YAĞIZ BARUT/ NİL KAHRAMANOĞLU- İzmir Tarımsal Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği (İzmir Köy-Koop) Başkanı Neptün Soyer ile tarımsal üretimin her alanında yer alan ancak karar mekanizmalarında yer bulamayan kadınların mücadelesini ve kadın ile erkeğin el ele verdiğinde nasıl bir başarı sergileyebildiğini konuştuk. Doğanın bir dengesi olduğunu ve bu dengenin birlikte korunabileceğini belirten Soyer, Köy-Koop’un logosunu hatırlatarak, “Sadece erkek ya da kadın olmaz. Birlikte el ele olmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

‘DOĞANIN BİR DENGESİ VAR!’

Seferihisarlı kadınlarla birlikte Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni kurarken birbirlerine çok inandıklarını söyleyen ve kooperatiflerin tanımında cinsiyet ayrımı olmadığını ifade eden Soyer, tarımsal bir ürünün ekilmesinden biçilmesine, paketlenmesinden pazarlanmasına kadar her alanda kadınların olduğunu ancak kooperatif yönetimlerinde kadınların isminin geçmediğini vurguladı. Başkan Soyer, “Kooperatifler, tarımdaki küçük üreticiyi örgütlemesi gereken bir yapı ama bunu yaparken hayata nasıl baktığınız çok önemli. Biz istiyoruz ki köylünün en önemli örgütlü gücü olan kooperatiflerin yönetimlerinde kadınlar da olsun. Çünkü tarım sadece tarlada, ahırda, ağılda olan bir hikâye değil. Kadınların, tarımın yönetilmesiyle ilgili de sözü var” diye konuştu. “Doğanın bir dengesi var ve kadınlar da bu dengenin parçası” ifadesini kullanan Soyer, hiçbir şeyin sadece kadınlar veya sadece erkekler olarak yürüyemeyeceğini, doğadaki dengenin adaletle sağlanması gerektiğini kaydetti.

İZ DERGİ'Yİ OKUMAK İÇİN LİNKE TIKLAYINIZ

‘DESTEK VEREN ERKEKLERDİ’

Seferihisar’da 2012 yılında internet üzerinden (seferipazar.com) ürün satmaya başladıklarını belirten Neptün Soyer, “Bunu o zamanlarda kimseye anlatamıyorduk ama bugün birçok kadın internet üzerinden ürün pazarlıyor. Biz o girişimle, 2013 yılında Bilişim Derneği ve TÜSİAD’ın girişimcilik yarışmasında birincilik ödülü aldık. Kooperatifler ya da bakanlık ‘dijitalleşeceğiz’ dediğinde, 2012 yılında yaptığımız bu işi hatırlatırım. Bu bir kadın girişimciliğidir ama bize destek verenler de Seferihisarlı erkeklerdir. Sığacık pazarına gelenler görmüştür; tezgâhın başında duran kadınların yanında mutlaka bir erkek yoldaşı vardır” şeklinde konuştu.

ÖRGÜTLÜLÜK İÇİN BİRLİKTELİK ŞART

Neptün Soyer, kadınlar ve erkeklerin el ele vererek yarattıkları örgütlü gücün önemini ise şu ifadelerle anlattı: “Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile Seferihisar’ın öz varlığını ortaya çıkardık. Mandalinanın ne kadar kıymetli olduğunu; yaş meyveden birçok farklı ürün elde ederek gösterdik. Bunları yaparken de ekonomik anlamda çeşitlilik yaratabileceğimizi ve sosyalleşebileceğimizi gördük. Ayrıca bir memleketi, ilçeyi, köyü, mahalleyi yönetirken; sizinle beraber o bölgede ve yönetimde söz sahibi başka organlar da var. Biz kooperatif olarak bir şey yapmak istediğimizde; ilçe tarım müdürlüğü, belediye, sivil toplum kuruluşları gibi kurumlarla birlikte yol aldık. Seferihisar’ın marifeti; kadınların ekonomik gücünü sağlaması ve kooperatifin ortaklarına destek vermesi oldu. Destekten kasıt da para, kredi vs. değil. Biz mandalinayı Türkiye’ye anlatırken bu işe inanmış bir belediye vardı ve festivaller düzenliyordu. Bu yapılanlar ilk başta çok küçük şeylermiş gibi görünse de zamanla çığ gibi büyüyor. Seferihisar’da turizm ve tarım kalkınmasını bu sayede yapabildik. Örneğin; Sığacık Körfezi’ne orkinos balık çiftliği yapılmak istendiğinde yine hep birlikte engel olduk; çünkü bizim için deniz de ekonomik kazanç ya da doğa harikası bir yerdi. Bu anlamda örgütlü gücünüz her alanda etkili olabiliyor ve işte tam da burada sadece erkeğin varlığı yetmiyor, kadının ve erkeğin bir arada olduğu mekanizmalar daha iyi işliyor. Öyle ki ben Anadolu topraklarının eşitlikçi ve adil olduğuna inanıyorum, bu yüzden mücadeleden vazgeçmiyorum.”

‘VAZGEÇTİĞİM HİÇ OLMADI’

“Hayatınızdaki olmazları bilip bir sonraki adımınızı buna göre atmalısınız. ‘Neden yapamadım’ diye düşündüğüm şeyler oldu ama kenara çekildiğim ya da vazgeçtiğim hiç olmadı” diyen Neptün Soyer, kenara çekilmeyi yalnızca başkalarına da alan sunmak için yapabileceğini ifade etti. İnsanın bu sorumluluğu da alması gerektiğini vurgulayan Soyer, “İş hayatında, kendim de dahil olmak üzere hiç kimseyi asla vazgeçilmez görmem. O işi birisi mutlaka yapabilir. Ben yalnızca yaptığım işin en iyisini yapmaya çalışırım. Yeri gelirse de kenara çekilir, çekildiğim yerden kendime yeni bir yol açar, devam ederim. Bu yüzden de korkularım kendim için olmaz, bir başkasına zarar vermekten korkarım. Mesela kamu birikimini heba etmekten korkarım. Kararlarımdan da yalnızca bu gibi nedenlerle vazgeçebilirim” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi