BÜŞRA MURATDAĞI/ İZ GAZETE- 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü için günler öncesinden bir araya gelen kadınlar Alsancak’ta basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaları Eşitlik Kadın Örgütü adına İnci Gürkan, İlerici Kadınlar Derneği adına Deniz Çelik, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına, Tülin Polat okudu. Basın açıklaması öncesi ‘Krizin faturası patronlara’ ve ‘Kadınlar yemek değil devrim yapar’ sloganları atıldı.

‘SELAM OLSUN DİRENEN TÜM KADIN EMEKÇİLERE’

Yapılan basın açıklamasında İlerici Kadınlar Derneği adına Deniz Çelik, “AKP'nin 20 yıllık kadın düşmanı politikalarının bugün kadınlara yansımasına her gün tanıklık ediyoruz. Kadın cinayetlerini görmezden gelen, kadına yönelik şiddetin önüne geçmek bir yana, arkasında duran bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Bugün kadınlar yaşasın demek için buradayız. Gerici ve kadın düşmanı söylemleri ile toplumsal cinsiyet eşitsizliğini bir kere daha üreten,  kadının rolünü anneliğe indirgeyen, kadınları çalışma yaşamında görmekten bile rahatsız olan bir siyasi iktidar ile karşı karşıyayız. Sömürüye, şiddete, işyerlerinde mobinge hayır demek için buradayız. İstanbul sözleşmesi Türk İslam aile yapısına aykırı diyen, sözleşmeyi bir gecede rafa kaldıran, kadın cinayetlerinin adeta önünü açan bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Bugün İstanbul Sözleşmesi yaşatır demek için buradayız. Tüm bunlar yetmezmiş gibi en yetkili ağızlardan kadınlara sabır ve tevekkül vaaz verilmektedir. Vaazlarınıza kulaklarımızı tıkadık. Son olarak bugün en çok dayanışmayı selamı hak edenler direnen emekçi kadınlardır. Selam olsun direnen tüm kadın emekçilere” ifadelerini kullandı.

‘EMEKÇİLERİN DÜNYA ÇAPINDAKİ MÜCADELESİNİN KIZIL GÜNÜ’

Eşitlik Kadın Örgütü adına açıklamayı okuyan İnci Gürkan, “Bu 8 Mart’ı ülke çapında yoksulluğa, sefalet düzeyinde ücretlere karşı emekçi isyanlarıyla karşılıyoruz. Emekçiler hakları için birleşiyor, eyleme geçiyor. Tıpkı 8 Mart’ın tarihinde olduğu gibi İşçi Kadınlar sınıf mücadelesinin en ön safında yer alıyor. Selam olsun Farplas’ta, Pas South’ta en önde direnen kadın işçilere. 8 Mart romantizmle kutlanan kadınlar günü değildir. 8 Mart, emekçilerin dünya çapındaki mücadelesinin kızıl günüdür. 8 Mart emekçilerin eşit, özgür bir yaşam mücadelesi verdikleri gündür. Sömürü düzenine karşı uluslararası çapta mücadele veren, eşit işe eşit ücret talep eden, bu uğurda can veren, mücadele eden emekçilerin, emekçi kadınların günüdür.  Bu düzende emekçi kadınlar yoksulluk, şiddet ve geleceksizlikle çepeçevre sarılmış durumda. Sanki doğuştan bizim görevimizmiş gibi ev içine dair ne varsa hepsi kadınların sırtına yükleniyor. Dünyanın ev işi kadının sırtında. Çocuk bakımı kadının sırtında. Niye? Çünkü kreş hakkı patronlara pahalı geliyor. Ev içi emeğin toplumsallaşması patronlara pahalı geliyor” dedi.

‘KATLANILABİLİR BİR HALİ KALMADI’

Gürkan, “Türkiye’de en çarpık ve kokuşmuş halini gördüğümüz eşitsizliğin, şiddetin ve sömürünün artık katlanılabilir bir hali kalmadı. AKP rejiminin saldırıları sadece ekonomik çöküş ve baskılar değil; derin bir cinsiyetçilik temelinde ağır bir tablo yarattı. Emekçiler için cehennem yaratan bu hayat pahalılığı, eşitsizlikler ve yoksullaşma biz kadınlar için derin bir şekilde hissediliyor. Kadının yoksulluğunun ve işsizliğinin artması kadının toplumsal konumunu daha da gerilere götürüyor. Ekonomik yıkımın bu seviyesinde, emekçi bir ailede kadın her zamankinden daha çok maddi imkânsızlıklarla mücadele ediyor, evi çekip çevirirken daha çok zorlanıyor. Ekonomik krizin emekçi kadınları bu kadar derinden etkilemesi kadın mücadelesinin sınıf mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olduğunu gösteriyor” dedi.

