İZGAZETE - DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Kadın Temsilcileri, ortak bir açıklama ile salgın günlerinde kadınlar için yeni bir sömürü biçimi doğduğunu duyurdu. Olağandışı durumlarda ortaya çıkan sorunlar ve alınan önlemlerde, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı sorunları katmerleştirdiğine dikkat çekilen açıklamada “Başta kadına yönelik şiddet olmak üzere kadın bedeni, emeği ve sağlığı üzerindeki bir dizi baskı ve sömürü politikasını yeniden üreten bir etken olarak gündeme gelmektedir.” Ifadelerine yer verildi.

İŞ GÜVENCESİ

Kadınların ücretsiz izne ya da işten çıkarılma tehdidi gibi sorunlarla daha çok yüzleştiğine dikkat çekilen açıklamada ister kamu kurumunda ister özel sektörde çalışan tüm kadınlara iş güvencesi verilmesi talep edildi.

Açıklamada, kriz dönemlerinde, kadınların hem işten çıkarılmalarla hem de kriz etkilerinin ötelenmesinde ucuz işgücü ve/ya ücretsiz emekçiler olarak çalışmaya zorlanarak kriz dönemlerinin en ağır bedellerini ödediği belirtilen açıklamada hükümetin hem ekonomik güvence taahhütü vermesi ve bir an evvel uygulamaya konulması talep edildi.

Sağlık sektöründe çalışanların 2/3’sinden fazlasını kadınların oluşturduğu açıklanan ortak bildiride, kadınların kendilerinin ve çocuklarının sağlığını tehlikeye atarak çalışmak ya da ücretsiz izin alarak geçinme sorunlarıyla boğuşmak ikilemiyle karşı karşıya bırakıldığının altı çizildi. Açıklamada kadına biçilen geleneksel toplumsal cinsiyet rollerinin yansıması olan ücretli izin yerine yıllık iznin kullandırılması, kamusal bir hak olan yıllık iznin gasp edilmesi olarak nitelendirildi.

TÜKENMİŞLİK SENDROMU

“Kadın sağlık çalışanlarının talepleri karşılanmalı, süt izninde olan kadınlar ücretli idari izinli sayılmalı, olağandışı dönemde alınan izinlerin yıllık izinden sayılması uygulamasına son verilmeli, kamu ve özel taşeron şirketlerinde çalışan tüm sağlık çalışanları aynı haklardan yararlanmalıdır.” taleplerine yer verilen açıklamada, kadınların “ebeveyn tükenmişliği sendromu” ile karşı karşıya kalabileceğine de vurgu yapıldı.

Açıklamada, “Ev içindeki yüklerin kadınların üzerine yıkılmasına ve artan cinsiyet eşitsizliğine karşı çıkıyor; sadece pandemi koşullarında değil olağan dönemlerde de ev işlerinin zaman ve emek açısından erkeklerle eşit paylaşımını savunuyoruz. Kamu özel ayrımı olmaksızın, zorunlu hizmet ve üretim alanında çalışan ebeveynlere dönüşümlü ve eşit olarak ücretli izin verilmeli; çocuklarını yalnız büyüten ebeveynlere salgın süresince ücretli izin hakkı tanınmalı ve/ya uygun koşullar yaratılabiliyorsa evden çalışma biçimleri formüle edilmelidir.” ifadeleriyle kadınlar için çözüm yolları arandı.

SALGIN GÜNLERİNDE DE KADINLAR ÖLÜYOR

1 Mart - 1 Nisan 2020 tarihleri arasında 25 kadının öldürüldüğünün altı çizilen açıklamada “Pandemi döneminde şiddetin önlenmesine yönelik politikalar daha etkin olarak uygulamaya konulmalı, şiddete maruz kalan kadınlar sağlık hizmetlerinden ve adli hizmetlerden etkin biçimde yararlanmalıdır. Kovid-19 salgınından yararlanarak, siyasal iktidarın kadın katillerini, istismarcılarını serbest bırakma, aklama girişimleri kabul edilemez.6284 sayılı etkili bir biçimde uygulanmalı ve kadına yönelik artan şiddete karşı acil eylem planı oluşturularak hayata geçirilmelidir.” ifadelerine yer verildi.

Editör: Haber Merkezi