Hep umut edip de bulamamayı anlatan bir söz vardır hani; “Umut fakirin ekmeği, ye Memet ye” bundan olsa gerek, ‘umutlardan nefret etmiştim’ bir vakitler...

Meğer ne güzel şeymiş umut etmek!

Sabah uyanınca gözünü pencereden sızan ışığa açmak, yanında sevdiklerini görmek ne güzel şeymiş. Yaşamayı; dostlarınla, kardeşlerinle, en geniş anlamdaki ailenle sağlıklı, dolu dolu yaşamayı umut etmek ve yaşamak ne güzel şeymiş! Güneşin yalnızca dirileri ısıttığını bilmek, yüzünü yağmur ertesi çıkan güneşe dönmek, ne güzel şeymiş! Yaşın kaça erişirse erişsin, yaşamak çok güzel şeymiş! Hani Şair Baba’mız söylüyor ya;

“… Anlayarak, bir usta, kitap gibi

Bir sevda şarkısı gibi

Bir çocuk gibi şaşarak yaşamak...

Yaşamak birer birer ve hep beraber

İpekli bir kumaş dokur gibi

Hep bir ağızdan sevinçli bir destan okur gibi…”

Bu sabah içimde derin, sonsuz bir umut ve dilimde şu dizelerle uyandım: “Karanlığın sonu bir ulu şafak…” Gerçekten de her karanlığın sonu bir ulu şafağa çıkmaz mı?” Sonra umut etmenin ve umudunun uğrunda mücadelenin ne denli değerli olduğunu anladım bir kez daha; akciğerlerim her an sukoyverebilecekken ve yaşım atmışa dayanmışken…

Şimdi küçücük bir virüsün yol açtığı korkunç pandemiyle mücadele eden yaralı ve güzel Dünya’mız, geçmişte de bunun gibi pek çok salgın, savaş ve yıkımdan çıkıp gelmedi mi? insanlık umutla, sabırla, kavgayla o ulu şafağa ulaşmadı mı? Şimdi de o ulu şafağa ulaşacağız; umutlu, gayretle, sabırla! Umut edeceğiz kardeşlerim ve umut ettiğimizi mücadele ederek, sabırla bekleyeceğiz! Bana bu yazıyı esinleyen dizenin de içinde yer aldığı şiiri bir bütün olarak sunayım öyleyse; ışıklar içinde olasıca Yaşar Kemal’in “Merhaba”sıyla;

Dünyanın ucunda bir gül açılmış

Efil efil esen yele merhaba

 Karanlığın sonu bir ulu şafak

 Sarp kayadan geçen yola merhaba

Gün be gün yüreğim ulu yalımda

Engel tuzak kurmuş bekler yolumda

Zulümlerde işkencede ölümde

Bükülmeyen güce kola merhaba

Acı da, kahır da çekmiş geliyor

Güneşten boşanmış kopmuş geliyor

Bir ışık selidir sökmüş geliyor

Nazım usta, coşkun sele merhaba

Alınacak Anadolu'nun öcü

Yerde kalmayacak çekilen acı

Açıldı geliyor şafağın ucu

Şu doğdu doğacak güne merhaba

Selam olsun dört bir yana merhaba

Akan kana düşen cana merhaba

Hesap sorulacak güne merhaba

Türküler söyleyen dile merhaba.