ÖZLEM KARA/ İZ GAZETE Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukat Hazal Aydın, yaptığımız haber dizisinin ilk bölümünde kadınların savcılıktan veya kolluk kuvvetlerinden avukat talep etme, şikayette bulunulduğu zaman tutulan tutanağın incelenmesi ve tutanağın üzerinden değiştirme yapabilme ve ifade verirken ana dili Türkçe değilse tercüman isteme hakkının olduğunu ifade etti.

“MUTLAKA AVUKAT TALEP EDİLMELİ”

Cinsel taciz suçuna maruz kalındığı durumda kişi tarafından hukuki işlem başlatmak isteniyorsa eğer mutlaka yetkili mercilere şikayette bulunulması gerektiğini ve soruşturma/kovuşturma süreçlerinde avukat talep edilmesinin önemli olduğunu ifade eden Aydın, “Mağdur şikayette bulunduğu zaman özel vekili yoksa eğer barodan avukat talep edebilir” diye konuştu. Aydın sözlerini şu şekilde sürdürdü:

 “Tacize maruz kaldığımızda, ilk başta yapılacak en önemli şey güvenliğimizi sağlamak. Kişi güvenliği yapılacak hukuki ve diğer işlemlerin dahi önünde olmalıdır. Çünkü maalesef taciz suçu çoğu zaman; hakaret, tehdit, yaralama gibi suçlarla beraber işlenebiliyor veya cinsel taciz suçu, cinsel saldırı suçuna dönüşebiliyor. Bu sebeple başta bu suça maruz kalan kişinin güvenliğinin tehlikede olup olmadığı, tehlikedeyse güvenliğini nasıl sağlayabileceğimiz konusu önemli. Daha sonra hukuki süreç başlatmak istiyorsanız eğer bulunduğunuz yere göre jandarma, karakol, savcılık gibi kurumlara başvurmak, şikayetçi olmak gerekiyor. Tacize maruz kaldığınız zaman eğer olanak varsa bizim tavsiyemiz mümkün mertebe delil oluşturmaktır. Elektronik aletlerle işlendiyse bunları kaydetmek ise daha kolay olabiliyor, özellikle ekran resminin alınabilmesi, kamera kaydı, ses kaydı alınabilmesi veya akla gelebilecek farklı yöntemlerle delil toplanabilir. Ancak taciz suçu çok büyük oranda tanık olmayan bir ortamda işlendiği için, bu durum delil imkanından yararlanmamızı zorlaştırmaktadır. Suçun bu niteliği gereği mağdurun beyanının üstün tutulması gerekir. Uygulamada çok kötü kararlarla karşılaşsak da Yargıtay görüşü bu yönde, biz de bu alanı her zaman zorluyoruz tabi. Bu sebeple taciz suçuna maruz kalan kişiler ‘hiçbir delil yok, ispatlayamam’ diye düşünerek hukuki işlem yapmaktan sırf bu sebeple vazgeçmemeli.

Bu suç hakkında, ekonomik imkanı olmayan kişiler,  hukuki destek için Barodan veya varsa ilgili derneklere ulaşarak gönüllü avukat talep edilebilir. Bu dosyaların avukatla takip edilmesi yaşanacak hak ihlallerinin önüne geçmesi açısından önemli. Talep halinde tarafınıza avukat atanmadığı zaman talebinizi yerine getirmeyen memurun sorumluluğu olacağını, görevini ihmal ettiğini, baroya veya savcılığa şikayet edileceği söylenebilir. Maalesef özellikle kişi mağdur konumunda ise avukat talebi olup olmadığı sorulmadan, kişinin ifadesi tek başına alınıp gönderiliyor."

"Kişi şikayetçi olduktan sonra ifadesine ait tutanağın bir örneğini alması gerek,  örneği alınamıyorsa mutlaka başvuru numarası alınması gerekiyor. Ayrıca kişi ifade tutanağı inceleyerek beyanlarının doğru geçtiğinden emin olmalı, tutanakta doğru ifadeler geçmiyorsa bunu düzelttirme hakkı olduğunu bilmeli" ifadelerini kullanan Aydın, yine yaşanabilecek başkaca bir hak ihlali olması durumunda bunun baroya bildirilebileceğini de sözlerine ekledi.

