SEVAL DENİZ KARAHİLALOĞLU - Ülkemizde uzun soluklu bir felsefe dergisi çıkıyor. Aratos Felsefe Dergisi. Bütün Türkiye çapında dağıtılan dergi büyük ilgi görünce, ardından Aratos Felsefe Okulları hayata geçti. Antik çağın en büyük felsefecilerinden biri olan Aratos’un ışığını bize taşıyan Uğur Pişmanlıkla, Aratos Felsefe Dergisinin ve Aratos Felsefe Okullarının neden bu kadar önemli ve neden bu kadar gerekli olduğunu konuşmak istedik.

Neden bir felsefe dergi çıkarıyorsunuz?

 -Aratos Felsefe Dergisi 17. yılında. Şimdi 96 sayıyı yayınlıyoruz. Aratos Felsefe Dergisi dönemin özelliklerinden ve ihtiyaçlarından yola çıkarak hayata geçti. Öncelikle bu benim felsefeye duyduğum ilgiden kaynaklanıyor. Kültürü ve sanatı önemsediğim ve felsefeyi toplumla buluşturmak istediğim için Aratos Felsefe Dergisini çıkartıyorum. Öte yandan, dergi yayınlamak her zaman gündemimde olan bir şeydi. Yaşadığım kent Tarsus’ta yayınlanan bir dergi yoktu. Bir gazeteci olarak yerel bir gazete çıkarabilirdim. Aratos dergisi ile bir hayalimi, Tarsus’ta dergicilik alanındaki boşluğu doldurarak ve bunu da felsefi bir yayın olarak gerçekleştirmiş oldum. Tarsus, antik çağın önemli kentlerinden biriydi. Çok sayıda felsefe okulunun bulunduğu ve filozofun yetiştiği bu kentte yakışanın da öncelikli olarak bir felsefe dergisi olduğunu düşündüm.

Neden özellikle felsefe sizin için bu kadar öncelikli yer alıyor?

- Çünkü felsefeye ihtiyacımız var. İnsan felsefe aracılığıyla kendini tanır ve bir dünya görüşü oluşturabilir. Felsefe bir düşünme eylemidir. Felsefe kişinin kendini tanımasıyla başlar. Kişi kendini felsefe aracılığıyla gerçekleştirir, kendi dışındaki dünyaya felsefe aracılığıyla bakar. Kişi içinde yaşadığı toplumu, toplumun ekonomik, kültürel sorunlarını felsefi bir bakışla eşitsizlikleri, çelişkileri görmeye, anlamaya ve yorumlamaya çalışır. Felsefeyle kişi, kişilikli, kimlikli bir birey olma yolundadır. Felsefe, kişinin kendi dışındaki dünyayı anlama ve bu dünya içinde kendisini anlamlandırma çabasıdır. Felsefeyi bu kadar çok önemsememizin temel nedeni, felsefeden uzak kalmış, uzak tutulmuş bir toplumu yeniden felsefenin içine çekme çabasıdır.

 Aratos Felsefe Dergisini çıkarmaya nasıl karar verdiniz?

 - 1990’lı yılların sonunda bir grup arkadaşla bir dergi çıkarma girişimi başlattık ancak koşullar uygun olmadığı için vazgeçtik. 2003 yılının yaz aylarında bir derginin çıkışı için gerekli koşulların oluştuğunu düşündüm. Altı ay boyunca, haftalık toplantılar sonunda derginin adı, ebadı, içeriği, yayın aralığı, kimler, ne konuda yazabilir, okura ulaşmak gibi konuları tartışıp şekillendirdik ve Aratos Felsefe Dergisi 2004 yılı Ocak ayında ilk sayısıyla okurlara merhaba dedi. Bugün kadar derginin ebadı, sayfa yapısı gibi hiçbir konuda değişiklik yapmadık.

 Neden özellikle derginin adını Aratos koydunuz? Aratos kimdir?

- Aratos, MÖ. 4. Yüzyıl sonlarında , M.Ö. 315’de Tarsus’ta doğmuş şair, matematikçi ve gökbilimci (astronom) bir filozoftur. Tarsus’tan, en parlak dönemini yaşayan Soli (Pompeipolis’e) göç etmiş. Buradan da 20’li yaşlarında Atina’ya gitmiş ve orada Kıbrıslı Zenon’ndan ders almıştır. Makedonya Kralı ve Suriye Kralı ile dostluğu da olan Aratos’un şiirsel bir dille kaleme aldığı ve günümüze kadar ulaşmış “Gök Olayları” adlı bir yapıtı var. Aratos aynı zamanda, Tarsuslu filozoflar arasında bilinen en eski, yani bilinen ilk filozoftur. Aratos’un Antik Çağ’da yaşamış Tarsuslu bir filozof olması, onun şair yanı ile edebiyatı, matematikçi ve astronom yanıyla da bilim ve felsefeyi temsil etmesi, yaşadığımız kentte yayınlanacak entelektüel bir dergi için uygun bir isim olacağını düşündük.

