Dilan Taşdemir - Savaş Ortadoğu’nun sönmeyen gündemi. Son 5 yıldır ise Suriye’de bitmek bilmeyen savaş hepimizin gündeminde. 5 yılda yüzbinlerce insanın ölümünü, milyonlarca insanın evlerinden edilmelerini izledik.

Savaş ayrım yapmadan kana buluyor üstümüzü başımızı ama kadınlar için daha da ağır oluyor savaşın yükü. Çatışmaların ortasında, sınırı geçerken, başka bir ülkede yaşama tutunmaya çalışırken dahi kadının bohçası kendisinin iki katı.

Suriyeli bir kadın yönetmen; ’’Biz özgürlük istedik ama zulüm kazandı.’’ demişti bir kısa filminde. Zulümün en ağır mağdurları da özgürlüğü en çok hak edenler de yine kadınlar. 5 yıldır savaşın şiddetine karşı ayakta durmaya çalışan Wefaa ile konuştuk. Şam’dan İzmir’e gelen 34 yaşındaki Wefaa savaş ve göçün genç bir kadın üzerindeki etkilerini anlattı.

Kendini tanıtır mısın biraz?

Şam’da sosyoloji okudum. WAHA sosyal ve sağlık danışmanlık merkezinde çalışıyorum. Ayrıca İmam Hatip Lisesi’nde Suriyeli öğrencilere sosyoloji ve felsefe dersleri veriyorum. Suriye’de de öğretmenlik yapıyordum. Televizyonda çalışıyordum, röportajlar yapıyordum sosyoloji ile ilgili. Yüksek lisansa hazırlanıyordum.

Çatışmalar başladığında Suriye’de miydin?

Evet.Savaşı çok kötü yaşadım. Evden çıkınca  dönüp dönemeyeceğim bilmiyordum. Bir tarafta muhalifler bir tarafta Esad’ın askerleri. Kurşunun hangi taraftan geleceğini bilmiyordum. Her gün yollarda ölüler görüyordum. Bomba nasıl patlıyor, uçak nasıl vuruyor diye konuşuluyordu sokakta.

Günlük hayatını nasıl devam ettirdin?

Mecburdum, çünkü savaş başladıktan sonra hiç iş kalmadı ülkede. Çalışmadan nasıl yaşayacaksın? Ailemde 11 kişi var ve sadece ben çalışıyordum. Ne  mazot ne  benzin kalmadı. Herkesin eli kolu bağlandı. Ben de çalışmak için sokağa çıkmak zorundaydım. Biz resmi dairede çalıştığımız için kimse bize karışmıyordu.  Çalıştığım okul Şam’ın dışındaydı. Ben kapalı değildim. Bana işe giderken kapalı bişeyler giy diyorlardı daha güvende olmam için ama kapalı giydiğimde Esad’ın askeri beni öldürebilir . Kapalı bir kadın olarak Esad’ın askerlerinin eline düşmek çok kötü.  Eğer tesettürlü isen askerler tecavüz ediyorlardı. Sadece kadınlara da değil. Çocuklara, yaşlı adamlara ve bile tecavüz ediyorlardı. Ben sabah kaç kere yolda çıplak ölü insanlar görüyordum. Öldürdükten sonra ya da önce tecavüz ediyorlardı. Sonra mecbur kaldık gitmeye. Ben hiç Suriye’yi bırakmak istemiyordum. Buraya geldikten sonraki ilk haftayı çok zor geçirdim. Sabah kalktığımda saatlerce gözlerimi açmıyordum.

Buraya geldiğimizde 3 ay sonra döneceğiz diyordu herkes. Yazın Türkiye'ye gideceğiz 3-4 ay sonra savaş bitince geri döneceğiz dedik.

Nasıl oldu Türkiye’ye geldikten sonraki hayatın?

Hayat Türkiye’de çok zor... Ben çalışmaya alışkın biriyim. Türkçe bilmiyordum. İngilizce konuşuyordum ama kimse bilmiyordu. Sonra çanta atölyesinde çalıştım. Dil istemiyor o iş. Bir hafta çalıştıktan sonra bıraktım. Çünkü iş sahibi kötü düşünüyordu. Biz ablam ve kardeşimle çalışıyorduk. Hepimiz işten ayrıldık. Sonra artık çalışmam kimseye güvenmiyorum dedim. İzmir’de büyük depresyona girdim. Bir ayda 15 kilo verdim. Hiç bir şey yiyemiyordum. Sadece ağlıyordum. Suriye’ye döneceğim. Savaşın içinde yaşamak bu hayattan daha iyidir diye düşünüyordum. Burada hayat çok zor çalışmasan yaşayamazsın. 2 ay iş bulamadım. Sonra Antalya’ya gittim eniştemin yanında 7 ay serada çalıştım. Ama her gün ağlıyordum.

Boşlukta mı hissediyorsun ?

Buraya biraz alıştım. Artık bana ne olacaksa olsun umurumda değil dedim ve mücadele etmeye başladım yaşadıklarımla. Türkçe öğrenmeye karar verdim. Çünkü mesleğimi yapabilmem için Türkçe öğrenmem lazım diyordum. Türkçe öğrendikten sonra okula ve şu an çalıştığım kuruma cv verdim. Şuan çok mutluyum çünkü kendi mesleğimi yapıyorum. Ama içimde hala master yapmanın özlemi var. Suriye’den çıkarken 3 ay sonra döneceğim ve mastera başlayacağım diye düşünüyordum. Ama 4 senedir burdayım.

Türkiye’de yaşayan Suriyeli kadınlar korkuyor mu peki sokağa çıkmaya?

Evet. Bazı kadınlar kaybolma korkusu yüzünden hiç evden çıkmıyorlar. Nasılsın diye sorduğumda ağlamaya başlayan kadınlar var. Psikolojileri çok bozuk olan kadınlar var. Çünkü her aileden 2 3 kişi ölmüş. Kadınlar ağır travma yaşıyorlar. Çok büyük güvensizlik içinde yaşıyorlar. Suriyeli kadınlar çok fazla antidepresan kullanıyor.

Suriyeli kadınlar Türkiye’de çalışabiliyor mu ?

Birçok kadının kocası savaşta ölmüş veya kayıp. Bu kadınlar mecbur çalışacak. Yoksa çocuklarına bakamazlar. Çocukları tek başına evde bırakıp çalışmaya giden yüzlerce kadın var bildiğim. Evet, orada daha rahattık ama burada daha güçlü olmayı öğrendik. Geçen gün bir arkadaşımla görüştüm. Kadın inanılmaz güzelleşmiş çok mutlu. Nedenini sorduğumda kocasını terk ettiğini, çocuklarını alıp başka yere gittiğini söyledi. Koca hem çalışmıyor, hem kadın eve bakıyor hem de kadına teşekkür bile etmiyor çabaları için. Kadın da neden ben bunları çekiyorum deyip bırakmış. Bu çok güzel ve ilginç bir şey. Suriye’de bunu yapmak zor.

Kız çocuklarının durumu nedir? Erken yaşta evlenme arttı mı buraya geldikten sonra?

Evet. Eskiden Şam’da küçük kızlar evlenmezdi. Şimdi çok fazla 13 14 yaşında çocuk evleniyor. 17’sinde 2 çocuğu olan var. Suriye’de köylerde vardı erken yaşta evlilik ama şehirde yaşayanların evlenmesini ilk defa burda görüyoruz. Savaşta tecavüze uğrayan kadınları kocaları bırakmak istiyor ve sonra tek başına kalıyorlar. Hiçbir kadın söylemiyor bu durumda olduğunu. Kimseye söylemeden sessiz sedasız yaşıyorlar psikolojileri çok kötü bir halde. O zaman karar vermeleri gerekiyor ya yeni hayata başlayacaklar ya da mahvolup gidecekler.

Nasıl yeni hayata başlıyor burada yalnız Suriyeli kadınlar?

Bazı kadınlar tek başlarına yaşıyorlar bazı kadınlar ise 4 5 kişi toplanıp eve çıkıyor. Çalışmaya çalışıyorlar. İyi birisini bulurlarsa evleniyorlar. Suriyeli kadınlar olarak dayanışmamız son zamanlarda daha da arttı. Eskiden nasılsa savaş bitecek ve döneceğiz diyorlardı o yüzden çok beraber hareket edilmiyordu. Ama artık yorulduk ve burada kalacağız diyorlar Birbirimize daha çok sahip çıkıyoruz. Daha çok dayanışıyoruz.

Türkiye’de kadın olduğun için yaşadığın sorunlar neler?

Bir seferinde çalıştığım yerdeki iş sahibi adam bizim için ‘’bunlar çok güzel kızlar ben onlara daha iyi iş bulurum’’dedi. Ben de işten çıktım. Geldikten 3 ay sonra Türkiye’de yaşamaya dayanamıyorum dedim ve Suriye’ye dönmeye karar verdim. Oradaki arkadaşları aradığımızda Amerika müdahale edecek gelmeyin sakın dediler. O yüzden gidemedim. Sabahtan akşama kadar bu nasıl bir hayat diye ağlıyordum.

İstanbul’dayken 70 yaşında emlakçı bir adam ısrara yanında çalışmam için baskı yapıyordu. Ben istemedim ama adam peşimi bırakmadı. Sonunda benim akrabalarım adamla kavga etti sonra bıraktı peşimi.

Geçen hafta otobüste bir adam ben ve arkadaşım Arapça konuşuyorduk ve adam sonra beni taciz etti. Ben de adama vurdum.

Türkiyeli kadınlarla ilişkin nasıl?

Kötü konuşuyorlar bazen. Bizi kültürsüz, cahil insanlar olarak görüyorlar. Siz bizim işimizi aldınız diyorlar. Siz savaştan geldiniz, sizin psikolojiniz bizimkinden daha düzgün diyorlar. Ben de ne yapaalım mezara mı girelim diyorum. Yeniden başlamamız için güçlü olmamız gerek.

Suriye’de kadınların özgürlük durumu nasıldı?

Herkes istediği gibi yaşayabiliyordu. Kadınlar rahatça akşam dışarı çıkabiliyordu. Çalışmıyorsa çocukları ve ev ile iyi ilgilenmeli ama. Özellikle çocukların dersleriyle çok ilgilenmeli. Orda okul saati sokağa çıktığında okula giden çocukla doludur. Burada çocuklar çok az okula gidiyor. Çok çocuk çalışıyor. Çünkü buradaki sistemde para çok önemli... Burada insan için en önemli şey para ve çocuklar da öyle düşünüyor. Okurken para kazanamam ama çalışırsam kazanırım diyor. Bizde böyle değil. Eğer insan okuyup kültür sahibi olursa kıymetli oluyor.

Neler öneriyorsun peki?

Kadınlara her zaman güçlü olun, korkmayın kendinize güvenin diyorum. Bizim kadınlar çok korkuyor kim ne der diye ama sadece kendinizi düşünün diyorum. Devletten ise acele Türkçe kursları açmasını istiyoruz. Çünkü dil her şey. Eğer kadınlar Türkçe öğrenirse kendilerine güvenleri de gelir, her yerde çalışabilirler de.

 

Evrensel

Editör: Haber Merkezi