MİHRİCAN CANDEMİR/ İZ GAZETE- Tiyatro Nienor’un kurucusu Ebru Atilla ile yaptığımız bu röportajda, her türlü fiziksel ve psikolojik baskıya uğramış kadınların, Virginia Wolf’un Kendine Ait Oda adlı eserinin verdiği etkiyle bu baskılardan kurtularak kültür ve sanatta yer almasını konuştuk. Etkinliğin önemine vurgu yapan Atilla, “Düşünce özgürlüğünün artarak kısıtlandığı günlerde, kadınların düşüncelerini, duygularını açıkça ifade edebilmeleri için gerekli gördük aslında! Haklarımızı savunmak, özgürlüğümüzü kısıtlayan, bizi yok sayan düzene karşı yürüttüğümüz mücadelemizde dayanışmayı büyütmek amacıyla bir araya geleceğiz” diye konuştu.

Virginia Woolf ve Kendine Ait Oda’sı neden önemlidir?

‘YOL AÇICI ESERLERDEN’

‘Kendine Ait Bir Oda’ kadının toplumdaki konumunu ele alırken cinsiyet düzleminde sorgulamalarda bulunan 6 bölümlük bir eserdir. 1929 yılında yayınlanmasına rağmen güncelliğini koruyan eleştiriler içermektedir. Özellikle kadınların sanatta, edebiyatta yetkin olamamasının nedenlerini açıkça ortaya koyarken, birçok dönem yazarlarından da bahseder. Dönemin İngiltere’sini eleştiren Woolf, kadınların serbest biçimde edebi yazılar yazmaktan mahrum bırakılmasından, cinsiyetçi yaklaşımların diplomalar üzerindeki etkisine kadar toplumsal sorunlara vurgu yaparak çağa ve akışa meydan okumuştur. Feminizmin yol açıcı eserlerinden biri, adeta bir manifestodur.

Kadın Savunma Ağı, Woolf’un 140. doğum yılında neden böyle bir etkinlik düzenliyor?

Ülkemizde 2006 yılı itibariyle kadınların 19,6’sı okuryazar değil. Kız çocuklarının okula gidebilmesinin önündeki cinsiyet engelini kaldırmaya çalışıyoruz. Toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılıkla mücadele sürekli yenilenen, değişen, yeni kategorilerin ve ayrımcılık biçimlerinin eklendiği bir alan olduğu için çeşitli konularda atölyeler düzenliyoruz. Virginia Woolf’un kadınlara mirası olarak nitelendireceğimiz ‘Kendine Ait Bir Oda’ kavramının işaret ettiği gibi kadınların ekonomik özgürlüğüne, eğitimine, kariyerine öncelik vermesinin altını çizmek amacıyla bu etkinliği planladık. Düşünce özgürlüğünün artarak kısıtlandığı günlerde, kadınların düşüncelerini, duygularını açıkça ifade edebilmeleri için gerekli gördük aslında! Bu yıl birçok kurum ve kuruluşun böyle önemli aktivist bir yazarı anmak üzere etkinlikler düzenlemesini bekliyorduk. Ama birkaç yazı yayınlandı, o kadar. Ben de bu atölye fikrini ortaya attım. Savunma ağındaki arkadaşlarımız çok heyecanlandılar ve kolektif olarak çalışmaya başladık. İzmir bu anlamda bir örnek olabilir ve diğer şehirlerde de uygulanabilir diye düşünüyoruz.

Etkinlik kimleri ve neleri kapsıyor?

Etkinlikte müzik, performanslar ve neden Virginia okumalıyız üzerine kısa film gösterimi olacak. Performansların arkasından gelen yorumlar üzerine serbest kürsüde bağımsızlığımıza giden yollar hakkında tartışacağız. Tüm etkinliği görsel olarak arşivleyeceğiz.

Neden bu etkinliğe katılmak gerekir?

Tüm kadınlara açık ve ücretsiz olan bu etkinliğe özellikle genç kadınların ilgi göstermesini umuyoruz. Farklı alanlarda çalışan kadınların ortaklaşacakları bir alan açmaya çalışıyoruz. Birey olarak hayatta yapıp eyledikleri neyse, sınırlandırmadan bizimle paylaşabilecekleri bir alan olacak. Motto haline gelmiş ‘Kendine Ait Bir Oda’nın kadınların üzerinde bıraktığı etkileri, okumamış olanların bu konuda cesaretlenmesi için fırsat yaratmayı, kendilerini ifade ederken, birbirleriyle bağlantılarını, yakınlıklarını keşfetmelerini hedefliyoruz. Özellikle Woolf hayranları için unutulmaz olacak atölyenin katılım formu ve iletişim telefonu sosyal medyada paylaşılmıştır. 19 Mart Cumartesi 15:00 ile 17:00 saatleri arasında Tarihi Bıçakçı Han’da buluşacağız.

‘DİRENİŞİ DEVAM ETTİRECEĞİZ’

Etkinliğin en önemli sonucu ne olacaktır?

Haklarımızı savunmak, özgürlüğümüzü kısıtlayan, bizi yok sayan düzene karşı yürüttüğümüz mücadelemizde dayanışmayı büyütmek amacıyla bir araya geleceğiz. Katılımcıların bohçalarında biriktirdikleri beceriler, fikirler ne olursa olsun özgürce paylaşma fırsatı bulacak olmaları cesaretlerini ve motivasyonlarını arttıracak. Atölye sonrasında yeni bir çalışma grubu oluşmasını bekliyoruz. Sokaklarda, evlerde, iş yerlerinde, adliyelerde gösterdiğimiz direnişi kültür sanat alanında da devam ettireceğiz.

Editör: Haber Merkezi