İZ GAZETE - Yazmanın kendisi için hem araç hem amaç olduğunu ifade eden Yunus Bekir Yurdakul, "Yazmak kesinlikle yetenek isteyen bir şey, bir mayanın olması gerek. Çevrendekiler bu mayanın, bu çekirdeğin ortaya çıkmasına izin verirse bunun üzerinde çalışabiliyor.
Yazmak amaç mı araç mı dersiniz, bir anlamda araç, derdiniz sıkıntınız neyse onu söylüyorsunuz. Bir yandan da amaç çünkü yazmak beni mutlu ediyor. Sıkıntımı ve stresimi atmamı sağlıyor" dedi.
'BU DÜNYADA ZATEN BİR AVUCUZ'
Yazdıklarını okumadan ön yargılı davranan insanlar hakkında konuşan Yurdakul, "Bu tür yaklaşımları asla ciddiye almıyor ve ilgilenmiyorum. Ben yazar ve şair olarak değil, kendimi gazeteci olarak görüyorum. Bir gazetecinin okuması gereken bütün kitapları okudum, hala da okuyorum. Yazdığın şeylere okumadan ön yargılı bakan insanlarla ilgilenme. Bu dünyada zaten bir avucuz. Ve başa çıkmamız gereken bir zorbalık var" ifadelerini kullandı.
'YAYINEVLERİ TİCARETHANEDİR'
Günümüzdeki yayıncılık politikasına yönelik konuşan Yunus Bekir Yurdakul, "Paranız varsa kitabınızı bastırırsınız, nihayetinde yayınevleri de ticarethanedir ama ülkedeki insanların sanatına, kültürüne katkıda bulunan bir ticarethanedir. Tabii ülkede gerçekten iyi yayınevleri var. Ama kitaplar satılacağı kadar ve dijital ortamda satılıyor. Bugün şiir kitapları 500 baskı bile satmazken, popüler kitap veya siyasete dokunan kitaplar 500 bin baskı satabiliyorlar. Ben ise onları katiyen okumuyor, asla itibar etmiyorum. Dostlarımın ve genç kalemlerin yazdıklarını takip ediyorum. Çünkü hem şiirde hem öyküde çok başarılı genç kalemlerimiz var. Bu kadar büyük sıkıntılar yaşamıș olan ve yaşayan bir ülkenin edebiyatının dibe vurması asla mümkün değildir" dedi.
'BİR YERE VARAMAZLAR'
Günümüzde dergicilik anlayıșına yönelik konuşan Yurdakul, "Genelleme yapamam, bu konuda geniş bir araştırmam yok, yine de şöyle bir şey var, şimdiki yayınlananlar biraz daha geniş bir elekten geçiyor. Ama şiir olmayan metinleri hem kaleme alanların hem de onu basanların bir yere varmayacağını söyleyebilirim" dedi. "Aydınlar kahraman mıdır" sorusunu Yunus Bekir Yurdakul, şu ifadelerle cevaplandırdı: "Kahramanlar ölmeli. Kahramanlık değil bu iş. Aydınlık kolay bir şey değil, zor bir görevdir. Aydın dediğimiz kişinin birinci özelliği muhalif olmasıdır, iktidar kim olursa olsun. İkincisi kesinlikle emeğe saygı duyacak. Vicdan sahibi olup, utanmayı bilecek. Ama bir şeyi savunmaksa mesele, buna karşı çıkmak hepimizin görevi. Tabii aydının sorumluluğu ister istemez oluyor, Tevfik Fikret olmasaydı, diğerleri olmasaydı ya da Mustafa Kemal bunları okumasaydı, milli mücadele de hayaldi, cumhuriyet de bir hayaldi."
