AFİFE NUR YILDIZ/İZ GAZETE- Yıllardır adliyelerde verdikleri mücadeleyi bu kez Aycan Beysülen için verdiklerini ifade eden Hilal Susuz, "İstanbul Sözleşmesi uygulanmaması sebebiyle, Aycan sadece boşanmak istediği için öldürülmek istendi. Aycan, Karşıyaka'da polis karakolunun dibinde 38 yerinden bıçaklandı. Kim, bu kişiye polis karakolunun dibinde bunları yapma cesareti veriyor? "ifadelerini kullandı. İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanmamasının erkeklere bu cesareti verdiğini belirten Susuz, sözleşmenin gerektiği gibi uygulanması takdirde hiçbir kadının yaşamının elinden alınamayacağını söyledi. Kadınların eşit ve özgür yaşama kavuşması için mücadele verdiklerini söyleyen Susuz, "Yetkililerin yapması gereken tek bir şey vardı.  Aycan'ı ve diğer kadınları hayatta tutacak, eşit ve özgür bir şekilde yaşamını sağlayacak olan İstanbul Sözleşmesi'ni her bir maddesinin etkin uygulanmasıydı. Ama onlar tek bir gece de öldürülen tüm kadınları görmezden geldiler. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilenler tüm kadınlara, onların ailelerine ve yıllardır mücadele eden bizlere hesap vermek zorundalar. Aycan’lar şans eseri hayatta kalsınlar istemiyoruz” şeklinde konuştu.

‘BENİ NEDEN KORUMADINIZ?’
Duruşma öncesi basın açıklamasına katılan Aycan Beysülen, ”Yıllarca şiddet gördüm, darp edildim. Şu an 38 yerimden bıçaklandığım için buradayım. Zamanında kanunlar etkin uygulansaydı bunları yaşamayacaktım” dedi. Sanığın, kendisini çatıdan atmaya kalkışması sonucu boşanmaya karar verdiğini, dava açtığı söyleyen Beysülen, son kez çocukları için konuşma isteğini kabul ettiğini ifade etti. Aycan Beysülen, “Karşıyaka’da polis karakoluna 40 metre mesafede bir restoranda 38 yerimden hunharca bıçaklandım. Beni neden korumadınız?” dedi. Tüm organlarından aynı anda ameliyat olduğunu belirten Beysülen, “Ölmedim. Çocuklarım için güçlü kaldım ve hayata tutundum. Mucize eseri hayattayım. Şuan burada dimdik ayaktayım ve adalet istiyorum. Korkmadan, susmadan, hak yerini bulana kadar mücadeleme devam edeceğim” dedi.


‘EN BÜYÜK CEZAYI İSTİYORUM’
En kısa sürede, en ağır cezayı istediğini söyleyen Aycan Beysülen’in babası Hikmet Beysülen, “En büyük cezayı hak ettiği için, hiç dışarı çıkmasın. Böyle insanlar toplumu rahatsız ediyor, toplumun içinde olmalarına gerek yok” şeklinde konuştu. Aycan Beysülen’in kuzeni Esra Beysülen ise hiçbir kadın ya da erkeğin bu caniliği hak etmediğini, yapılanın vicdana ve insanlığa sığmayan bir şey olduğunu belirtti. Esra Beysülen, ”Kadınlarımız ölüyor, nerede bu adalet. Aycan için adalet istiyoruz” dedi. Aycan Beysülen’in diğer kuzeni Anıl Gürel,” Aycan, yıllarca şiddet gördü, darp edildi ama çocukları için sabretti. Ama o sabır taştı ve boşanmak istedi. Onlarca kez şikayetçi olmuştu ama bir sonuç çıkmadı” dedi. Kuzeninin, çocuklarının rahat bir hayat geçirmesi için boşanmak istediğini ama boşanmak istediği erkek tarafından 38 defa acımasızca bıçakladığını ifade eden Gürel, “Eylemlerde, etrafı ablukaya alan polisler, Aycan bıçaklanırken neredeydi, bu devletin polisi neden Aycan’ın yanında yoktu” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi