Urla’da yer alan Zeytineli Plajı doğallığı ile birçok insanı büyüleyen bir sahil..

Zeytineli Plajı’nın bir diğer önemli özelliği de kamuoyunda Erdoğan’ın Villaları olarak bilinen Erdoğan’a yakın isimlere ait kaçak villaların bulunduğu Urla’nın Hacılar Koyu’na komşu bir koy olması...

Ancak bu plajın serüveni de geriye gittikçe bir hayli dikkat çekici. Söz konusu arazide Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne (DHMİ) ait tesisler yer alıyordu mesela. Ta ki 2016 yılına kadar...

2016 yılında bu alanlar; iktidara yakınlığı ile bilinen Ensar Vakfı’na tahsis edildi. Tüm Türkiye’nin ‘istismarcı’ olarak bildiği Ensar Vakfı, burada çocuklara yönelik eğitim kampları gerçekleştirdiği biliniyor.

20 Ocak 2020 tarihli 2054 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Urla’nın Zeytineli Mahallesi’nde, Çeşme’nin ise Alaçatı Mahallesi’nde bulunan toplam 511 parselin ‘acele’ kamulaştırılmasının ardından kamuoyunda bir reklam kampanyası konuşulmaya başlandı. Buna göre Suudi Arabistan merkezli Albassam Group isimli şirket Çeşme’de yeni bir proje için yola çıkmıştı. ‘Çeşme Yeni Turizm Alanı Yatırım Projesi’adı ile tanıtılan projede neler vardı neler?

Suudi şirketin projesinde dikkati en çok çeken konulardan biri de yapılması halinde Alaçatı’da sörf turizmini kesinlikle bitirecek olan Çeşme Kanalı. Burada tek mesele sörf değil elbette. Ortada çok ciddi rant da söz konusu.

İKİ FARKLI KANAL

Geçtiğimiz aylarda Türkiye gündeminin de nabzını belirleyen hatta ve hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmmaoğlu’nun karşılıklı söylemleri ile polemik konusu olan Kanal İstanbul ile Çeşme Kanalı arasında şimdilik bir farklılık söz konusu. O da şu: Çeşme Kanalı’na ilişkin ilgili bakanlıklardan ya da yetkililerden yapılan net bir açıklama yok. Öte yandan bu durumu yalanlayan bir açıklama da yok. Endişenin bir noktasını da burası oluşturuyor. Konuya ilişkin ilgili makamlar içerisinden sadece Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’dan bir açıklama geldi. Oran’ın açıklaması da bu tip projelere kesinlikle karşı olacağı yönünde.

Dönelim Zeytineli Plajı’nda bulunan sosyal tesislere...

Sosyal tesisler 2016 yılında devlet tarafından Ensar Vakfı’na tahsis edilmiş durumda. Konuya ilişkin hukukçulardan öğrendiğim kadarıyla mülkiyeti kamuda olan bir kurumun kamulaştırılması da mümkün değil. Ancak burada devletin bu tip bir durumda kamudan kamuya tahsis yapmak gibi bir seçeneği de elinin altında bulunuyor. Bu tercih edilmemiş. Bunun yerine devlet, Ensar Vakfı’na tahsis edilen alanın yakınında bulunan Zeytineli Köyü’nde yaşayan köylülerin arazilerine kamulaştırma işlemi uygulamayı uygun görmüş.

O parselleri de şöyle paylaşayım;

222/ 47,48,49,50 - 234/1,2,3,4,5 – 235/3- 236/2,3- 237/1, 238/ 1,2,3,4,5,6,7,8 – 239/1 – 240/ 1,2 – 241/1- 243/ 2

Bu parsellerin ‘acele’ kamulaştırılmasının akabinde nasıl değerlendirileceği merak konusu. Çeşme’ye yapılması kanala bir hayli kafa yorduk ancak kayyum ile yönetilen Urla’da bir şeyler sessiz sessiz mi ilerleyecek acaba? Yukarıda numaralarını verdiğim parseller Ensar Vakfı’na ya da hükumete yakınlığı ile bilinen bir vakfa tahsis edilirse şaşırır mıyız?