Aratos Felsefe Dergisini çıkarma amacınız nedir?

- Aratos Felsefe Dergisi 10 bin yıllık tarihi olan Tarsus’ta, bugün nitelikli bir yayın eksikliğini gidermek, bir yandan kentin zengin tarihsel ve kültürel birikiminden yararlanarak yeniden üretmek amacıyla hayata geçti. Aratos, Tarsus’ta yayınlanan tek dergi olduğu için, her ne kadar kendini bir felsefe dergisi olarak tanımlamasa da kültür ve sanat alanlarından arkeolojiye kadar çeşitli konularda yayınlanıyor. Aratos’un felsefeden, arkeolojiye, uzay bilimlerinden, resim ve heykel sanatına, müzik, tiyatro, sinema, fotoğraf ile şiir ve öyküye kadar geniş zengin içeriğiyle okuyucuya ulaşıyor. Bu yanıyla bakıldığında özelde felsefe ve bilimlere ilgi duyanlara, genelde ise herkese açık bir dergi oldu. Bugün Tarsus’ta yurt genelinde ve yurt dışında Aratos Felsefe Dergisini okuyan, takip eden her yaştan ve meslekten insanlar var. Aratos zengin tarihsel birikimi olan Tarsus’un yerelliğine dair yazılara ve araştırmalara yer vermesi kent belleğinin oluşmasına da katkıda bulunuyor.

Aratos Felsefe Dergisinin ana teması nedir? Kimler yazıyor?

- Aratos Felsefe Dergisinin ana temasını felsefe oluşturuyor. Felsefe dışında, sosyoloji, arkeoloji tarih, edebiyat ve sanata da yer veriyoruz. Dergiye imzalarıyla katkıda bulunan akademisyen ve yazar sayısı 400’ü geçti. Yine de bazı isimler vermek gerekirse, Prof. Dr. Afşar Timuçin, Prof. Dr. Zehragül Aşkın, Prof. Dr. Ahmet Ünal, Prof. Dr. Kamuran Elbeyoğlu, Prof. Dr. Suat Karaslan, Doç. Mustafa Günay, Doç. Ümit Aydınoğlu, Dr. Ali İhsan Ökten, Önder Kaya, Cemile Cereb, Aynur Uysal, Tijen Zeybek, Nazmi Bayrı, Ayşe Yetmen, Müslüm Kabadayı, Remzi Karabulut, Hüseyin Adıbelli, Sinan Doğan, Işıl Özgentürk, Serpil Çelenk Güvenç ilk akla gelen isimler.

Aratos Felsefe Dergisinin yanı sıra ayrıca bir Felsefe Okulu açmak neden gerekliydi? Aratos Felsefe Okulunun amacı, hedefi nedir?

- Geri kalmış ve sınıflı toplumların olduğu ülkelerde felsefe istenmez, toplumun kültür, sanat gibi entelektüel çabalara girmesi de desteklenmez. Çünkü felsefe insanlarda bir farkındalık yaratır. Felsefeyle ilgilenen toplum ve toplumun bilinçli bireyleri her şeyi sorgular, akla ve vicdana uymadığı, etik bulmadığı şeyleri reddeder ve değiştirmek ister. Bu yüzden felsefe toplumdan uzak tutuluyor. Ülkemiz son 20 yıldır tam bir cehaletin pençesine düşmüş durumda. Felsefe, bu gericileşme sürecine karşı bir aydınlanma sağlayabilir. Felsefenin toplumun içine girmesi, gündelik hayata yayılması aydınlanma üzerinden siyasal bir değişim ve dönüşümü sağlar. İçinden geçtiğimiz bu zaman diliminde öncelikle felsefeye ve örgütlü siyasete ihtiyaç var. Toplumun dönüşümüne katkı sağlayacak diğer etkenler ise kültürel, sanatsal üretim ve çabalardır.

Felsefe Okulu fikri açma fikri nasıl oluştu?

Felsefe okulu açma fikri, antik çağda Tarsus’ta çok sayıda felsefe okulunun bulunmasından ve bu felsefe okullarından çok sayıda filozofun yetişmiş olması gerçeğinden çıktı. Neden günümüz formatına uygun bir felsefe okulu olmasın diye düşündüm. Bir seminer dizisi şeklinde yapılabilirdi. 2011 yılında oluşturduğumuz Aratos Felsefe Okulu’nda dersler başladı ve 9 yıldır aralıksız devam ediyor. Kasım’da başlayıp Nisan ayı sonuna kadar 15 günde bir sanat evimizde çeşitli üniversitelerden akademisyenler felsefe dersleri veriyor. Okullarımız felsefeye ilgi duyan herkese açıktır. Katılım koşulu yok. Derslerimize her yaştan ve meslekten katılım var. Para ödeme yok. Hocalarımız aydınlanma çabasına gönüllü olarak katılarak destek veriyorlar. Kendilerine her ortamda teşekkür ediyoruz. Çünkü çabamız özveri gerektiriyor.

Editör: Haber Merkezi