Korona virüsü ile ilgili çok şey söyleniyor, yazılıyor. Bunlar arasında halk sağlığını önceleyen Türk Tabibler Birliği ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES)’nın açıklamalarını dikkate almak gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün kendi hesaplarından yaptığı açıklamaları da gözden kaçırmamak gerekiyor.

Çok haklı olarak hepimiz endişeliyiz. Panik halindeyiz. Kafalarımız karışık. Bence en önemli sorun güven! Bu yüzden yazıya açıklamalar açısından en güvenilir örgütleri yazarak başladım. Cuma hutbesinde ‘kalabalıklardan uzak durun’ diye kalabalığa seslenen Diyanet’e güvenemiyor insan tabii. Ya da ‘Daha çok vaka varmış. Ama açıklamıyorlar’ denilen Sağlık Bakanlığı yetkililerine.

Krizi fırsata çevirme onursuzluğunu gösteren, küçüğünden büyüğüne, şirketler güven duygumuzun zedelenmesine neden oldular ki, kapitalizme güvenilmeyeceğini bir kez daha anladık. ‘Her şeyi devletten beklemek gerekiyor bu dönemde.’ Feride Hoca’nın dediği gibi, sağlık bireylerin değil devletin sorumluluğu. Kişisel tedbirlerimizi alacağız, uyarılara kulak vereceğiz elbet. Ama sonrasını devletten bekleyeceğiz. Soracağız, sorgulayacağız! Talep edeceğiz. Sadece kendimiz için değil, sokakta yaşamak zorunda olanlar, yokluk içinde hayatta kalmaya çalışanlar, mülteciler, cezaevlerinde olanlar, kötü koşullarda çalışmaya devam etmek zorunda olanlar için de talep edeceğiz devletten tüm önlemleri! Unutmayalım sınıfsal düşünmek zorundayız. Her ne kadar virüs sınıf tanımadan kırıp geçiriyorsa da, korunma ve tedavi olma süreçleri zenginlerin lehine işliyor. Parası olanın yaşadığı bir süreç olmaktan çıkarmak izim elimizde. Sokağa çıkamayabiliriz. Ama elimizdeki telefonlarla sosyal medya eylemleri düzenleyebiliriz eşitlik talepli.

Tek başına kurtuluş yok böyle zamanlarda. Melek Hoca’mın da hatırlattığı gibi ‘Fiziksel olarak uzak duralım ama sosyal mesafeyi aksine azaltalım. Dayanışma, paylaşma ve birbirinin farkında olmak, kolektif sorumluluk demek. Bu günler geçtiğinde geride kalanların kendisine sorup cevap vermek zorunda kalacağı en zor soru bu.’

Dayanışma bizi her anlamda güvende hissettirir. Bu süreci en az hasarla atlatmamızı sağlar. Bireycilik, bencillik, benmerkezcilik hiç birimize gerçek anlamda fayda sağlamaz. Gözlerden uzak olalım da gönüllerden ırak olmayalım!