9 Eylül’den bir ay sonra, yani Kasım 1922’de, Yunan gazetesi “Eleftheros Typos” Atina’da şöyle yazar “Zaten yenik bir halkın, İngiliz cesaretlendirmesiyle atıldığı bir maceranın sonu felaket ile geldi” Tarih kazananların zaferlerini yazdığı kadar, kaybedenlerin mahvoluşlarından bahsetmez. İnsanlar merak etmezler de kaybedenlerin hallerini. Oysa insan doğrularından değil yanlışlarından ders alarak öğrenir, ve hatalarını bir daha yapmaz. Bugün Anadolu’nun Yunan işgali sonrasında Yunan’da yaşananlardan bahsetmektir niyetim.

Aslında savaş, emperyalist devletlerin desteğini Sakarya savaşından sonra arkasında bulamayan Yunanistan için çoktan bitmiştir. Daha ileri gitmek, tekrar bir taarruza geçmeye ne niyetleri ne de güçleri vardır. O yüzden 1922’nin başından itibaren barış niyetlerini uçururlar Ankara’ya. Ama sundukları teklifler tam bağımsız bir Türkiye için kabul edilebilir işler değildir. Ateşkesin gelmemesi, muhtemel bir Türk taarruzuna karşı oluşan endişe ve Türklere bilek büktürememek Atina’da canları sıkar. Mart 1922’de başbakanları değişir, NikolaosStratos diye yunan mutlakiyetçisi birisi Başbakan olur. Onun da tek arzusu, Türkleri ateşkese oturtmaktır. Ama beceremezler. Dönemin gazetelerinden yine EleftherosTypos, “Başkaları tarafından ağaca çıkartılanlar, nasıl inmeleri gerektiğini bilmezler” diye yazarak muhalefet yapar.

Nihayet 26 Ağustos gelir ve emsali görülmemiş bir şekilde ve bir savaşta olabilecek en haysiyetli şekilde Türkler, Yunan’ı önlerine katarlar Afyon’da. Yunan’ın Anadolu’dan çekilişi, gelişinden bin kat daha dehşetli olur. Ekinleri yakarlar, şehirleri yıkarlar. Savaşı tercih edip, bir ülkenin topraklarına göz dikenler, geri çekilirken haysiyetlerini bırakırlar Anadolu’da.

Daha Fevzi Paşanın süvarileri İzmir’e girmeden, yani 8 Eylül’de kral Yunan başbakanını görevden alır ve yerine NikolaosKalogeropoulos’u getirir. Bu başbakan öncekinden daha güvenilir hatta bizzat kendi adamıdır kralın. Yeni kral yönetime el koymuştur bir nevi. Kendi ülkesini bir işgalden defetmeye niyetli Mustafa Kemal hükümeti bu yeni başkanın da ateşkes çağrılarını kabul etmez. Ateşkes yapılacak zaman, 4 sene öncesidir çünkü bizim için. Ve İzmir’den çekilir Yunan ordusu, sonrasında Urla’dan. En son da Çeşme’den. Mudanya barış mütarekesi imzalanır sonrasında. 26 Eylül geldiğinde, Anadolu’da hem şenlik hem yaraları sarma yaşanırken Yunan’da darbe olur.

Bir maceraya atılıp, komşusunun toprağına göz dikenler, orası için hayaller kuranlar bu hayallerinin hesabını vereceklerdir. Meşhur General Trikopis, hala Türkiye’dedir. Darbeyi ve “6’lar davasını duyan Mustafa Kemal Paşa” salmaz Trikopis’i Atina’ya geri. General Hacianesti, Gounaris başta 6 kişi tutuklanıp cezalandırılır. 4 Aralık günü, İngilizlerin aklına ilk uyan Yunan prensi, yine bir kayıkçı botuyla ülkeden ayrılarak Londra’ya gider. Bir hayalin uğruna hem ülkelerinin hem de kendi istikballeri yok etmişlerdir.