“İyi Vatandaş İyi Birey İyi Futbolcu” belgisiyle Türk futbolunda farklı bir yer edinen Cumhuriyetle yaşıt Altınordu’nun Boluspor karşısındaki 24. hafta maçını izledim dün. Altınordu’yu İzmir’de 2017-2018 sezonu başlamadan Göztepe ile oynadıkları ve 3-0 kazandıkları hazırlık maçında izlemiştim ilk olarak. Statta, bu bu kez Bornova’da izledim ikinci kez. Gazeteci üstat Atilla Köprülüoğlu ile sözleşip maça geldiğimde sadece bir maç izlemeyeceğimi, bir duruşu, bir anlayışı izleyeceğimi öngörmüştüm.

KAPALIDAKİ DÜNYA

Stattaki 630 seyircinin bir kısmı, Kapalı’daki Altınordu altyapısındaki futbolculardı. Numaralıdaki taraftarlarla karşılıklı tezahüratları naif, naif olduğu kadar kulübün ana belgisine de uygundu. Kapalı, “Kırmızı” diyor, numaralı “Lacivert”… Numaralı “Ne istiyoruz?” diyor, Kapalı “Gol”…

Şeytanlar 24. haftaya girerken 6. sıradaydı, yani play-off çizgisinin sınırında. Boluspor ise 8.’ydi.

GEÇEN SEZON AVERAJLA KAÇAN PLAY-OFF BU SEZON YAKALANIR MI?

Olmadı; Kırmızı lacivertliler kendi evinde sezonun en farklı yenilgisini aldı. Böylelikle ilk iki hayalinden uzaklaştı ve play-off hedefini de zorlaştırdı. Ligde daha 10 maç var. Üç puanlı ligde 10 haftada her şey olabilir. Altınordu Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu’nun maçtan sonra dediği gibi, bu ligde her takım birbirine çelme takabiliyor. Altınordu haftaya zorlu Adanaspor deplasmanından puan veya puanlarla dönerse işler yine kolaylaşabilir (Şunu da hatırlatayım; geçen sezon Göztepe ligi altıncı sırada tamamlayarak play-off’a kaldığında Altınordu averajla ve sadece bir gol farkıyla yedinci olup play-off dışında kalmıştı).

OLUR BÖYLE KAZALAR

Maça dönelim… Boluspor çok diri ve kazanmayı daha çok isteyen havadaydı. Nitekim ilk yarıda iki gol bularak ikinci yarıya iki fark önde başladılar. İlk yarıda sahada varlığı yokluğu belli olmayan Mirkan’ın hareketlenmesiyle Şeytanlar farkı bire indirdi ama beraberliği ararken kalesinde gördüğü golle gardı düştü. Gerisi Boluspor’un satrforu Poepen’le geldi art arda ve skor 5-1 oldu. Altınordu kalecisi Erce kalesinde beş gol görse de birkaç yüzde yüz golü de kurtardı.

Maçtan önceki şiddetli yağışla ıslak ve kaygan olan zeminde ayakta kalan kazandı bir yerde. Üç yabancıyla oynayan, sonradan da iki yabancıyla takviye olan Boluspor karşısındaki Altınordu sahada da kulübede de yerli ve genç oyuncularla maçı son ana kadar bırakmadı, elinden geleni yaptı. Taraftar ise 35. dakikaya girildiğinde “İzmir Marşı”nı söylemeye başladı. Bu güzel marşı statlarda ilk söyleyen de Altınordu taraftarıymış, Köprülüoğlu söyledi.

ALTNORDU FARKLI OLSA DA EZİLMEDEN OYNAYARAK YENİLDİ

Altınordu çok gol atan fakat çok da gol yiyen bir takım. 36 gol atmış, 33 gol yemiş durumda. Atağa da çıkabilen sağbek ve solbekleri Murat ve Yusuf iyi kumaşlar. Stoperde ve göbekte oyun kurucu noktasında sıkıntı var. Kaleci Erce, Kerim, Erdoğan ve Recep de Boluspor karşısında çok çalışan isimlerdi. Mirkan ilk yarıda hiç yoktu, ikinci yarıda sahneye çıktı ve golün yaratıcısı oldu ama 65’ten sonra yeniden ilk yarıdaki kimliğine döndü. Ağır bir santrfor, biraz hareketlenmesi gerek.

BİR HAYAL KURDUM MAÇTAN SONRA

Bornova’dan üstat Köprülüoğlu ile buruk ayrıldık ama güzel bir havayı soluduk; Türkiye liglerindeki çok farklı bir havayı; belgisiyle, yerli ve genç oyuncularıyla Altınordu’nun havasını… İzmir’de Göztepe’nin havası ayrı güzel, Altınordu’nun havası ayrı… İzmir’in Süper Lig’deki ikinci temsilcisi olmaya en yakın takımı da öyle gözüküyor ki Altınordu. Hayali bile güzel; düşünebiliyor musunuz; Göztepe’nin stadı bitmiş, sarı kırmızlılar Avrupa hedefine kilitlenmiş ve hatta şampiyonluğa ortak olmak istiyor; Altınordu da süper Lig’e çıkmış ve İzmir derbisi oynanıyor…