Ekolojik mücadelelerde amaçlanan kesin sonuçları elde edemiyoruz! Onca direniş, çok yönlü mücadele eninde sonunda yeniliyor. Acı gerçeğimiz budur. Bakmayın siz arada sırada kazanmışız gibi sonuçlar olduğuna. Bunlar o günkü ekonomik koşullarda gerçekleştiremeyecekleri yatırımlarının ertelenmesidir o kadar.

Bu neden böyle olmaktadır?

Ekolojik mücadele, politiktir. Sermaye sınıfı, doğayı sermayesine katmaktadır. Doğayı ticarileştirmektedir. Sular, koylar, kumsallar, ormanlar; doğada sermayesine katabileceği ne varsa el koymakta, talanlarına açmaktadırlar. İktidarları da bu işi yasal hale getirmektedir. Karşı çıkanları devlet şiddetiyle cezalandırmaktadırlar.

Çevre için mücadele edenler ise bu mücadelelerinin politik değil bir hak mücadelesi olduğunu söyleyerek, sorunu apolitik duruma getirmektedirler. Ayrıca sorunu dernekler, platformlar ve akademik meslek odalarının destekleriyle çözebilecekleri yanılgısındadırlar. Ekolojik mücadeleyi sadece teknik, halk sağlığı ve hukuksal alanda değil politik alanda da sürdürmek zorunludur.

Bu konuda yasa koyucu olamıyorsanız, kazanamazsınız! Sermaye sınıfı çıkarları için tüm yasaları çıkarabilmekte ve devletin şiddetini yasal olarak kullanabilmekteyken, mücadelenin sınıflar üstü ve apolitik olarak yürütülmesi yenilgiyi kaçınılmaz kılmaktadır. Bu iş partisiz olmaz; anti kapitalist parti mutlak gereklidir, başka yolu yoktur.

İkincil olarak ekoloji mücadelesi emek mücadelesinin ikiz kardeşidir. Bu mücadeleler birlikte yürütülmelidirler. Sermaye, varlığını ve egemenliğini sürdürebilmek için emek ve ekolojik sömürüyü birlikte gerçekleştirmektedir. Onun için en kolay büyüme yolu budur. Ekolojistler ve işçi sınıfı ortaklaşabilmeyi, birbirlerinin mücadelesinin sermayeye ve onun egemenliğine karşı olduğunu bilerek ortaklaşmalıdırlar.

Ekolojik yıkıma uğratılacak, sermayeye katılacak bölgede öncelikle ekonomik olumsuzluklar veya avantajlar yaratılmaktadır. Ya işsizlik ya da arazi spekülasyonu... İşe gir işsizlikten kurtul. Arazin para edecek zenginleyeceksin...

Mücadele de apolitik olarak ve yerel ile sınırlı olunca sermayenin kazanımı kaçınılmaz olmaktadır.

Mücadele örgütlerinin uluslararası fonlardan asla destek almamaları da gereklidir. Bu fonların sermaye üssü ülkelerce oluşturulduğu bilinmektedir. Fonlamalarının amacı ekolojik mücadeleleri kendi güdümlerine sokmaktır.

Yani ekolojik mücadelenin çevre mücadelesiyle taban tabana zıt, politik, sınıfsal, anti kapitalist mücadele olduğunu bilmeli ve anti kapitalist siyasal partide örgütlenerek amaçlarımızı gerçekleştirebileceğimizi anlamalıyız.

Şimdi, Bergama’ dan, Kazdağılarından, Çeşme Yarımadası’ndan ve tüm mücadele alanlarımızdan çözüme bir de bu gözle bakalım.