İzmir'in Buca ilçesinde 15 yıldır dini nikahlı yaşadığı erkek tarafından öldürülen Dilek Mamalı cinayeti davası bugün İzmir Bayraklı Adliyesi 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkemede sanık, sanık avukatı ve müşteki avukatları hazır bulunurken, öldürülen Dilek Mamalı'nın ailesi ve kadınlar da davayı izledi. 

Evrensel'de yer alan habere göre, duruşmada ilk olarak, sanık Mehmet Sabırlı'nın verdiği ifadesinde, polis ve 112 sağlık çalışanlarının geç gelmesinden dolayı maktul Mamalı'nın öldüğünü iddia etmesi sonucu olay yerinde görevli olan 155 ve 122 çalışanlarının tanık olarak ifadeleri alındı. 

İfade veren polisler ihbarın kendilerine 112'den bildirildiğini ve bıçaklı kavga diye  olay yerine gittiklerini belirtti. Neredeyse 112 acil ekibiyle birlikte sokağa girdiklerini aktaran polisler, eve sağlık ekibiyle birlikte çıktıklarını, yatak odasında bir kadının yaralı şekilde yattığını gördüklerini söyledi. Sağlık ekiplerinin kadının öldüğünü söylediğini ifade eden polisler, vücudun morarmış olduğunu ve ölümün daha önceden gerçekleşmiş olduğunu ifade etti. Esnafın sağını aracına binerek gittiğini söylemesi üzerine ekiplere haber verdiklerini ve sanığın yakalandığını söyledi. 

122 sağlık çalışanları ise ifadesinde, vakanın sanık tarafından kendilerine bildirildiğini ve yola çıktılarını söyleyerek, bir aracın kendilerini karşıladığını ve evin sokağına götürdüğünü anlattı. Ambulanstan indiklerinde aracın gittiğini ve polis ekiplerinin sokağa girdiğini belirten 112 acil çalışanları, eve girdiklerini ve maktulün ölümünün en az 45 dakika önce gerçekleştiğini tespit ettiklerini ifade etti. 

Savcı esas hakkında mütalaasını verdi. Mütalaada savcı, sanık Sabırlı'nın ifadesinde söylediği gibi maktulün vücudunda yapılan otopsi sonucunda alkol ve uyuşturucu madde bulunmadığını, hiç bir tahrik olayının yaşanmadığını ve bu yüzden tahrik indiriminin yapılmamsını, kasten öldürme suçunun işlenmesinden dolayı ise müebbet hapis cezası verilmesini talep etti.   

Daha sonra söz alan müşteki avukatları dinlenen tanıkların beyanlarıyla sanık Sabırlı'nın yalan ifade verdiğinin ortaya çıktığını belirterek, esas hakkında savunma için süre istedi.  Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık ve müşteki avukatlarına esas hakkında savunma yapmaları için süre verilmesine, tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme 13 Aralık tarihine ertelendi.

'KADIN CİNAYETLERİNE KARŞI MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ'

Dava sonrası İzmir Kadın Platformu adliye önünde konuyla ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. "Kadın cinayetleri politiktir. Erkek adalet değil gerçek adalet" yazılı pankart açan kadınlar, "Yaşasın kadın dayanışması" , "Kadın, yaşam, özgürlük" sloganları attı. Basın metnini okuyan Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Kadın Sekreteri Eylem Tunalı, kadına yönelik şiddetteki artışın nedenini kadın düşmanı politikalar olduğunu söyleyerek, "Oysa ki, müftülük yasası olarak bilinen kadınların kazanılmış haklarına yönelik ciddi bir saldırı olan yasanın tüm tepkilere rağmen meclisten geçirildiği 2017 Ekim ayında, kadın cinayetleri hiç olmadığı kadar artarak ay boyunca 40 kadın öldürüldü. Bu durum, uygulanan politikaların kadına yönelik şiddeti nasıl doğrudan belirlediğini bir kez daha net biçimde ortaya koyuyor. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri karşısında, bulunduğumuz her yerde mücadele ve direnişimizi büyüteceğiz" dedi.

Editör: Haber Merkezi