Menemen'de yaşayan Sevgi Yılmaz, 2010'nun Ağustos ayında S.A. ile evlendirildi. Ancak Sevgi Yılmaz, 20 gün sonra takılarla birlikte ortadan kayboldu. 18 Eylül 2010'de polise giden 25 yaşındaki minibüs şoförü M.S. Sevgi Yılmaz'ı takıları vermediği için öldürdüğünü ve cesedini ortadan kaldırdığını söyledi. Olayın geçtiği bölge jandarma sorumluluğunda olması nedeniyle M.S., Menemen Jandarma Komutanlığı ekiplerine teslim edildi. Adliyeye sevk edilen M.S. tutuklandı.

ARAMALARIN HEPSİ SONUÇSUZ KALDI

M.S.'nin tutuklanmasının ardından jandarma, Sevgi Yılmaz'ın cesedini bulmak için arama başlattı. İlk olarak M.S.'nin, Sevgi Yılmaz'ın cesedini attığını ileri sürdüğü Kuş Cenneti'nde arama yapıldı. Ancak bu aramalardan sonuç alınamadı. Bunun üzerine savcı, cezaevindeki M.S.'nin ifadesine yeniden başvurdu. M.S. bu kez de ifadesinde, Aliağa'da öldürdüğü Sevgi Yılmaz'ı arabanın bagajına koyup Asarlık beldesindeki evine getirdiğini ve burada sabaha karşı çuvala koyduğunu, Menemen yakınlarındaki Buruncuk Köprüsü'nden Gediz Nehri'ne attığını ileri sürdü. M.S.'nin verdiği ikinci ifade üzerine bu kez Gediz Nehri'nde ceset arandı ancak yine aramalar sonuçsuz kaldı. M.S.'nin cezaevinde bir arkadaşına, genç kadının cesedini evine gömdüğünü söylediği iddiası üzerine M.S.'nin Asarlık'taki evinde, İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün ceset arama köpekleri ile arama yapıldı. Sevim'in, cesedi gömmüş olabileceği mutfak ve yatak odası kazıldı, burada da bir ize rastlanmadı.

CEZAEVİNDEYKEN İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ

Tüm aramaların sonuçsuz kalması üzerine Menemen Cumhuriyet Savcısı, M.S.'nin ifadesine tekrar başvurarak cesedin nerede olduğunu sordu. M.S., bu kez ifade değiştirerek Sevgi Yılmaz'ı öldürmediğini, kendisini terk ettiğini ileri sürdü. Ceset bulunamayınca M.S. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Sonraki süreçte hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis istemiyle Karşıyaka 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlanan M.S., 8 Ekim 2018 yılında görülen son duruşmada 'iyi hal' indirimiyle 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. M.S. hakkında karar Yargıtay'a taşındı. Karar kesinleşinceye kadar yurt dışı yasağı konuldu.

'ŞU AN SOKAKTA GEZİYOR'

Bir petrokimya firmasında işçi olarak çalışan 4 çocuk babası İsa Yılmaz, kızı Sevgi'nin 11 yıldır ne ölü ne de diri bulunabildiğini belirterek, üzüntülerinin büyük olduğunu söyledi. Çok sevdiği kızı Sevgi'nin özlemini çektiklerini ifade eden Yılmaz, "Görücü usulüyle kızımı evlendirdim. Sonrasında biri, ziynet eşyaları için kızımı kandırdı. 11 yıldır kızımı görmüyorum. Sanık yargılandı, 1-2 yıl tutuklu kaldı. Sonra serbest bırakıldı. Dava sürdü, 25 yıl ceza aldı. Şu an dava, Yargıtay'da. Kızımın ölü ya da sağ bulunmasını istiyorum. Sanığın en ağır ceza neyse verilsin. Kızım öldürüldüyse şu an mezarı bile yok. Kızım kaybolduğu günden beri evimizde yas var. Elimizden hiçbir şey gelmiyor. İşi adalete bıraktık. Kızımın sağ olduğuna inanmıyorum. En azından kızımın cesedinin yerini söylemesini istiyorum. İlk önce suçunu itiraf etti. Cezaevine girince itirafını geri çekti. Şu an sokakta geziyor. Bunu doğru bulmuyorum" dedi.    

DHA

Editör: Haber Merkezi