DERLEYEN: FATMA KIRAN/ İZ GAZETE- İz TV ekranlarında yayınlanan ve Fatma Kıran’ın sunduğu Nüans programının bu haftaki konuğu, hem bir eğitimci, hem bir yazar hem de şair olan Fatoş Durmaz oldu. İzmir doğumlu olan Durmaz, ‘Galakside İnecek Var’ isimli çocuk bilim kurgu kitabı ve ‘Blues’ şiir kitabıyla iki farklı alanda yazmasının inceliklerini aktardı.

Hem bir eğitimci hem bir yazar olan Fatoş Durmaz 'Anlatmak mı yazmak mı' sorusuna, ‘’Diyalog olarak bakarsak anlatmak. Daha sürükleyici ama söz uçar yazı kalır diye bir söz de var. Belki de bu doğru. Ardımda hep bir şeyler bırakmış oluyorum. İki tane kitabım var. Dergilere şiir yazıyorum ya da oyunlar yazmaya çalışıyorum. Ama sözün de önemi var. Bunu da önemserim. Yazı bulunana kadar hep sözle, resimle ifade etmişiz kendimizi. Bu sebepten resme de büyük bir saygım ve ilgim var’’ cümleleriyle yanıt verdi.

‘BETİMLEME ŞAİRİYİM’

Kendini ‘betimleme şairi’ olarak tanımlayan Durmaz, ‘’Betimleme konusunda kafam çok karışık aslında. Tam anlamıyla şudur budur diyemem. Ben betimlemeyi çok seviyorum bu nedenle kendimi bir betimleme şairi olarak tanımlayabilirim. Durduk yere bir bardağı, stüdyoda olan her şeyi, sizleri betimleyebilirim. Doğa tasvirlerini çok seviyorum. Kişilerin tasvirlerini. Aslında kişilerin o an içinde bulunduğu duygu ve düşünceleri bir nesneye benzetmeyi seviyorum. Bunlar benim için bir oyun alanı. Çocuk kitabı da kesinlikle buradan doğan bir şeydi” dedi.

‘EKSİL OLDUĞUNU GÖRDÜM’

‘Çocuk kitabı yazma fikri ne zaman oluştu?’ sorusuna Durmaz, ‘’Çok uzun yıllar aklımda vardı. Çünkü, Türkiye’de bunun eksik olduğunu gördüm. Ailemin katkısıyla kitaplarla çok erken yaşta tanıştım. Okumayı çok sevdim gerçekten ve bu nedenle bu eksikliği fark etmem geç olmadı. Bunu fark ettiğimde ise bu beni üzdü. Çünkü okumak dediğimiz eylem çocuk yaşta edinilen bir alışkanlık. Okuduktan sonra bir şeyleri dışa vurabiliyoruz. Bu eksikliği nasıl tamamlarım diye kendimle hep bir kavgam vardı. İki buçuk senemi aldı çocuk kitabı yazmak ve bu beni gerçekten zorladı. Şunu yazarsam olur mu, bunu çıkarmalı mıyım, bununla çocukların bilinçaltına şöyle bir algı oluşturur muyum? Yetişkinler için bile bilim kurgu yazmak zor iken bunu çocuk diline indirgeyip çocuklar için yazmak çok daha zor. Bu sebeplerden dolayı beni çok yordu. Ama bazı okullar toplu alım yaptığında ya da öğretmenler, eğitimciler, değer verdiğim insanlar benim kitabımı önerdiğinde, Fatoş Durmaz’ın böyle bir kitabı var, çocuklara şunu katıyor, bunu kazandırıyor dedikleri zaman bu duyduklarım beni kamçılıyor. Evet ben hep çocuk romanı yazmalıyım diyorum’’ ifadeleriyle cevap verdi.

‘ŞİİR HEP İLGİMİ ÇEKMİŞTİ’

Biri çocuk bilim kurgu iken diğer kitabın şiir kitabı olması yani iki farklı alanda yazmanın nasıl bir geçiş olduğunu anlatan Durmaz, “Roman ve şiir farklı alanlar değil benim gözümde ama çocuk romanı olunca ayrılıyor açıkçası. Şiire çocukluğumdan bu yana hep bir ilgim vardı. Bir şeye bakıp farklı bir objeye benzetme ya da milyonlarca insanın dikkatini çekmeyen bir detay bende ayrıntı olarak kalabiliyordu. Bu da insana bazen bir yük oluyor ve bu yükü yazıp çizerek atmak istiyorsunuz. Kendimi sağaltmam gerekiyordu. O sanattaki katarsis dediğim durumu yaşamam gerekiyordu. Bu nedenlerle şiir hep ilgimi çekmişti. Şiirdeki soyutlamalar, imgeler, betimlemeler tamamen kendinize ait. Her ne kadar şiir evrensel olsa da o şiir sizsiniz”dedi.

‘Yarattığınız karakterler sizden parçalar mı yoksa gözlemlediğiniz insanları mı karakterleştiriyorsunuz?’ sorusunu Durmaz, ‘’Her karakterde mutlaka benden bir şey oluyor. Aslında bunun bir şair için geçiş dönemi olduğunu söylerler. Daha çok ustalaştığımızda kendimizden bir şeyler katmayı bırakıp tamamen farklı dünyalara girmeyi olgunluk sayarlar. Ama ben böyle düşünmüyorum açıkçası. Bence bir şair bir yazar ne kadar ustalaşırsa ustalaşsın sürekli kendinden bir şeyler katar. Bu da onun farkını ortaya koyan bir durum olur’’ sözleriyle cevapladı.

Durmaz, ‘’Kitap yazmak ömrümün sonuna kadar yapmak istediğim bir eylem. Kariyer olarak bakmıyorum bir şey üretmek olarak bakıyorum.Üretmek ise bir insanın ulaşabileceği en güzel sevgi. Bunu annelik ya da yemek yapma fikriyle de bağdaştırabilirsiniz. Üretme fikri çok güzel’’ ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi