SERAP ATKAN/ İZ GAZETE- İzmir’de aktif faaliyet gösteren ve her yıl düzenli olarak kentin tiyatro hayatına katkı sağlayan on altı bağımsız tiyatro topluluğu, Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu kurucusu Yılmaz Tüzün’ün çağrısı ile İzmir Bağımsız Tiyatrolar İnisiyatifi (İzmir BTİ) çatısı altında bir araya geldi. İzmir BTİ, çatısı altında birleşen on altı tiyatrodan biri olan İzmir Halk Tiyatrosu’nun oyuncusu Mehmet Serkan Koçak ile keyifli söyleşi yaptık.

İzmir Halk Tiyatrosu oyuncusu Mehmet Serkan Koçak, pandemi sürecinde yaşanılan maddi zorlukların ve tiyatroların sahnelerini tamamlayamadan erken kapatılmasının İzmir Bağımsız Tiyatro İnisiyatifinin (BTİ) ortaya çıkmasına neden olduğu söyledi. Koçak, “Sürecin belirsizliği, maddi zorluklarımız, beklentilerimizin karşılıksız kalması bizleri yıldırmışken ayağa kalkmak tek başına olamazdı, biz de İzmir de bulunan on altı tiyatro bir aya geldik ve “Ne yapabiliriz?”i tartıştık. Üreten, sahnesi olan ve düzenli sahne açan tiyatrolarız, hepimizin oyunları, biçimi farklı olabilir ama hepimizin anlatacak bir derdi var ve bu bizi rakip değil yol arkadaşı yapar. Ortaklaşmamız yeni başladı ve uzun ömürlü olacağını düşünüyorum” dedi.



TİYATRO HAYATTIR!

Sizce tiyatro nedir ve neden değerli?

Tiyatronun birden fazla tanımı yapılabilir kimisi uzun kimisi kısa, hiçbiri yanlış değildir; sadece verilen cevap özeldir, çünkü bir tiyatro emekçisinin tanımı kitaplarda yazmaz; o bu tanımı sahnede ve sokakta seyirciye aktarır. Tiyatronun tanımı aslında seyircidedir. Soruya hem bir oyuncu hem de bir seyirci olarak cevap vermem gerekirse, tiyatro "Hayattır" çünkü "Anlatılan senin hikâyendir"

Tiyatro beklediği önemi görüyor mu ve gençlerin tiyatroya ilgisi nasıl?

Maalesef, bu soruya “Evet” diyemiyorum, ama bu karamsarlığım sadece “seyirci gelmiyor” serzenişi değil, oyunlarımızı sergileyecek sahne de bulamıyoruz. Sahnelerin, az olması, sadece tiyatro için değil başka etkinlikler için kullanılması gün bulamama sorununu ortaya çıkıyor.

tiyatroya ilgisi var. Okullarda, üniversitelerde kulüpler kuruyorlar, belediyelerin ve özel tiyatroların kurslarına katılıp eğitim alıyorlar ama çoğunun ilgisi maalesef tiyatro öğrenmek ve sahneye çıkmak değil; zaten süreç hobi olarak yapanla oynamak isteyeni ayırıyor.

Oynadığınız oyunlar toplum meselelerine dâhil oluyor mu?

Şüphesiz, “Tiyatro eylemi zorunlu olarak politiktir.”(Augusto Boal) çünkü tiyatro konusunu hayatın içinden alır, sahne de yaşananlar tamamıyla gerçektir, rejisör bir kurguyu sahneye koyar oyuncu kendisi dışında birini oynar; sahnenin ışıkları kapanıp seyircilerin ışığı yandığında sahnedeki oyunun gerçek hayattaki karakteri ortaya çıkar. Son olarak Çernişevski’den bir alıntı yapmak istiyorum “Sanatçı gerçeği yalnızca yansıtmaz, onu açıklar ve yargılar. Bunu yaparken de tarafsız kalamaz"

‘ÜRETEN VE SAHNE AÇAN TİYATROLARIZ’

İzmir Bağımsız Tiyatro İnisiyatifi kuruldu. İzmir Halk Tiyatrosu olarak siz de yer alıyorsunuz. Niçin kurulduğunu ve inisiyatif içinde bulunma fikrine nasıl sahip olduğunuzu sizden dinleyelim.

Bu sürecin ilk çıkış noktası pandemi sürecinde tiyatroların sezonlarını tamamlayamadan erken kapanması ve İstanbul’da başlatılan “Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifinin” imza kampanyası oldu. Sürecin belirsizliği, maddi zorluklarımız, beklentilerimizin karşılıksız kalması bizleri yıldırmışken ayağa kalkmak tek başına olamazdı, biz de İzmir de bulunan on altı tiyatro bir aya geldik ve “Ne yapabiliriz?”i tartıştık. Üreten, sahnesi olan ve düzenli sahne açan tiyatrolarız, hepimizin oyunları, biçimi farklı olabilir ama hepimizin anlatacak bir derdi var ve bu bizi rakip değil yol arkadaşı yapar. Ortaklaşmamız yeni başladı ve uzun ömürlü olacağını düşünüyorum.

​​​​​BİZİ CAHİLLİKTEN KURTARACAK OLAN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDİR!

SORU 5- Peki tiyatronun geleceği nereye gidiyor?

Nereye gideceğini söylemek şimdiden çok belirsiz, her ne kadar sanata ve sanatçıya çok önem verilmese de bizi bu içinde bulunduğumuz cahillikten kurtaracak görünmez bir el değil, tiyatro üreticilerin örgütlü mücadelesidir.

‘SAHNEYE ÇIKMAKTAN KORKMAYIN’

Son olarak tiyatroyla ilgileneceklere önerileriniz var mı?

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki tiyatro bir “hobi” işi değildir. Tiyatro kursuna başlayan birey, başlangıçtan sahneye çıkmaya kadar geçen süreci tamamlamayı kabul etmiş sayılır. Bizler tiyatroyu meslek edinmiş insanlarız ve bildiklerimizi paylaşıyoruz ve bu paylaşım sürecinde karşı taraftan da beklediğimiz bir hassasiyet var, yaptığımız iş ciddi bir iştir. Tiyatro ekip işidir. Bir kişinin eksikliği herkesi etkiler, süreci etkiler. Önerim ise sahneye çıkmaktan korkmayın, “ben yapamam” diye düşünmeyin çünkü biz size yardım etmek için buradayız ve ne olursa olsun sahneye çıktığınız da eğlenin.