Geçtiğimiz hafta Pazartesi günü boğazımda yanma ve biraz halsizlik hissettim, bir süredir devam eden ishal ve kas ağrılarına birde ateşlenme benzeri bir hararet eklenince virüsü kaptığımı düşündüm.
Sabah uyanır uyanmaz Konak 15 No'lu Gürçeşme İsmetpaşa Aile Sağlık Merkezi’ne giderek aile hekimim Cem Uzbek'le görüştüm. Durumu anlatınca atlanmaması gereken bir durum olduğunu ve hemen en yakın hastaneye gidip test yaptırmam gerektiğini söyledi.
Cem doktorun yanından ayrılıp yola koyuldum en yakında Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi var. Oraya doğru yola koyuldum.
Yolda aklımdan bin bir türlü senaryo geçiyor ya test yapmazlarsa ve bende gerçekten virüs varsa! Hafta sonu da ailemin yanına gidecektim, öyleyse gitmem, evde kendimi karantinaya alırım, hiç kimseyle görüşmem, temas etmem, tümden izole bir yaşam oluştururum diye düşünüyorum.
Çünkü bence bana test yapmazlar, kendi ayağıyla gelen adama test yapabileceklerine ihtimal vermiyorum çünkü, genel halim dışardan bakınca pekte hasta gibi durmuyor.
Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi’ne vardığımda otoparkın neredeyse bomboş olduğunu gördüm. Bu güne kadar bu hastaneye defalarca yolum düşmüştü ve her seferinde de hınca hınç dolu bir otopark ve hastane ile karşılaşmıştım. Ama bu sefer öyle değildi, bomboştu...
Hemen acil tarafına yöneldim ve bir görevliden ne yapmam gerektiğini sordum. Acilin önüne kurulmuş bir çadırı gösterdi, ilk hasta kabul orada yapılıyormuş.
Çadırın içinde sizi astronot kıyafetli, gözlerinden başka bir yeri görünmeyen bir hekim karşılıyor.
Durumu anlatım; birkaç gündür dirençli bir ishal, halsizlik, kas ağrıları ve boğaz yanmam var dedim. Fiziki mesafeden ateşimi ölçtü, ateşim normal çıktı.
Ateş hariç atlanmaması gereken bulgularınız var deyip elime bir kağıt tutuşturdu ve çadırdan çıkıp iki numaralı kapıya gidin dedi.
Normal hastaları 1 nolu, Kovid-19 şüphesi olan hastaları da 2 numaralı kapıya yönlendiriyorlarmış.
İçeri girince başka bir hekim karşıladı durumu ona da anlattım size test yapalım dedi hemşirelere bana damar yolu açıp kan almalarını söyledi ve damar yolum açılıp benden kan alındı.
Kan alma işleminden sonra bir üst katta tomografiye yönlendirildim.
Hastanenin içinde yürürken bütün çalışanların kat görevlisinden hekime kadar herkesin koruyucu kıyafetli olduklarını gördüm. Gözlerinden başka hiçbir yerleri gözükmüyor.
Benden önce tomografi çekilen birisi vardı bir süre bekledim sıra bana geldiğinde bir süre beklettiler, kalkan hastanın tomografi cihazında temas ettiği her yeri deterjanlı bir bezle sildiler.
Görevliye her hastadan sonra bunu yapıyor musunuz diye sordum. Evet, her hastadan sonra cihazı temizliyoruz dedi.
Tomografiden sonra aşağıya indiğimde bir-iki saat içerisinde sonucun bana bildirileceğini öğrendim ve beklemeye başladım.
Yaklaşık bir buçuk saatin sonun Kovid-19 ile ilgili bir bulguya rastlamadıklarını testin negatif olduğunu öğrendim.
Bende olan belirtilerin mevsimsel olabileceği söylendi ve ‘mümkünse 14 boyunca bireysel karantinanızı sağlayın bulgularınızda herhangi bir artış olursa hemen hastanemize müracaat edin’ dendi.
Bin bir kaygıyla gittiğim Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi’nden rahatlamış bir şekilde döndüm.
Dediğim gibi bu hastaneye defalarca yolum düştü ama hiç bu kadar düzenli ve sistemli görmemiştim.
Halkımızda hastaneleri gereksiz yere meşgul etmiyor hekimlerimizde gerçekten özverili davranıp hiç bir şüpheyi atlamıyor.
Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi örneği üzerinde genelleme yapmak ne kadar doğru olur bilmiyorum ama dünyayı sarsan bu salgın konusunda bizim ülkemiz bir başarı sağladı, bundan mutluyum.
Başarı sağladığımız bir konu daha var, dayanışma. Aslında bu konuda tarih boyunca başarılıydık ama bir süredir toplumsal bir ayrışma yaşıyoruz her konuda.
Kovid-19 virüsü bu dayanışma ruhunu yeniden ortaya çıkardı.
Ben bu satırları yazarken İz Gazete'nin öncülüğünde başlayan İzmir dayanışması, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu Halkın Bakkalı İzmir Dayanışması devam ediyor.
Dayanışma İzmir'de başladı ama İzmir'i aştı. Türkiye'nin aydınları, yazarları ve şairlerinin desteğiyle, İzmirli belediye başkanları ve milletvekillerinin katkıları ile Türkiye’yi aşan tarihi bir dayanışma örneği sergileniyor İzmir'de.
Pandemi de olsa karantinada da olsak umut dolu bir hafta oldu.
Haftaya görüşmek üzere.