KORUMA TALEBİNDE BULUNULMALI

6284 sayılı yasaya göre koruma talebinde bulunulması gerektiğini aktaran Aydın, adres bilgisinin bilinmesi veya bilinme ihtimali olduğu durumlarda yapılması gerekenleri aktardı. Aydın sözlerine şu şekilde devam etti:

“6284 sayılı yasaya göre; aile mahkemesinden, savcılıktan, karakoldan  veya diğer ilgili yerlerden koruma talebinde bulunabilinir. Güvenliğinizin tehdit altında olduğunu düşünüyorsanız ve şüpheli adresinizi bilmiyorsa, adres gizliliği talep edilmeli. Adresinizi biliyorsa ve güvenliğinizi sağlama imkanız yoksa güvenliğinizin sağlanmasını mutlaka talep edilmelidir."

“HER ŞİKAYETTE İŞLEM YAPILMASI GEREKİYOR”

Kolluk kuvvetlerinin kendisine gelen her konuyla ilgili işlem yapması gerektiğini ifade eden Aydın, “Konunun soruşturulup soruşturulmayacağı Cumhuriyet Savcılığı'nın vereceği bir karar. Kolluğun insiyatifinde değil. Bu sebeple olayın basit olduğunu veya  herhangi bir işlem yapılmayacağını düşünerek suç duyurusunda bulunmaktan vazgeçmenize gerek yok. Maalesef basit görünen cinsel taciz suçlarının nereye varabileceğine çokça tanık olduğumuz ve hatta deneyimlediğimiz bir ülkede yaşıyoruz. Bu sebeple bir an için  “basit bir olay” olduğunu düşünsek dahi eğer bir tedirginlik yaşıyorsak hukuki işlem başlatmak veya kişinin kendi imkanları ile alacağı yöntemlerle önlem almak önemli.”

'DELİLERİN MAHKEMEYE SUNULMASI GEREKİYOR'

Dava süreci ve mahkemeye sunulması gereken deliller hakkında konuşan Aydın,

“Kovuşturma sürecine geçildiği zaman, yani dava açıldığında sunulmadıysa eğer var olan bütün delillerin mahkeme aşamasında sunulması gerekiyor. Cinsel taciz suçu basit ve nitelikli hal olarak ikiye ayrılıyor. Basit hali şikayete tabii ve kişi 6 ay içinde ilgili yerlere başvurmalı. Mahkeme sürecinde ise, kişinin dava sürecine katılım göstermesi gerekiyor. Soruşturma süreci takipsizlik ile sonuçlanırsa veya dava açılıp yargılama sonunda failin aldığı ceza yeterli bulunmaz ya da fail hakkında beraat kararı verilirse karara itiraz etme hakkı bulunmakta.

Kişi 18 yaşını doldurmuş ve akıl sağlığı yerinde bir bireyse, ailenin dava ile ilgili haberi olması gerekmez. Soruşturma ve kovuşturma sürecini kendisi sürdürebilir. Ancak özellikle LGBTİ+ öznesi kişiler kolluğun hukuka aykırı muamelelerine daha fazla maruz kalabiliyor. Kolluk tamamen keyfi şekilde mağdurun ailesini arayarak hakkında bir dava olduğunu ve hatta yönelimini, cinsiyet kimliğini dahi söyleyebiliyor. Bunu yapan kolluk görevlisi hakkında savcılığa şikayette bulunmak önemli. 18 yaşını doldurmuş kişi ailesi ile aynı yerde yaşıyorsa ve ailesinin bu konuyla ilgili bilgi sahibi olmasını istemiyorsa; dosyanın bulunduğu merciye vereceği bir dilekçe ile tebligata elverişli başka adres verebilir” dedi.

Editör: Haber Merkezi