koşullarında, arkadaşlığın ne denli önemli olduğuna vurgu yapmak istercesine yazar olarak adını Arkadaş yaptığını düşünebiliriz.

Arkadaş Zekai Özger’in hayat felsefesi ve dünya görüşü hakkında neler söylenebilir?

Hayat felsefesinin incelikler üzerine kurulu olduğunu söyleyebilirim. Yaşadığı kısacık hayatının yoksulluk, hastalık ve kırılganlıklar içinde geçmesine karşın hep umudu besleyen bir şiir yazmış, çevresini de birey olarak o şekilde etkilemiştir. Lise yıllarından itibaren sosyalist bir dünya görüşüne evirilmeye başladığını, 1968 ve 1971 sonrası döneme denk düşen lise ve fakülte yaşamı boyunca dünya görüşünün gelişimi ve değişimine paralel bir edebi değişimi de yaşadığını görüyoruz.

Zekai Özger çok genç yaşta hayata veda eden bir şair. Bu kadar az eseri olmasına rağmen kendinden sonra gelenleri nasıl etkiliyor?                                                                            

Arkadaş 25 yaşında aramızdan ayrıldığında, henüz kitap yayımlamamıştı. Nadas Yayınlarından Şiirler adıyla çıkan ilk derleme, ölümünün hemen ardından yapılmış çok eksik ve kısa bir derlemedir. Bizim yaptığımız derleme çalışmaları yıllarca devam etmiş ve “Sevdadır” kitabı, 1984 yılında yapılan ilk basımına göre, 1997 yılındaki 5. basımında, 2001 yılındaki 6. basımında ve 2018 yılındaki 7. basımında genişleyerek sürmüştür. Kitaba girmeyen şiiri ve yazısı kaldığını düşünmüyoruz, ama yine de nereden ne zaman ne çıkacağı belli olmaz. Tek bir kitaptaki bu kadar şiirle sonraki kuşakları etkilediği doğru. Bunun nedeni elbette tek değildir. Bunda yaşamı kadar şiiri, şiiri kadar hakkında çıkartılan şehir efsaneleri, adına kendi yaşından daha uzun süredir düzenlenen Ödül gibi çok sayıda etkeni birlikte düşünmek gerekir.

‘HESAPLAŞMANIN ŞİİRİ’

Neden “Sakalsız Bir Oğlanın Tregedyası”?                                                                           

“Sakalsız Bir Oğlanın Tregedyası” Arkadaş’ın dergilerde yayımlanan ilk şiiridir. İlk gençlik manifestosudur.  Sonrasındaki 4 yıllık yaşamında bu manifestosunu çok aşan bir yere evirilmiş, farklı dertleri olmuş, zaman zaman bu konuya değinen şiirleri de olmuştur. “Beyaz Ölüm Kuşları” şiiri Arkadaş’ın ikinci dönemine evirildiği hesaplaşmasının şiiri olarak okunabilir.

Şiirlerinde neden “ölüm” imgesini çok kullanıyor?                                                                   

“Kurdeşen” şiiri bu sorunun yanıtı olarak okunabilir. Hastalıklarla, acılarla geçen bir çocukluk, sanırım sonrasında ölüm düşüncesini içselleştirmiş olabilir. Yoksa ki, talihsiz kazanın yaşandığı dönemde Arkadaş’ın kendi adına ölümü aklından geçirdiğini sanmıyorum, aksine çevresine umudu aşılamakla meşguldü. Buna karşın ilgili şiirlerin yazıldığı dönemde, en yakın arkadaşlarını ölüme genç yaşta kurban veren Arkadaş’ın bu imgeyi de görmezden gelmesi beklenemezdi.

Şair “Merhaba canım” şiirinde “Zeki Müren’i seviniz / Zeki Müren’i seveceksiniz” der. Size göre, şair “Zeki Müren’i seviniz” ile ne anlatmak istiyor?                                                         

Zeki Müren’i seviyoruz elbette, ama o dönemde bunu bu şekilde şiirinin altına bir slogan edasıyla yerleştirmesinin çok anlamı var. Dönemin keskin siyasal ortamına, kısa bir hatırlatma, bu tarafı da es geçmeyin demek gibi.

Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülünü bu yıl kazananlardan bahsedebilir misiniz?                        

Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü 2021, Mustafa Torun’un “Yarası Olan” adlı dosyasına verildi. Kitap Kasım ayı içinde Mayıs Yayınları tarafından yayımlanacak. Kitabı okuyan değerli okur, Ödül’ün çok değerli bir ilk kitabın yayımlanmasına vesile olduğuna tanık olacaktır. Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü 2021 Jüri Özel Ödülü, Tuba Bozkurt’un “Kontrollü Patlama” dosyasına verildi. Bu dosya, ne güzel oldu ki bu hafta İthaki Yayınları şiir dizisinden yayımlandı. Çok genç bir şairin ilk kitabı bu şekilde yayımlanmış oldu.

‘YANLIŞ ANILIYORUZ’

Mayıs Yayınları adını şairin kaybettiğimiz aydan mı alıyor?                                                          

Mayıs Yayınları kurulduğunda Arkadaş’ın şiirlerini derleme işine hemen başlamış, ancak Sevdadır’ın ilk basımı yapılıncaya kadar üç şiir kitabı yayınlamıştık. 1983 yılında, Mayıs Yayınları adını 12 Eylül karanlığına karşı isyanı ve aydınlığı temsil ettiği için seçtik. Arkadaş’ın 5 Mayıs’ta aramızdan ayrılışı ile yayınevinin adı arasında bir ilgi yok. 1 Mayıs, 7 Mayıs gibi adlarla da yanlış olarak anılıyoruz, bu durum logomuzdaki simgenin yaptığı çağrışımdan olsa gerek. Sevdadır 4. kitabımız oldu. Ticari bir yayın amacımız olmadığı için daha çok Arkadaş’ı yayımlamak, ödül alan dosyaları yayımlamak amacıyla yolumuza devam ettik.

‘FARKLI DUYGULAR’

Şairin rengi neden “bordo gül”?  Neden ona en çok bordo yakışıyor?                                          

Bordo gül, gök mavisi, çam yeşili. Sanırım Arkadaş’ın farklı dönemlerini ve farklı duygularını simgeliyor.

HEPSİ BİR BÜTÜN

Önyargıları ve dar kalıpları yıkmak bir şairin hayatına mal olabilir mi?                     

Arkadaş açısından öyle olmadığını biliyoruz. Şehir efsanelerinden bağımsız düşünecek olursak; çocukluğundan beri süregelen kemik hastalığı, kırılgan bedeni, siyasal yurdu işgali sonrası polisten kafasına yediği sopa darbeleri, o günden sonra devam eden baş ağrıları ve son gününde yuvarlanıp düştüğü yerde beyin kanaması geçirmesi. Hepsi bir bütün. Hepsi Arkadaş’ın kısacık hayatının sonunu hazırlayan nedenler. Belki de kısacık da olsa İiyi ki yaşadın” Arkadaş demek gerek. Hatırasına saygıyla.

Editör: Haber Merkezi