İZGAZETE - Pınar Gültekin'in eski sevgilisi tarafından vahşice katledilmesinin ardından kadınlar seslerini duyurmaya ve eylemler düzenlemeye devam ediyor. Disk/Genel İş ve Tüm Bel Sen üyesi yaklaşık 100 kişi Karşıyaka Belediye binası önünde toplanarak İstanbul Sözleşmesi'nin derhal uygulanması ve kadın cinayetlerinin durdurulması için çağrıda bulundu. Yapılan açıklamayı belediye çalışanı Ezgi Alkılıçgil okudu.

CEZASIZLIK CESARET VERİYOR!

Okunan açıklama şöyle; 

''Önceki gün, yaklaşık bir haftadır kayıp olan Pınar Gültekin’in Cemal Avcı tarafından katledildiği haberini aldık. Neredeyse her gün öldürülüyoruz. Cezasızlık ve cezalarda indirim erkek şiddetine cesaret veriyor.

Kadınların giydigi, içtigi, hangi saatte dışanda olduğu ya da makbul ilişki yaşayaıp yaşamadığı cinayetin önüne geçiveriyor. Bizler artık haberlerde ya da sosyal medyada her kaybolan kadın veya çocuğun bedenleri bulundu denilerek bir kaç kınama mesajı ile geçiştirilmesinden bıktık. Bizler yaşamak istiyoruz, eşit, özgür ve korkusuz yaşamak istiyoruz. Faillerimiz cezasız kalmasın, erkek şiddeti ve katliamlar dursun istiyoruz. İnançlı mı bu cinayetleri işleyenler?, hepsi engelli mi?, ya da meşru müdafaa mı, mahkemede kravat takıyorlar mı?

ADALET İSTİYORUZ!

Özgecan Aslan'dan Güldünya Tören'e, Ayşe Paşalı'dan Pınar Gültekin’e tüm kadınların haykırışları; biz kalan bir isyandır, bir yaşamak istiyorum siarıdır. Erkek adaletin, polisin, yargının; kadınları ayrı, eşit ve özgür bir birey olarak görmeyen tüm erilliğin karşısında gerçek adalet için, kendi hayatlarımızı savunmak için, biz varız. Korkmuyoruz, birbirimizden güç alıyoruz. Katledilen bütün kadınların sesini isyanımıza kattık, bir kişi daha eksilmemek için mücadelemizi büyütüyoruz. Bizlerin yaşamını teminat altına alan İstanbul Sözleşmesinden geri adım atılmasını kabul etmiyoruz, İstanbul sözleşmesi yaşatır! diyoruz.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR!

İstanbul Sözleşmesi diyor ki; eğer şiddeti önleyemediyseniz, o zaman şiddete maruz bırakılanı koruyacak mekanizmalar geliştirin. Yani, bir kadın karakola gelip şiddete maruz bırakıldığını söylediyse, onu şiddet failinin yanına geri göndermeyin, kaldığı sığınma evinin adresini şiddet failine vermeyin, yeterli sayıda güvenli sığınma evleri, tecavüz kriz merkezleri açın.

İstanbul Sözleşmesi diyor ki, kovuşturma sürecini etkin yürütün. Yani şiddet failine takım elbise giydi dive ivi hal indirimi vermeyin, haksız tahrik indirimleri vermeyin, konuyla bağlantısı olmayan kadının özel yasamına dair bilgileri mahkemenin konusu yapmayın, failleri aklamayın, "bir kereden bir şey olmaz" demeyin.

İstanbul Sözleşmesi diyor ki, politika geliştirin, ulusal ve uluslararası düzeydeki tüm kurumlarla koordinasyon kurun.

Hep bir ağızdan İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR! DERHAL UYGULANSIN! diye haykıracağız SUSMAYACAĞIZ! ve sokaklar ölüm çığlıkları değil yaşam için direnen kadınların sesleriyle yankılanacak.

Yaşasın kadın dayanışması!''

Editör: Haber Merkezi