‘KADIN CİNAYETLERİ BOYUT DEĞİŞTİREREK VAHŞİLEŞİYOR’

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına açıklama yapan Tülin Polat, “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri olarak Dünya Kadınlar Günü için bugün il il meydanlardayız. Yoksulluğun pençesi tüm halkların sırtında. Erkek şiddeti hayatımızın her alanında kadınların üzerine çöken bir gölge. Almak istediğimiz kararları bir bir engellemek için hayatımızın her yerine nüfus etmiş durumda. Aynı zamanda bugün ülkede milyonlarca işsiz, milyonlarca güvencesiz ve milyonlarca şiddete uğrayan kadın var. Dünyada kapitalizmin daha fazla kar, sermaye ve sömürü hırsı için emperyalistlerin savaşlarında ölümle, yoksullukla burun buruna gelen halklar var. Bu sene dünya kadınlar gününde meydanlarda bunlara karşı mücadele etmeye devam edeceğimizi haykırmak için buluştuk. 2021 yılında da kadınlar yine en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürüldü. 2022 yılının bugüne kadar geldiğimiz günlerinde de bu devam etti. Artık kadınlar “kolay öldürülebilir” görüldüğü için sokak ortasında hiç tanımadığı erkekler tarafından şiddet görebiliyor ya da öldürülebiliyor. Kamusal alanlarda dahi kadınların ve LGBTİQ+’ların güvenliği tehlikede. Aynı zamanda yüksekten düşenlerimiz, dosyaları “intihar” diyerek kapatılanlarımız var. Şüpheli kadın ölümleri her geçen gün artıyor. Kadın cinayetleri boyut değiştirerek vahşileşiyor. Çocuk istismarcıları ellerini kollarını sallayarak dışarda geziyor. Tüm bunların yanında İstanbul Sözleşmesi etkin uygulansaydı bunların hiçbiri yaşanmayabilirdi. Siyasi iktidar ise bunların hepsi yaşanırken sadece oturup izlemeyi tercih etti” şeklinde konuştu.

‘HAKLARIMIZIN GASP EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ’

Polat, “Ek gelir diyerek görüldükleri için eşdeğer işe eşit ücret almayan kadınlar var. İlk işten çıkarılan, güvencesiz ve esnek çalıştırılan milyonlar var. Patronların çıkarları için hazırlanmış “kodlarla” hakkını istediği için işten atılan yüzlerce kişi var. Ve her geçen gün sayıları artıyor. Faturalarımız ödeyemeyeceğimiz kadar yüksek, tencelerimiz boş. Eğitim hayatında sorun yaşayan kız çocukları, baskılanan ve zorluklardan dolayı üniversiteye gidemeyen genç kadınlar var. En temel ihtiyaçlara gelen zamlarla birlikte artık yoksulluğun pençesinde yaşıyoruz. Ped, tampon gibi temel ihtiyaçlarımız bunlara ulaşamayan milyonlarca kişi varken lüks tüketim sayılıyor. Tüm bunların yanında nafaka hakkımız tartışmaya açılıyor. “Süreli nafaka” taslağını önümüze getirenler, nafaka fonunu önümüze getiriyor. ‘İyileştirme’ adı altında haklarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

'BİZİM UMUDUMUZ BUDUR'

“Tüm bu yaşananlar karşısında bu gidişatı değiştirmek için umudumuz var” ifadelerini kullanan Polat, “Eşit ve özgür yaşamak için bir gün değil her gün mücadele eden kadınlar az değiller. Siyasi iktidarın tüm gerici hamlelerine karşı mücadele eden LGBTİQ+’lar hiç de az değiller. Ekmek kuyruklarından yağ kuyruğuna girenler az değiller. Bunun karşısında derinleşen yoksulluk karşısında ses çıkaranlar, yoksulluğun sebebini kavrayıp mücadele edenler hiç de az değil. Sefalet zamlarına karşı birleşen, sendikalı olmak için bugün birçok işyerinde mücadele eden emekçiler az değiller. Özgürlükler ve gelecekleri için mücadele eden gençler hiç de az değil. Siyasi iktidarın toplumu yoksulluğa terk eden, kadınları şiddetle baş başa bırakan tüm hamlelerini görenler az değiller. Önce İstanbul Sözleşmesi şimdi de Medeni Kanun’dan 6284’e kadar tüm haklarımıza saldırabileceklerini farkında olanlar az değiller. Bunun karşısında kazanılmış tüm hakları için meydanları dolduran kadınlar ise hiç az değil. İşte burada ve diğer birçok ilde meydanlardalar. Bizim umudumuz budur” şeklinde ifade etti.

Editör: Haber Merkezi