Bir gün kopacak diye beklediğimiz kıyamet 500 yıl önce kopmaya başladı. Giderek de şiddeti, etkisi artıyor. Nasıl mı?

Biyolog Edward Wilson’a göre yılda 27 bin, günde 74, saatte 3 canlı türü yeryüzünden siliniyor.

Samsun’daki Kızılırmak Deltası günlerce içindeki canlarla yandı. Yanan iki bin dönüm alanın içinde özel habitatlardan olan galeri ormanları, suna ördekleri, tilki çakal gibi nice can da vardı.

Aleyna Çakır, uzun süre şiddet görüp öldü ya da ölüme itildi. Sözde faili arsızca ve maganda tavırları ile kamera karşısına geçebildi.

Netflix, The Social Dilemma belgeseli ile dev sosyal medya şirketlerinin senin benim algımla nasıl oynayarak kapital dünyayı beslediklerini yayınladı. Akıllı telefonlar kimin için akıllı bir güzel cevabını veriyor…

***

Bunların hepsi kıyamettir. Dört konu ve nicesi birbirinden ayrı gibi görünse de özde bir.

İnsanın doğası, her canlı gibi hayatta kalma güdüsünü taşıyor. Ancak Kristof Kolomb’un 500 yıl kadar önce Atlantik Okyanusu’na yaptığı seyahat hayatta kalma güdüsünü gasp etmeye çevirdi. Afrika ve Asya yerlilerini köleleştirme, katletme (1492’den sonraki bir yüzyıl içinde Amerika Kızılderililerinin nüfusunun yüzde 90 azaldığı biliniyor) ve yanında sahip oldukları patates, mısır gibi sebzelerin Avrupa’ya taşıması ile nüfusu hastalıklarla az, yoksullukla başı dertte olan Avrupalıları şahlandırdı.  Bunlarla birlikte insanın yaşama hakkını yok sayan el güçlendi; kentleşme, sanayileşme, enerji ve teknolojik ilerlemelerle her canı yok saymak normalleşti.

Bugün dünya devi görülen ülkelerin geçmişinin hiç temiz olmadığını bilmeyen yok. Sömürgeciliğin hala bitmediğini de biliyoruz.

500 yıldır dünyada para uğruna süren bu şiddet normalleştiği için canlı türlerinin yok oluşu, kadın cinayetleri ve sosyal medya şirketlerinin yapay zeka üzerinden milyonlarca insanın eylemlerine yön verme cüretini göstermesi de “dünya düzeni” haline geliveriyor.

Dünyanın bir ucunda beş asır önceki şiddet, yayıla yayıla her yanımızı kapladı.

Bunun yerinde değer verme ve iyilik olsaydı bu da yayılırdı.

Bize kalan 500 yıllık iki yol var. İlki, olan bitene normal demeye devam edeceğimiz gıcır asfalt yol. İkincisi, zihni ve vicdanı bu normallerden koruyacağımız bol engelli patika yol.

Kıyameti kendi türümüz başlattıysa eğer biz neden sonlandıramayalım?