Tünelin ucunda ışık gören var mı? Öyle bir belirsizlik ki aklımızdaki deli soruların hiç birinin yanıtı yok. Bu bela ne kadar sürecek,  sonrasında ‘normal’ bir hayatımız olacak mı? Bu sürecin sonunda (sonu varsa tabii) geriye ne kalacak? Sadece ekonomik anlamda değil, toplumsal olarak yaşanacak çöküşün şiddeti ne olacak?

Üzerinde yaşadığımız gezegeni çıkarları için mahveden kötülük artık iyice biliyoruz ki bu virüsün de çıkış nedeni. Dilimizden düşmeyen o ‘vahşi kapitalizm’ var ya;  ne doğa, ne ekosistem, ne diğer canlılara yaşam hakkı bıraktı. İnsanın aç gözlülüğü,  ‘ileri teknoloji’ adı altında havamızı, suyumuzu, ormanlarımızı ve tabii bu dünyayı paylaştığımız diğer canlıları tarumar etti.  Ama insan, en büyük kötülüğü yine kendi türüne yaptı, yapmaya devam ediyor.

İnsanlar; milliyetleri, dinleri, ırklarına göre farklı olabilir. Ama asıl ayrım iyiler ve kötüler şeklinde olmalı. Gelinen nokta, kötülüğün zaferidir. Baskın olan ne yazık ki kötülük, iyilik, iyiler az, kötülük ile başa çıkmaya yetmiyor.  Tarih boyunca da ne yazık ki böyle oldu. O nedenle ders alınacağı noktasında umudum çok az. Olsaydı, dünya savaşlarından ders alınırdı!.. Evet, kötülük baki!..

Ben bu işi başından beri doğanın ve hayvanların intikamı olarak görüyorum.  Laboratuar ortamında üretilen virüs gibi komplo senaryoları filan da hikaye. Bu, kötülüğünün sonucudur.  Dediğim gibi bundan ders almayacağız…

Söz konusu kötülükse fazla uzağa gitmeyin, işte ülkenin durumu!.. ‘Siz de bağış toplayın biz de toplayalım ve biraz daha fazla aileye yardım yapalım, ’ diyen yerel yönetimlerin önünü ceberut biçimde kesmek!.. Bu kötülük değil midir? Saraydan, yoksul halka ‘bağış yap’ demek maaşlardan zorla kesinti yapmak kötülük değilse nedir?

AKP’li belediye başkanlarını toplayıp ‘Bu süreçte halkın gönlünü kazanmaya çalışalım’ diyerek süreçten siyasi çıkar sağlamaya çalışmak, kötülük değil midir? İyiler can kurtarmaya çalışırken, vatandaşlar yokluk yoksulluk içinde bir de hastalık korkusuyla yaşarken ‘gönül kazanmak’ nedir arkadaş?

Herkes diyor ya, ‘Bundan sonra her şey farklı olacak’… Eğer dünya düzenini;  iklimi, doğayı, hayvanları, yoksul halkları düşünmeden yine kötüler belirleyecekse hiçbir şey farklı olmayacak.

Eğer ülkeler yine halkını değil kendi bekasını düşünen kötülerin yönetiminde olmaya devam edecekse, emin olun eskisinden beter olacağız. Cehalet , aç gözlülük ve çıkarcılıkla beslenen kötülük en tehlikeli virüs ve bünyeye girdimi tedavisi yok!... Ne yapıp edip şu kötülerden kurtulmak şart, yoksa hepimizin sonunu getirecekler.