YAĞIZ BARUT/ İZ GAZETE- Karaburun’da, RES şirketlerinin menfaati için 450 yıllık Yaylaköy’ün ‘afet bölgesi’ ilan edilmesini ve yaratılan ekolojik tahribatı, Karaburunlular ve çevre aktivistleri, İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde protesto etti. Protestoya, Karaburun Kent Konseyi, EGEÇEP ve CHP İzmir Milletvekilleri Kani Beko ile Tacettin Bayır destek verdi. Basın açıklamasını Karaburun Kent Konseyi Başkanı Goncagül Karaağaç Ekici okudu. CHP’li vekiller ve Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Sözcüsü Hüsnü Dilli de konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Yaylaköy’de yaşanan talanın, kural tanımayan yağmacı anlayışa dönüştüğünü dile getiren Ekici, “Tırlar, vinçler, kamyonlar, kepçeler makilik alanlarda cirit atıyor. Santral noktalarına onlarca konteyner taşınıyor. Bozdağ’da tırlar için açılan yollar inşaat ve kepçe sesleriyle inliyor. Balıklıova tepelerinde türbin temelleri izinsiz atılıyor. Yaylaköy’de onca mahkeme kararı işletilmiyor, yangından mal kaçırılıyor, yapılan suç duyuruları işleme alınmıyor” dedi.

‘BAKANLIĞIN AMACI NE?’

Danıştay kararıyla LODOS Elektrik Üretim A.Ş’nin üretim lisansının kalmamasına rağmen, ÇED başvurusunda bulunmasının ve ÇED hakkında olumlu ve olumsuz karar verilmesinin hukuken mümkün olmamasına rağmen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ÇED sürecini başlatmasının ne anlama geldiğini soran Ekici, “1952 yılında alınan Jeolojik Durum Raporu ile ilişkilendirilerek Yaylaköylüler’in evleri ellerinden alınmak isteniyor, 67 yıldır heyelan tehlikesi yaşamamış Yaylaköy  14 Ocak 2019 tarihli Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Afete Maruz Bölge ilan ediliyor, Lodos Elektrik Üretim A.Ş’nin Yaylaköy’deki heyelanın yapanı olduğunu ve Yaylaköylüleri ‘takoz’ gördüğünü biliyoruz. Yaylaköy’de görülen; Yavuz hırsızın ev sahibini koşturmasıdır.” açıklamasında bulundu.

‘BU ZULMÜN KARŞILIĞI GÖRÜLÜR’

Kırkım şenlikleri, Yörük gelenekleri, türküleri, şiirleri, ağılları, çanları ve çeşmeleri ile bir kültürün yok edildiğini, Karaburun'dan karakeçilerin kaçırılmak istendiğini vurgulayan Ekici, “Canınızı verin de dağlarınızı vermeyi diyen çobanların seslerine kulak verin. Dağlara yapılan bu zulmün karşılığı gün gelir mutlaka görülür. Dağlar, ektiğinizi biçtirmeden de bırakmaz, unutmayın. Yaylaköylüler asırlık kadim kültürleriyle bu yarımadada yaşamaya dün ve bugün olduğu gibi yarın da devam edecekler. ‘20 yıl sonra Yaylaköy diye bir şey kalmayacak’ diyerek projeksiyon yapan Lodos Elektrik Üretim A.Ş’ye; 20 yıl sonra Yaylaköy’de olacağız, Yaylaköy Yaylaköylülerindir, diyoruz” ifadelerini kullandı.

Ekici, yenilebilir-temiz enerji adı altında doğanın, yaban hayatının, tarım, mera ve turizm alanlarının kısacası Karaburun’da yaşamın yok edilmesine rıza göstermeyeceklerini dile getirerek, her türlü yasal haklarını, kullanmaya devam edeceklerini kamuoyuyla paylaştı.

‘ENERJİ PATRONUNUN CEBİNİ DOLDURUYORLAR’

Köylerine sahip çıkan Karaburunlular’ı tebrik eden CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, “Bugün vermiş olduğunuz haklı mücadelenizde Yaylaköy’ü yok hükmünde sayarak, sadece enerji patronunun cebini doldurmaya çalışıyorlar. Yapılan haksızlığı TBMM’de sonuna kadar takip edeceğiz ve sonuç alana kadar da bu haklı mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.

‘KARABURUN YOK HÜKMÜNDE SAYILIYOR’

Karaburun’da 45 yıldır yaşadığını dile getiren Kani Beko, “Sorunları çok iyi biliyorum. Balık çiftlikleri, RES’ler ve taş ocaklarını düşündüğümüzde, dünyanın en güzel yerlerinden biri olan Karaburun yok hükmünde sayılmaktadır. Yan yana, omuz omuza mücadele etmekten başka çaremiz yok. TBMM’de soru önergeleri ve kanun teklifleri ile bu sorunu çözeceğiz.” açıklamasında bulundu.

‘PLAN O ZAMANLAR UYGULAMAYA KONMUŞ’

EGEÇEP Sözcüsü Hüsnü Dilli ise, “Karaburun Kent Konseyi, yıllardır RES talanına karşı, sahillerimizi kuşatan balık çiftliklerine karşı, dağlarımızı delik deşik eden taş ocaklarına karşı, yüzyıllardan beri süren kadim kültürünü korumak ve geleceğe aktarmak için bir mücadele yürütüyor. EGEÇEP olarak bu mücadelenin her safhasında yer aldık, bundan sonra da yer alacağız. RES talanına karşı verilen mücadele Yaylaköylüler’in şikâyeti üzerine başlamıştı. O dönemki en büyük firma olan LODOS firmasının proje müdürü ’20 yıl sonra Yaylaköy kalmayacak’ demişti. Demekki bugünkü plan o zamanlar uygulamaya konmuş. Yani Yaylaköy’ü tamamen ortadan kaldırın ve bizim olsun demişler. Hayır, Yaylaköy sizin olmayacak” şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi